Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13146
Karar No: 2019/15945
Karar Tarihi: 26.12.2019

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/13146 Esas 2019/15945 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 267/1 ve 62. maddeleri gereğince iftira suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak Yargıtay 8. Ceza Dairesi, sanığın kimlik bilgilerini gizlemek amacıyla başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmadığını, gerçek kimliği hakkında yalan beyanda bulunduğunu belirterek, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi kapsamında düzenlenen \"kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak\" kabahatini oluşturduğunu ve sanığın 105 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 268/1. maddesiyle düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanma suçunun oluşabilmesi için işlenen suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerektiği belirtilmiştir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlen
8. Ceza Dairesi         2019/13146 E.  ,  2019/15945 K.

    "İçtihat Metni"

    İftira suçundan sanık ..."nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 267/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/12/2018 tarihli ve 2018/433 esas, 2018/986 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
    Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 04/12/2012 tarihli ve 2016/19357 esas, 2018/668 sayılı ilâmında yer alan "...Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06.06.2017 tarih, 2015/184 Esas ve 2017/316 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; hakkında herhangi bir resmi belge düzenlenmeden gerçek kimliğini ikrar ettiği ve tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği olayda;, iftiranın özel bir şekli olan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun, tutanakların sanığın gerçek kimlik bilgileri ile düzenlenmiş olması ve sanığın gerçeğe aykırı olarak beyan ettiği isme göre düzenlenmiş herhangi bir belgenin bulunmaması gözetildiğinde ise resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşmayacağı, sanığın eyleminin Kabahatler Kanunu"nun 40. maddesinde.... tanımlanan“kimliği bildirmeme” kabahatini oluşturacağı..." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, somut olayda emniyet birimleri tarafından yapılan kontrol sırasında sanığın GBT sorgusunun yapılması amacıyla kimlik belgesinin istenilmesi üzerine, kardeşinin kimliğini ibraz etmesi üzerine yapılan kontrol sonucunda ibraz edilen kimliğin sanığa ait olmadığı, şüphelinin de 12/02/2018 tarihli ifadesinde anılan hususu ikrar ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin iftira suçunu değil, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen gerçek kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak kabahatini oluşturacağı gözetilmediğinden yazılı şekilde karar verilmesinde ibaset görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 02.05.2019 gün ve 5790 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 20.05.2019 gün ve KYB/2019/49502 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur.
    Emniyet görevlileri tarafından yapılan kontrol sırasında GBT sorgusunun yapılması amacıyla kimlik belgesinin istenilmesi üzerine, kardeşi ..."nun kimliğini ibraz etmek şeklinde gerçekleşen hükümlünün eyleminde, tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği, hükümlü hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun unsurlarının oluşmadığı, hükümlünün eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24.12.2018 tarih, 2018/433 Esas, 2018/986 Karar sayılı kararının CMK.nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesi uyarınca 105 TL İDARİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, infazın bu şekilde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 26.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi