22. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/4393 Karar No: 2013/5982
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/4393 Esas 2013/5982 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı kuruluşta sözleşmeli olarak çalışan davacının kurumun özelleştirilmesi sonucu Mersin Çevre ve Orman Müdürlüğünde göreve başlaması sonrası yapılan maaş nakil ilmühaberlerinin hatalı düzenlendiği iddiasıyla dava açtığı belirtildi. Mahkeme, davacının doğru bir şekilde ek ödeme alması gerektiğine hükmettiği ancak davalı kurumun temyiz ettiği ve bu nedenle dosyanın Yargıtay'a geldiği belirtildi. Yargıtay ise, davacının nakil işlemlerine ilişkin uyuşmazlığın idari yargının görevi olduğu kararını verdi ve mahkemenin davanın kabulüne karar vermesini hatalı buldu. Kararda, davalı kurumun özelleştirilmesi sonucu yapılan işlemlerinin idari işlem niteliğinde olduğu vurgulandı ve bu tür uyuşmazlıkların idari yargının görevinde olduğu belirtildi. Detaylı kanun maddelerine ise kararda belirtilmedi.
22. Hukuk Dairesi 2013/4393 E. , 2013/5982 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
İHBAR OLUNAN : MALİYE BAKANLIĞI
DAVA : Davacı, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı kuruluşta iş mevzuatına bağlı sözleşmeli statüde çalışırken kurumun özelleştirilmesi sonucu Devlet Personel Başkanlığına bildirimi yapılarak Mersin Çevre ve Orman Müdürlüğünde göreve başladığını davalı kuruluş tarafından düzenlenen 01.04.2010 tarih ve 2998 sayılı maaş nakil ilmühaberlerinin hatalı düzenlendiğini belirterek iptal ile gerekli düzeltmelerin yapılmasını ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere eksik yapılan ödemeler karşılığı 500,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Türk Telekom A.Ş. vekili yapılan düzenlemenin mevzuata uygun bulunduğunu, husumet nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacının davasını süresinde açmadığını zamanaşımına uğradığını, bu konuda verilmiş mahkeme kararları bulunduğunu, davacının emsallerinden oldukça fazla ücret aldığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, davanın Maliye Bakanlığına ihbarını talep etmiştir. Mahkemece davacının davalı kurumda 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"ye tabi çalışırken davalı kurumun özelleştirmesi sonucu 04.01.2010 tarihinde Devlet Personel Başkanlığına nakle tabi personel olarak bildiriminin yapıldığı, yasal düzenlemeler gereği 01.01.2006 tarihinden itibaren ek ödeme almaya hak kazanan personel statüsünde olduğu bu nedenle maaş nakil formunda ek ödeme dahil Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesi gereken aylık net ücretinin eksik bildirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı Türk Telekom A. Ş. 14.11.2005 tarihinde % 50 kamu payı blok olarak bir özel şirkete devredilerek özelleşmiştir. Nakle tabi personelin hukuki durumları 4046 sayılı Kanun"un değişik Ek: 22 ve 29. maddelerinde düzenlenmiştir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07.04.2011 tarih ve 2011/55-205 sayılı kararına göre; davalı kurumun özelleşmesi sonucu asli ve sürekli işlerde veya 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sözleşmeli veya kadrolu görevlerde çalışan personelin kamuya nakillerine kadar geçen süreye ilişkin olarak maaş nakil hakkı düzenlenmesi, ilişiğinin kesilmesi gibi bazı görevler kanunla yüklenmiştir. Bu işlemler idare hukuku açısından sonuçlar doğurmakta ve ilgili personelin nakledileceği kurumdaki statülerini, özlük ve parasal haklarını belirlemektedir. Böyle olunca bir imtiyaz sözleşmesi ile kamu hizmetini yürütmekle görevli ve yetkili kılınması nedeniyle, diğer özel hukuk kişilerinden farklı olarak kimi kamusal ayrıcalıklara ve yükümlülüklere tabi olan 406 sayılı Kanun hükümleri ile kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personelle ilgili olarak bazı kamusal görevler yüklenen davalı şirketin, belirtilen görevleri kapsamında tesis ettiği işlemler idari işlemi niteliğinde olduğundan bu işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargının görevinde bulunduğu kabul edilmiştir. Bu karara göre uyuşmazlığın çözüm yeri idari yargıdır. Yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.