"İçtihat Metni"
Yaralama ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan sanığın, TCY"nın 456/2, 457/1 ve 51/1. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis ve 218.104.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, hakkında 40. maddenin uygulanmasına, suçta kullanılan silahın müsaderesine ilişkin Malatya 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 18.3.2003 gün ve 757/99 sayılı hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle,
Yargıtay 4. Ceza Dairesince 13.7. 2005 gün ve 22658/9193 sayı ile;
"Dilekçenin süresi içinde verilmediği,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CYY"nın 317. maddesi uyarınca, sanık H…
… G…
….. müdafiinin tebliğnameye uygun olarak temyiz isteğinin reddine" karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığınca 5.5.2006 gün ve 61728 sayı ile;
Sanık müdafii tarafından 18.3.2003 tarihli kararın 19.3.2003 tarihinde süresinde temyiz edildiği, gerekçesiyle itiraz yasa yoluna başvurularak, Özel Dairece verilen temyiz isteminin reddi kararının kaldırılarak, dosyanın esas hakkında inceleme yapılmak üzere Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, sanık müdafiinin temyiz isteminin süresinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının sonucu itibariyle sanık lehine olması nedeniyle, 30 günlük süreye tâbi olmayacağı ve süresinde olduğu saptanmakla, uyuşmazlık konusu değerlendirilmiştir.
Olağan yasa yollarından olan temyiz incelemesinin yapılabilmesi için, bir temyiz davası açılmış olmalıdır. Temyiz davasının açılabilmesi için de, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUY"nın 310. maddesine göre iki koşulun varlığı gereklidir.
Bunlardan ilki süre koşuludur. Usul Yasası 310 uncu maddesinde, genel kural olarak tarafların temyiz isteğinde bulunabilecekleri süreyi hükmün tefhiminden, tefhim edilmemişse, tebliğinden başlamak üzere bir hafta olarak belirlemiştir. Temyiz süresi 1412 sayılı CMUY"nın 310. maddesinin 3. fıkrasındaki ayrıksı durum hariç olmak üzere, hükmün açıklanması sırasında hazır bulunanlar yönünden bu tarihte, yokluklarında hüküm verilenler yönünden ise gerekçeli kararın tebliği tarihinde başlar.
Temyiz davasının açılabilmesi için gerekli olan ikinci koşul ise istek koşuludur. Yargılama hukukunun temel prensiplerinden olan "Davasız yargılama olmaz." ilkesine uygun olarak temyiz davası kendiliğinden açılmaz, bu konuda bir isteğin bulunması gereklidir. İstek koşulunun ise bu konuda hak ve yetkisi olan kişilerce yerine getirilebileceği yasa gereğidir. CMUY"nın halen yürürlükte bulunan 305. maddesinin 1. fıkrasında bu kuraldan uzaklaşılmış ve bazı ağır mahkûmiyetlerde istek şartından sanık lehine vazgeçilerek, temyiz incelemesinin kendiliğinden (re"sen) yapılması kabul edilmiş ise de, onbeş yıl ve daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezalara ilişkin olanlar dışında kalan hükümlerde, süre ve istek koşullarına uygun temyiz davası açılmamışsa hükmün Yargıtay"ca incelenmesi olanaksızdır.
İncelenen dosyada, sanık ve müdafiinin yüzüne karşı 18.3.2003 tarihinde tefhim edilen hüküm, CMUY"nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre içinde, 19.3.2003 tarihinde temyiz edilmiş bulunduğundan, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile dosyanın esas hakkında inceleme yapılmak üzere 24.11.2003 gün ve 69748 sayılı tebliğname tarihindeki işbölümü de dikkate alınmak suretiyle, Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2-Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 13.07.2005 gün ve 22658-9193 sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA,
3-Sanık müdafiinin temyiz istemi ile ilgili inceleme yapılması için, dosyanın Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere, Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 30.05.2006 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.