22. Hukuk Dairesi 2012/17101 E. , 2013/5973 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, genel tatil, hafta tatili, fazla mesai, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili müvekkilinin davalı işyerinde 2004 yılının Mayıs ayından itibaren çalışmaya başladığını ve 08.11.2010 tarihinde sigortalı gösterilmemesi nedeniyle işten çıktığını müvekkiline alacaklarının ödenmediğini, yıllık izin kullanmadığını, dini ve milli bayramlarda da çalışması bulunduğunu,işveren tarafından zorla yıllık izinlerin ödendiğine dair belgelerin imzalatıldığını fakat ödeme yapılmadığını, Aralık 2004 ten itibaren sigortalı gösterildiğini fakat sigortasının düzenli yatırılmadığını belirterek 200,00 TL kıdem tazminatı, 200,00 TL ihbar tazminatı, 200,00 TL yıllık izin alacağı, 100,00 TL genel tatil alacağı, 100,00 TL hafta tatili ücreti, 100,00 TL fazla mesai alacağı, 100,00 TL ücret alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde ileri sürülen hususların gerçeği yansıtmadığını davacının başka bir yerde iş bulması nedeni ile işten ayrıldığını 05.11.2010 tarihli ibraname ile hiç bir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin kendi hür iradesiyle alacaklarını alarak müvekkil şirketi ibra ettiğini, böylece iş sözleşmesinin davacı tarafından haksız olarak feshedildiğini, primlerinin hiçbir zaman eksik yatırılmadığını, 01.03.2009-31.08.2009 arası kısa çalışma yapıldığını bu dönemde çalışıldığı kadar prim ödendiğini, davacının tüm hak ve alacaklarını aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının dava dilekçesinde de iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini belirttiği, bununla paralel ibraname imzaladığı, tanıkların da aynı hususu ortaya koydukları, fesih gerekçesinin haklı olmadığı bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı yoğun çalışma günlerinin hangi dönemlerde olduğunun tespit edilemediği, ücret alacağının hangi dönemlere ilişkin olduğunun belirtilmediği, yine davacının davalı işyerinde genel tatillerde çalışma yaptığına ilişkin dosyada herhangi bir veriye rastlanmaması nedeniyle davacının kıdem tazminatı fazla mesai, genel tatil ve ücret alacağı taleplerinin
reddi ile dosyaya sunulan yıllık izin belgelerinden davacının yirmisekiz günlük izin hakkı alacağının olduğu gerekçesiyle davanın yıllık izin alacağı yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının Sosyal Güvenlik Kurumunda bulunan kayıtlarının incelenmesinde davacının davalı işyerinde 01.12.2004-05.11.2010 tarihleri arasında çalıştığı, davacının çalışma süresinin Sosyal Güvenlik Kurumuna eksik bildirildiği, kısmi çalışma yapıldığına dair işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirim yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tanıkları 2009-2010 döneminde kısmi çalışma yapıldığını beyan etmişlerse de davacının çalışma süresinin tümünde sigorta primlerinin eksik yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı sigorta primlerinin eksik yatırılması sebebiyle iş sözleşmesini feshetmekte haklıdır. Davacının ibraname imzaladığı iddia edilmişse davalı işverenin iş sözleşmesinin davacı tarafından haksız olarak feshedildiğinin ve genel tatillerde çalışılmadığının savunulması karşısında ibranamenin kıdem tazminatı ve genel tatil ücreti yönünden geçerli olduğu kabul edilemez. Davacı tarafından yapılan fesih haklı nedene dayandığından kıdem tazminatına hak kazanmıştır. Mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı gerekçe ile kıdem tazminatı talebinin reddi doğru olmamıştır. Ayrıca tanık beyanlarından davalı işyerinde milli bayramlarda çalışma yapıldığı da anlaşılmaktadır. Ek bilirkişi raporu alınarak ulusal genel bayram tatili alacağının hesaplanması ve uygun bir hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken reddi doğru olmamıştır. Mahkemece eksik inceleme ile verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.03.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.