Esas No: 2021/9808
Karar No: 2022/2690
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9808 Esas 2022/2690 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/9808 E. , 2022/2690 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2020/24-2021/1012
İlk Derece
Mahkemesi : ... 8. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10 Hukuk Dairesince istinafın esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10 Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davalı şirkette işe başladığı tarihin 01/01/2003, işten ayrılış tarihinin ise 10/04/2015 olduğu halde SGK'ya işe giriş tarihinin 20/08/2014, işten ayrılış tarihinin ise 01/01/2015 olarak bildirildiğini ve bu tarihler arasında prim yatırıldığını, işe başladığından itibaren müvekkilinin 1.200,00TL maaş aldığı halde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediğini belirterek, davacının davalı şirkette 01/02/2013-10/04/2015 tarihleri arasında 1.200,00 TL ücretle çalıştığının tespine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait işyerinde 10/09/2013-30/09/2013, 01/10/2013-01/05/2014 ile 01/09/2014-01/01/2015 tarihleri arasında çalıştığını, çalışmalarının ve işe giriş ve çıkış tarihleri ile çalışma sürelerinin davalı kuruma bildirildiğini, müvekkiline ait işyerinde 05/02/2014-13/10/2014 tarihleri arasında müfettişlerce denetim yapıldığını, yasaya aykırı duruma rastlanılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı SGK vekili davanın reddinin talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince; "Davanın reddine" karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Yerel mahkemece, dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi talebimiz de göz ardı edilmiş ve bilirkişi raporu uyarınca hüküm kurulmuştur. Bilirkişiden, ayrıntılı, açık, hüküm kurmaya elverişli, kanaat bildirir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine dair hüküm kurulması usul ve yasaya uygun olmayıp bu yönde kurulan hükmün de istinaf mahkemesince hukuka uygun bulunması isabetli değildir. Gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.
Somut olayda, davacı 1.1.2013-20.8.2014 arasında davalı nezdinde otopark görevlisi-vale olarak çalıştığının tespitini talep etmiştir. Davacının 25.07.2013 – 02.09.2013 arasında 39 gün Alp Ltd. Şti., 10.9.2013-30.9.2013 arası 21 gün davalı işyerinden 1.10.2013-1.5.2014 arası 166 gün davalı işyerinden, 13.06.2014 - 31.08.2014 arası...78 gün Reis Güvenlik Ltd. Şti.nden 01.09.2014 – 01.01.2015 arası davalı işyerinden 121 gün bildirimi bulunmaktadır. Dolayısıyla davacının tespitini istediği süre içerisinde dava dışı işyerlerinden bildirimi bulunduğu görülmektedir. Daha önce bildirimli sürelere ilişkin tespit isteminde bulunulmuş olması karşısında davacıya öncelikle açıklama yaptırılıp, dava dışı işyerlerinden bildirimlerinin gerçek olup olmadığı ile bu sürelerin iptalini talep edip etmediği sorulmalı, hizmetin iptalini isteyip davalı işverenlik nezdinde çalıştığı şeklinde düzeltmesini istemesi halinde, açılan davanın gerek dava dışı işverenlerin hak alanını ilgilendirmesinden gerek kamu düzenine ilişkin niteliği gereği HMK.124. maddesi dikkate alınmak suretiyle, adı geçen her iki dava dışı işyeri sahiplerine karşı husumet yöneltmesi için davacıya mehil verilerek, davaya katılımı sağlanan işyeri sahibi/sahiplerinin göstereceği bütün deliller toplanmalı, tanık beyanları arasında çelişki bulunması halinde giderilmeli, toplanan deliller değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.