Esas No: 2021/11915
Karar No: 2022/2652
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11915 Esas 2022/2652 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/11915 E. , 2022/2652 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
No : 2021/283-2021/1662
İlk Derece
Mahkemesi : ... 17. İş Mahkemesi
No : 2020/77-2020/289
Dava, rücuan alacak istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı Kurum 30.07.2015 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine ödenen gelirin tahsilini talep etmiştir .
II-CEVAP
Davalı vekili iş kazasının meydana gelmesinde kusurlarının olmadığını, gerekli bütün önlemlerin alındığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne, hak sahibi eş için 142.519,05 TL, çocuklar Umut Anıl için 38.251,32 TL, Sude Ceren için 31.181,48 TL, Ali Arda için 30.675,09 TL olmak üzere toplam 242.626,94 TL ilk peşin değerli gelirin onay tarihinden yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi, davacı Kurumun istinaf talebinin esasdan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili; alınan kusur raporları arasında çelişki bulunduğunu, sigortalının kusurunun bulunmadığını belirterek mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesi 1. fıkrası ile “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği
mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş olup, 21. maddenin 4. fıkrası ise 3. kişilerin sorumluluğu" İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir." şeklinde düzenlenmiştir.
İnceleme konusu davada; Davacı Kurum tarafından 30.07.2015 tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanan sigortalıya ödenen gelirin talep edildiği, mahkemece davanın %60 kusur oranı üzerinden kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosyada alınan 13.11.2017 ve 20.11.2020 tarihli kusur raporlarında davalı işveren %60, sigortalı %40 oranında, 24.02.2016 tarihli kurum raporunda ise işveren %80, sigortalı %20 oranında kusurlu bulunmuştur. C.Başsavcılığı tarafından alınan raporda ..., ... birinci dereceden, sigortalı ikinci dereceden kusurlu denilmiş ve kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile davalı şirket müdürü ... ve RM Gaz şirketinin genel müdürü ...'un adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Ayrıca ceza dosyasında dava dışı RM Gaz Kontrol Sis...Ltd.şti. ve davalı şirket yönünden yapılan incelemede aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu kabul edilerek hüküm tesis edilmiştir.
Somut dosyada; davalı şirket ile dava dışı RM Gaz Kontrol...Ltd.Şti. Arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisini irdeleyen, müfettiş raporu ile dosyada alınan kusur raporları arasındaki çelişkileri gideren olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden ihlal edilen mevzuat hükümlerini, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçları irdeleyen, kusur aidiyet ve oranlarını gerekçeleriyle belirleyen, denetime elverişli kusur raporu alınmalı, yapılacak incelemede ceza yargılaması sonucunda adli para cezasıyla cezalandırılan ... ve ...'a da bir miktar kusur verilmesi gerektiği gözetilmeli, dava dilekçesinde teselsüle dayanılmadığı hususu değerlendirilmeli, elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 28.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.