Esas No: 2021/12165
Karar No: 2022/2668
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12165 Esas 2022/2668 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/12165 E. , 2022/2668 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
No : 2021/1358-2021/1400
İlk Derece
Mahkemesi :... 12. İş Mahkemesi
No : 2017/661-2021/235
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı 1998 yılından 24.08.2005 tarihine kadar davalıya ait takside şoför olarak çalıştığının tespitini talep etti.
II-CEVAP
Davalılar, davacının kendi araçlarında sürekli çalışmadığını, ihtiyaç olduğu zaman bazı günler çalışmasının olduğunu, diğer araçlarda da şoför olarak çalıştığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, tanık beyanlarıyla çalışmanın ispatlanamayacağından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARLARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın kısmen kabulüne, davacının 01.06.2000-24.08.2005 tarihleri arasında davalılar murisi İbrahim Ayancık'a ait takside çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esasdan reddine karar verildi.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı, yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulduğunu, davalı Kurum, davanın yasal süresi zarfında açılmadığını, hak düşürücü süre yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının belirtilen süre içerisinde çalışmasını gösterir herhangi bir bordro ve belgenin bulunmadığının anlaşılmakta olduğunu, davanın sadece tanık beyanları ile ispatının mümkün olmadığını, davalılar, davanın ispatlanamadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulması talebinde bulunmuşlardır.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1) Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
2) Sosyal Güvenlik Hukukumuzda, “sosyal sigortalarda çokluk”, bir başka anlatımla bireylere olabildiğince sosyal sigorta hakkı tanıma, “yararlanmada ve yükümlülükte teklik” ilkesi egemen olup, buna göre, aynı tarihlerde farklı sosyal güvenlik kuruluşları kapsamında bulunulamaz ve çifte sigortalılık olarak adlandırılan bu statü kanun hükümleriyle engellenmiştir.
İnceleme konusu dosyada; Davacı 1998 yılından 24.08.2005 tarihine kadar davalılar murisi İbrahim Ayancık'a ait takside şoför olarak çalıştığının tespitini talep etmiştir. Davacının çalıştığını iddia ettiği ... plakalı taksinin 06.05.1998- 31.01.2007 tarihleri arasında İbrahim Ayancık adına tescilli olduğu, davacı adına 09.08.2005 tarihinde trafik para cezası tutanağı düzenlendiği, davacının hizmet cetvelinde 09.06.1998-31.05.2000 tarihleri arasında kesintili başka iş yerlerinden bildirimlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut dosyada; Davacı Kent Otel taksi durağında çalıştığını belirtmektedir. Davacının beyanı alınmak suretiyle davaya konu dönemde anılan taksi durağında kimlerle birlikte çalıştığı sorulmalı, bu kişilerin çalışıp çalışmadığı ilgili odadan araştırılıp teyit edilmesi halinde tanık olarak beyanları alınmalı, komşu taksi duraklarında ihtilaf konusu dönemde çalışanlar araştırılarak davacının çalışması ile ilgili bilgi ve görgülerine başvurulmalı, tanık olarak dinlenen kişilere ait çalışma kayıtları celp edilmek suretiyle beyanları denetlenmeli, elde edilecek sonuç değerlendirilerek karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, 28.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.