3. Hukuk Dairesi 2017/8931 E. , 2019/5335 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; Silifke İlçesi, ... Köyü ... Mevkiinde 453 parselde 33.000,00 metrekare arazinin 1/2 hissesinin murisleri ..." a ait olduğunu, diğer 1/2 hissenin davalı ve murisine ait olduğunu, her birinin kullandığı alanın belli olduğunu, kendilerine ait olan ve hissedarların rızası ile taksim edilen araziyi davalının isteği üzerine davalıya kiraya verdiklerini, aralarında 01/06/2006 tarihinde bir yıl için kira sözleşmesi yapılmış olup her yıl kiranın uzatıldığını, kira müddetinin uzatıldığı 01/06/2007 tarihinden sonra davalının kiraladığı araziye nar bitkisi, arazinin kenarlarına zeytin ağacı diktiğini, davalının ağaç diktiğini 2008 yılında öğrendiklerini, davalının sökeceğini ve kendi arazisine dikeceğini belirttiğini, ancak bugüne kadar ağaçları sökmediğini, araziye ağaç dikmek suretiyle tecavüz ettiğini beyan ederek Silifke İlçesi, ... Köyü ... Mevkiinde kain 453 parsel hissedarlar arasında rıza ile taksim edilen 40 yıldan bu yana kullanılan 1/2 hissesi 16.500 m2 kısmına davalının nar ve zeytin fidanları dikmek suretiyle yapmış olduğu tecavüzün önlenmesine ve ağaçların kal"ine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı; dava konusu taşınmazın iddia edildiği gibi kullanım konusunda taksim edilmediğini, taraflar arasında yapılan resmi bir taksime dayanan bölüşme olmadığını, zira taşınmazın 5-6 dönümlük kısmı eski ırmak yatağı olduğu için ziraat yapılmasının mümkün olmadığını, taşınmazın 1/2 hissesinin babası ..."a ait olduğunu, diğer 1/2 hissesinin de 2006-2008 yılları öncesi ve sonrasında babası tarafından kiracı olarak kullanıldığını, yapılan bir taksim olmadığı için de davacıların iddiasının aksine 2008 yılında değil 2005 yılında nar ve zeytin ekildiğini, davanın muhatabının kendisi olmadığını, babası ... olduğunu, onun da vefat ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; dava el atmanın önlenmesi ve kal davası olarak nitelendirilerek taraflar arasında tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının yapıldığı ve bu plana göre taraflar arasında taşınmazın fiili taksimin yapıldığı ve bu fiili taksime göre taşınmazın A harfi belirtilen nar ekili kısmının davacılara ait olduğu ve davalıya kiraya verildiği, taraflar arsında yapılan kira sözleşmesi henüz taraflarca feshedilemediğinden TBK madde 327/2’ye göre belirsiz süreli sözleşmeye dönüştüğü, dolayısı ile davalının kira sözleşmesine dayalı üstün hakkı olduğu ve davacıların meni müdahale davası açma hakkı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı vekilinin davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasındaki hukuki ihtilafın niteliğine göre mahkemece, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına 1 yıllık kira bedeli üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 4 nolu bendinden “...23.471,56 TL...” ifadesi çıkartılarak yerine “...1.320,00 TL...” ifadesi yazılarak hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,12.06.2019 günü oybirliğiyle karar verildi.