8. Ceza Dairesi 2019/2785 E. , 2019/15933 K.
"İçtihat Metni"İftira suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/02/2018 tarihli ve 2018/5181 soruşturma, 2018/4314 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii Eskişehir 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 28/03/2018 tarihli ve 2018/1683 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, şüphelinin müşteki hakkında asılsız isnatlarda bulunarak, silahlı terör örgütü üyesi olduğundan bahisle iftira suçunu işlediği iddiası ile soruşturmaya başlanıldığı, dosyada sureti mevcut olan ve müşteki hakkında yargılamanın yapıldığı Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/10/2017 tarihli ve 2017/48 esas, 2017/277 sayılı kararı ile müşteki hakkında; "... Sanığın iddianame ve dosya kapsamındaki eylemlerinin, terör örgütü üyeliği için zorunlu kriterler olan hiyerarşik bağ içerisinde, çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk kriterlerini taşımaması, başkaca eylemlerinin de tespit edilememesi nedeniyle sanığın atılı suçu işlediği sabit olmadığından 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e. maddesi gereğince beraatine" şeklindeki gerekçe ile karar verildiği ve anılan kararın 06/11/2017 tarihinde kesinleştiği, yine anılan dosyada mevcut olan ve şüpheli tarafından sunulduğu anlaşılan birden çok ihbar evrakı ve beyanının olduğu ve anılan Mahkeme kararı ile iddia olunan eylemlerin terör örgütü üyeliği için zorunlu kriterleri taşımadığının kabul edildiği de anlaşılmakla, şüphelinin eylemine ilişkin dellilerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince incelenmesi gerektiği gözetilmeksizin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 30.01.2019 gün ve 2018-15964 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.02.2019 gün ve KYB/2019-13308 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Müşteki ... vekili aracılığıyla sunmuş olduğu şikayet dilekçesinde, şüpheli ..."ın Eskişehir Emniyet Müdürlüğüne göndermiş olduğu ihbar dilekçeleriyle kendisi ve bir çok akademisyen hakkında FETÖ/PYD isimli terör örgütü üyesi olduğunu iddia ederek bir çok kez ihbarda bulunduğunu, bu sebeple kamu görevinden ihraç edildiğini, sekiz gün gözaltında kaldığını, hakkında Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığını, yargılandığını, beraat ettiğini, bu kararın kesinleştiğini, kendisi hakkında şikayette bulunarak iftira atan şüpheli hakkında şikayetçi olduğunu belirterek şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma neticesinde, “....şikayet ve ihbar hakkının anayasal bir hak olduğu, bunların Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından değerlendirilerek delili olan şüpheliler hakkında kamu davasının açıldığı, mahkemenin yargılama yaparak ... hakkında bir takım eylemlerinin sabit olduğunu ancak bu eylemlerin terör örgütü üyeliği için zorunlu kriterler olan hiyerarşik bağ içerisinde çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk kriterlerini taşımadığını belirterek ..."ın beraatine karar verdiği, bu durumda şikayetin veya ihbarın herhangi bir şekilde suç oluşturmadığı, mahkemenin bunun suç olduğuna kanaat getirmesi halinde resen suç duyurusunda bulunacağı” gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172.maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet Savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli mahkemenin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK.nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Diğer bir deyişle Cumhuriyet Savcısı elde edilen delillerin kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturduğu kanaatine varırsa dava açacak, aksi durumda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilecektir.
Aksi durumun kabulü her ihbar veya şikayet üzerine Cumhuriyet Savcısının kamu davası açmasını gerektirir ki bu kabul, lekelenmeme hakkıyla bağdaşmayacak ve kanunun ruhuna uygun düşmeyecektir.
İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği; somut olayda, şüphelinin söz konusu ihbarlarında maddi vakıa ve makul şüpheye dayandığı,nitekim terör örgütü üyesi olmak suçundan yargılanan şüpheli hakkında mahkemece verilen beraat kararının gerekçesinde şüphelinin eylemlerin terör örgütü üyeliği için zorunlu kriterler olan hiyerarşik bağ içerisinde çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk kriterlerini taşımadığını, örgüte olan ilgisinin sempatizan düzeyinde kaldığının vurgulandığı,bu durumda şüpheli ihbarlarının Anayasanın 74. maddesiyle de güvence altına alınan şikayet ve başvuru hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla; kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından bahisle bu karara yönelik itirazın reddine karar veren Eskişehir 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 28.03.2018 tarihli ve 2018/1683 Değişik İş sayılı Kararı usul ve kanuna uygun bulunmuştur.
Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen ihbarname içeriği, açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 26.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.