Esas No: 2021/10245
Karar No: 2022/2648
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/10245 Esas 2022/2648 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/10245 E. , 2022/2648 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No : 2018/370-2021/180
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili ile davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, davacının 01.05.2000 tarihinden itibaren 2003 yılına kadar davalı işverene ait Private Otel ünvanlı işyerinde, 2003 yılından 17.03.2009 tarihine kadar davalı işverene ait ev hizmetlerinde hizmet akdine dayalı, aralıksız olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan önceki bozma ilamında, davacının otel işyerindeki çalışmaları yönünden yeteri kadar bordro ve komşu işyeri tanığı dinlenmeden karar verildiği, yine ev hizmetleri yönünden ise davacı, davalı işverenin eski eşi ...' ın evinde çalıştığını belirttiğinden davalı işveren ve eski eşinin bu dönemde ayrı yaşayıp yaşamadıkları, davacının ücretini kimden aldığı,çalışmanın fiili olup olmadığı araştırılmadan, resen komşu işyeri tanığı dinlenmeden karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek hem davacının otel işyerindeki çalışmaları yönünden; nizalı dönemlerde çalışan bordro tanıkların beyanlarına başvurmak ve kayıtlı komşu iş yeri çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek dinlemek, ev hizmetleri yönünden ise; davacıya ücretini kimden aldığını sormak, davalı işveren ve eski eşi ...' in nizalı dönemde ayrı yaşayıp yaşamadıklarını, davacının bu dönemde ücretini kimden aldığını araştırmak, ayrı yaşadıkları halde ücretini davalı işverenden alıyorsa işin esasına girerek davacıya hangi adres/ adreslerde çalıştığını açıklatmak, bu adreslere yakın işyerlerinde çalışması kayıtlara geçmiş çalışanları, apartman komşularını, kapıcıları, çalışmanın geçtiği apartmanda başka dairelerde benzer şekilde ev hizmetlerinde çalışanları tespit etmek, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı, çalışmanın sürekli mi kesintili mi olduğu, haftada kaç gün çalıştığı, part-time mı full time mı çalıştığı, çalışmanın başlama ve bitiş tarihleri yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusu ile çalıştığının tespiti halinde davalı işyerinde haftanın yarısından fazlasını ev hizmetlerinde çalışarak geçirip geçirmediği ortaya koyarak karar vermek gereklerine işaret edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de, bozma gereğinin tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar.
Eldeki davada, bozma ilamına uygun olarak davalıya ait otel işyerinden bordro tanıklarının tespit edilerek dinlenmediği anlaşıldığından, öncelikle uyuşmazlık konusu dönemin tamamını kapsar şekilde bordro tanıkları tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, davacının ev hizmetleri işyerinde geçtiğini iddia ettiği çalışma dönemi yönünden ise, davacının, davalı ...’ın eski eşi ...’ın işverenliği nezdinde çalıştığı, ücretinin onun tarafından ödendiği anlaşılmakla, hak alanını ilgilendirdiğinden tespit edilen işverene, HMK. 124. maddesi dikkate alınmak suretiyle husumet yöneltmesi için davacıya mehil verilmeli ve bu işveren yönünden önceki bozma ilamına uygun olarak, davacının haftada kaç gün çalıştığı, part-time mı tam süreli mi çalıştığı, çalışmanın başlama ve bitiş tarihleri araştırılmalı, haftanın yarısından fazlasını ev hizmetlerinde çalışarak geçirip geçirmediği, böylece çalışmanın hizmet akdi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği belirlenmeli, her bir işveren yönünden hak düşürücü süre de gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Kabule göre de, davanın, 6552 sayılı Kanunun 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 gününden önce açılmış olması nedeniyle, Kurumun davalı sıfatını haiz olduğu gözetilmeksizin vekalet ücreti ve yargılama giderleri açısından hatalı hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı ve davalılardan SGK vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 28.02.2022 gününde oybirliği ile karar verildi.