Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11801
Karar No: 2022/2683
Karar Tarihi: 28.02.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11801 Esas 2022/2683 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/11801 E.  ,  2022/2683 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2021/1743-2021/1361

    İlk Derece
    Mahkemesi : Nazilli 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Dava, iş kazasının tespiti istemine ilişkindir
    İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesi kararının davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, davacının eşi ...'in davalılar ... ve ...'un Yenipazar Donduran köyünde ortak yaptırmakta oldukları inşaat işinde 14.12.2007 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat ettiğini, meydana gelen olayın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekili, Kurum müfettişi tarafından yapılan soruşturma aşamasında alınan ifadelerden olayın iş kazası olduğuna dair bir tespit yapılamadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili, müteveffanın yaşanan olay nedeniyle değil, tedavisi sırasında yanlış ilacın verilmesi nedeniyle vefat ettiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... mirasçıları ... ve ... davaya cevap vermemiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, “müteveffa ...'in davalılar ... ve ...'a ait evin inşaat işini yapmakta iken elektrik akımına kapılarak yere düşmesi neticesinde yaralandığı ve 29.06.2009 tarihinde vefat ettiği olayda, kazaya sebebiyet veren yapım/onarım işinin davalı müteveffa ... ile müteveffa ... arasındaki sözlü anlaşmadan kaynaklandığı, yapılan anlaşmada davalılar ... ve ...'ın yalnızca yapı sahibi konumunda bulunduğu, işin niteliği ve yürütümü bakımından davalılar ... ve ...'ın alt-üst işverenlik ilişkisini doğuracak mahiyette bir faaliyetinin bulunmadığı, bağımsız nitelikte olduğu belirgin bulunan inşaat işinde müteveffa ...'in asıl işveren olarak nitelendirilerek, sorumluluğunun bulunduğu, çalışan işçilerle hizmet akdinin varlığını gerektirecek bağımlılık unsuru ve ücret unsurunun davalılar ... ve ... ile davalı müteveffa ...arasında mevcut olmadığı, bu nedenlerle işin yapımı sırasında meydana gelen kazanın davalı ... ve ... yönünden iş kazası olmadığı sonucuna ulaşıldığından bu davalılar yönünden açılan davanın reddi gerekmiştir. Tüm dosya kapsamından; davacının davalı müteveffa ...'e ait inşaat işinde müteveffa ...'ın inşaat işçisi olarak çalıştığı, yapılan iş nedeniyle ücretini davalı müteveffa ...'den aldığı, davalı davalı müteveffa ... tarafından yapı sahipleriyle anlaşma yapıldığı ve ücret hususunun da kararlaştırıldığı, işi alırken gerekli kontrolleri yapan davalı müteveffa ...'in işin yapıldığı sırada da inşaat alanına gelerek işçileri denetlediği, işçilerin sigorta kaydının yapılmamış olmasının olayın iş kazası olduğunun tespitine engel olmayacağı, ücret ve bağımlılık unsurları ile birlikte tam olarak kurulan işçi işveren ilişkisinde davalı müteveffa ...'in işveren sıfatını ortadan kaldıracak bir delil ibraz edilemediği anlaşıldığından dava konusu olayın 5510 sayılı Yasanın 13. maddesi kapsamında davalı müteveffa ... yönünden iş kazası sayıldığı” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, müteveffa ...'in 14.12.2007 tarihinde geçirdiği kazanın 5510 sayılı Yasanın 13. maddesi kapsamında iş kazası olduğunun tespitine, davalı ... ve ... yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi, tarafların Nazilli 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nden verilen 25.03.2021 tarih, 2020/404 Esas ve 2021/200 Karar kararının kaldırılmasına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasa'nın 353/1-b.1 hükmü gereğince esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili, davalılar ... ve ... işveren olarak kabul edilmeyecekler ise; dava konusu inşaat işindeki işverenlerin ... ile oğlu ...'in olduğunun kabulü gerektiğini, bu durumun kabulü halinde; kazazede müteahhit ...’in kendisine ait olan bir işi yaparken kaza geçirmiş olduğunu, bilirkişi raporunun, hüküm kurulmasına elverişli olmadığını, davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasının, adli yardımla açılan davada davacı lehine yargılama giderine, SGK aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğunu belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1-Türk Medeni Kanununun 599. maddesi hükmü uyarınca; miras, murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibarı ile hak sahibi olurlar. Türk Medeni Kanunun 640. maddesi hükmü gereğince birden çok mirasçının bulunması halinde, mirasın intikaliyle paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Böylece, mirasçılar terekeye elbirliği mülkiyeti ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Türk Medeni Kanununun 701/2. maddesi hükmüne göre, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Bir başka ifadeyle, tereke üzerindeki hak sahipliği ortaklardan tek başına hiçbirine ait olmayıp hak sahibi olan ortaklıktır.
    2-Bu yasal düzenlemelere göre, miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, terekedeki paylar ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların terekeye giren mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde somut ve bağımsız payları mevcut değildir.
    3-Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları gereği usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır (HMK m.114/1-d).
    Eldeki davada; davacı...’in murisi ...’in 29.06.2009 tarihinde vefat ettiği, geriye yasal mirasçıları olarak ... ve ...’in kaldığı, Mahkemece iş kazasının müteveffa ...’in babası ... nezdinde çalıştığı sırada meydana geldiğinin kabul edildiği, ...’in ise 23.12.2017 tarihinde vefat ettiği, geriye yasal mirasçıları olarak ... ve ...’in kaldığı, davacı ve davalı taraf arasında menfaat çatışması bulunduğundan, Mahkemece, terekeye temsilci tayin ettirilerek taraf teşkilinin sağlanması, bundan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. Maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi