15. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/241 Karar No: 2015/2001 Karar Tarihi: 16.04.2015
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/241 Esas 2015/2001 Karar Sayılı İlamı
15. Hukuk Dairesi 2015/241 E. , 2015/2001 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesine dayalı bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve % 40 icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulü ile takibin 15.021,20 TL asıl alacak üzerinden devamına ve asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-İİK’nın 67/II. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatının karar altına alınabilmesi için borçlunun icra takibine itirazında haksız olması gerekir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılama yapılarak ve bilirkişiden rapor alınarak çözümlenmesi durumunda borçlu icra takibine itirazında haksız sayılamaz. Somut olayda icra takibi 26.09.2011 tarihli 180.727,36 TL bedelli faturaya dayanılarak yapılmışsa da fatura üzerinde mutabakat sağlanamadığından faturanın davacıya iade edildiği ve davalının ticari defter kayıtlarına alınmadığı anlaşılmaktadır. Davacı yüklenici şirketin hakettiği iş bedeli alınan bilirkişi raporuyla belirlenmiştir. Bu durumda likid bir alacağın varlığından ve davalının takibe kısmi itirazında haksızlığından söz edilemez. Mahkemece yasal şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile, kararın hüküm fıkrasının icra inkâr tazminatıyla ilgili 2 nolu bendinin çıkarılmasına, yerine "yasal koşulları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı isteminin reddine" cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.