16. Hukuk Dairesi 2016/10490 E. , 2019/7386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 2, 106 ada 33, 34 ve 118 ada 34 parsel sayılı sırasıyla 25.545.89, 32.025.00, 39.676,03 ve 41.140,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, toprak tevzi çalışması sonucunda oluşturulan tapu kayıtları nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., 105 ada 2 parsel, 106 ada 33 parsel sayılı taşınmazlar hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, 118 ada 34 parsel sayılı taşınmaz hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; davacı..., 106 ada 34 parsel sayılı taşınmaz hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak, taşınmazların tespitlerinin iptali ile adlarına tescili istemiyle, ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda davalı-birleşen dosya davacısı Hazinenin davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı ...’un 105 ada 2 parsel, 106 ada 33 parsel ve 118 ada 34 parsel sayılı taşınmazlara ve davacı ...’ın 106 ada 34 parsel sayılı taşınmazla yönelik davalarının kabulüne, kadastro tespitlerinin iptaline; 105 ada 2 parsel, 106 ada 33 parsel ve 118 ada 34 parsel sayılı taşınmazların davacı ... adına; 106 ada 34 parsel sayılı taşınmazın ise davacı ... adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazların tespitleri, toprak tevzi çalışması sonucu oluşmuş olan kayıtlarına dayalı olarak Hazine adına yapılmıştır. Davacılar ... ve ..., irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adlarına tescil istemi ile tespite itiraz etmişlerdir. Mahkemece, davacıların lehlerine 3402 sayılı Yasa"nın 46/1. maddesi koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki, davalı Hazine"nin tespite esas alınan tapu kayıtlarının oluşumlarına esas belirtmelik tutanakları ile varsa bu tutanağa esas alınan kayıt ve belgeler tam olarak getirtilmemiş, tapu kayıtlarının oluşum sebebi ve niteliği itibarı ile taşınmazların zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olup olmadıkları tespit edilmemiş, dava konusu 118 ada 34 parsel sayılı taşınmazın belirmelik tutanağında ...’un işgalinde olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, davacı ...’in bu taşınmazı satın aldığını söylediği ... ile ... arasındaki bağ kurulmamış, davacılar hakkında yöntemine uygun şekilde belgesiz araştırması yapılmamış ve tanık ve mahalli bilirkişilerin soyut içerikli sözleri ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, çekişmeli taşınmazları dıştan çevreleyen komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa dayanak belgeleri ile davacılar ve murisleri adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden (senetsiz defteri) ayrı ayrı sorularak varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilmeli, tespite esas tapu kayıtlarının oluşumuna esas olan belirtmelik tutanakları ile varsa belirtmelikte sözü edilen kayıt ve belgeler eksiksiz olarak getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve taşınmazların 1961 yılından önceki durumlarını bilebilecek yaşta, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri ile 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, belirtmelik tutanakları okunarak taşınmazların öncesinin ne olarak tespit edildiği belirlenip, daha sonra yerel bilirkişi ve tanıklar usulünce dinlenerek kendilerinden, taşınmazların kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettikleri, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldıkları, mera ya da kamu orta malı niteliğinde olup olmadıkları hususlarında maddi olaylara dayalı açık ve ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; belirtmelik tutanağında sözü edilen kayıt ve belgeler varsa okunarak sınırları ve kapsamları tespit edilmeli; davalı Hazine adına tapu kaydının oluştuğu 1961 tarihine kadar davacılar yararına 3402 sayılı Yasa"nın 14. ve 46/1. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı; taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin hangi tarihte başladığı hususu tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli; belirtmelikte adı geçen kişiler ile davacılar arasındaki akdi ve ırsi ilişki kurulmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, zilyetliğin başlangıç tarihi ve sürdürülüş şekli ile çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini bildirir, toprak yapılarını, eğimlerini ve bitki desenlerini açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazların değişik yönlerinden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisine, toprak tevzi haritası ile kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.