12. Hukuk Dairesi 2017/5880 E. , 2018/7116 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK."nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi,
b-Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE;
2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;
Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibe karşı şikayetçinin, kendisine yapılmış usulüne uygun bir ödeme emri tebliğ işlemi bulunmadığını ve takibin kesinleşmediğini, takibe konu bonoların zamanaşıma uğradığını, keşide yerlerinin açık olmaması nedeni ile kambiyo vasfını haiz olmadıklarını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; ödeme emri tebligatının hazırlanarak dosya içine alındığı, ancak borçluya tebliğ edilmediği, borçlunun 13.11.2014 tarihinde bizzat icra dairesine başvurarak dosya sureti isteminde bulunduğu, 14.11.2014 tarihinde borcun taksitler halinde ödenmesine dair taahhütnameyi imzaladığı, böylelikle borçlunun takip ve ödeme emrinden haberdar olduğu, bu tarihten itibaren yasal süre geçirilerek yapılan 05.06.2015 tarihli başvurunun süresinde olmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2015/31830 Esas, 2016/7814 Karar sayılı ve 16.03.2016 tarihli ilamı ile borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden ödeme ve itiraz sürelerinin işlemeye başlamayacağı bu nedenle itirazlarının esastan incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulduğu, mahkemece, bozmaya uyularak, itirazların kısmen kabulü ile 03.04.2014 keşide tarihli 03.05.2014 vade tarihli 38.000.00-TL bedelli senet yönünden ... adlı yerleşim yerinin ... İli ... İlçesi mi yoksa ...İli ... İlçesine bağlı köy mü yada ... adını taşıyan herhangi bir yerleşim yeri mi olduğu hususunda netlik bulunmadığı gerekçesiyle takibinn iptaline, diğer takibe konu bonolar yönünden talebin reddine karar verildiği görülmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 776/1-f maddesi uyarınca; senette düzenlenme yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanun"un 777/4. maddesinde ise; düzenlendiği yer
gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Hukuk Genel Kurulu"nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere tanzim yeri olarak idari birim adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması zorunlu ve yeterlidir. Ancak, aval verenin adresi düzenlenme yeri sayılamaz. Aval verenin adresinin senette yazılı olması bu eksikliği gidermez.
Öte yandan, keşide yeri unsuru bulunmayan dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, TTK"nun 776/1-f maddesinde öngörülen koşulu taşımayan bu belgeye dayanılarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılması da mümkün değildir.
Somut olayda, takibe konu 03.04.2014 düzenleme tarihli, 03.05.2014 vade tarihli senette keşidecinin adresi olarak "... Mah. ... Sok. No: 25 ... ..." yazılı olduğu, bu durumda senette, İstanbul"un ilçesi olan ve idari birim olan ... ilçesinin gösterildiği, dolayısıyla anılan senette düzenleme yerinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece, yukarıda açıklanan senedin kambiyo vasfı bulunduğundan, anılan senet yönünden de istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.