22. Hukuk Dairesi 2019/5254 E. , 2019/15948 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.05.2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat Furkan Kılınç geldi, karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının 29/05/1989 tarihinde davalı işyerinde işe girdiğini, 30/01/1991 tarihinde çıkışı yapıldığını, 20/06/1991 tarihinde tekrar girişinin yapıldığını ve işyeri ünvanı 31/01/1998’de değişmiş olmasına rağmen müvekkilinin çalışmasını aralıksız sürdürdüğünü, müvekkiline asgari ücret ödendiğini, işyerinde haftanın altı günü 08:00-16:00 arası çalıştığını, çalıştığı süre boyunca ayda bir pazar da çalıştığını, hafta tatili ücreti ödenmediğini, tüm milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, karşılığının ödenmediğini, 08/03/2014 tarihinde müvekkilinin davalı işyerinde işverenin ve yetkililerin kusurundan dolayı parmaklarını makineye kaptırmak suretiyle iş kazası geçirdiğini, bunun üzerine müvekkilinin 04/07/2014 tarihli ihtarnamesi ile yukarıda belirtilen işçilik alacaklarının ödenmesini ihtar ettiğini ve iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı dahil bütün işçilerin 08:00-16:00 arası çalıştığını,davacının ücretinin asgari ücret olduğunu,müvekkili şirkete ait işyerinde pazar çalışması yapılmadığını,müvekkiline ait işyerinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapılmadığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişlerince müvekkiline ait işyerinin denetlendiğini, denetlemeler esnasında işçilerin beyanlarının alındığını, müfettişler tarafından tutulan tutanağın mevcudiyeti halinde tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, beyan edilen kaza ile ilgili olarak hiçbir kusur ve maluliyet tespiti yapılmadığını, davacının kazadan sonra rapor bitimi olan 06/07/2014 tarihinde işe başlaması gerekirken 04/07/2014 tarihinde iş sözleşmesini haklı bir sebebe dayanmaksızın feshettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak,yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacı feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve sonucuna göre kıdem tazminatı alacağının bulunup bulunmadığı konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davalıya ait işyerinde tarak işçisi olarak çalışan davacı 04/07/2014 tarihli ihtarnamesiyle; iş kazası nedeniyle davalı şirketin tam ve asli kusurluğu olduğunu, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödenmediğini belirterek iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ihtar etmiştir.
Her ne kadar Mahkemece, değişik zamanlarda işyerine gelen teftişlerde işyerinde genel tatillerde ve hafta sonlarında çalışılmadığının bizzat davacı tarafından ifade edildiği,davacının bu beyanıyla bağlı olup genel tatil ve hafta sonu çalışma ücreti talep edemeyeceğini,iş kazası geçirmiş olmasının iş akdinin haklı feshini gerektirmeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; söz konusu teftiş tarihlerindeki beyanlarının davacıyı bağlayacağı ancak bu teftişlerden sonraki dönem bakımından talep edilen alacakların tanık beyanları ve diğer deliller dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile özellikte davacı tanığı Ramazan Öztürkün beyanı ve dava dilekçesindeki beyan dikkate alındığında davacının ayda bir hafta tatilinde çalıştığı anlaşılmaktadır.Bu bakımdan en son teftiş tarihi olan 16/04/2008 tarihinden sonraki dönem bakımından davacının ayda bir hafta tatilinde çalıştığının kabulü ile bu alacağın hesaplanması gereklidir.
Yukarıda yazılı bozma gerekçesi dikkate alındığında davacının hafta tatili alacağının bulunduğu,buna göre iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği anlaşıldığından kıdem tazminatının da hüküm altına alınması gerekli iken Mahkemece yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 2.037,00 TL. duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.