
Esas No: 2021/9560
Karar No: 2022/2720
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9560 Esas 2022/2720 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/9560 E. , 2022/2720 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 20. İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti istemlerine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı Kurum tarafından müvekkiline 2016/109718, 2016/109719, 2016/109720, 2016/109710, 2016/109707, 2016/109708, 2016/109709, 2016/109711, 2016/109651, 2016/109721, 2016/109722, 2016/109723 takip numaralı ödeme emirlerinin tebliğ edildiğini, bunun nedeninin ... Öğretim İşletmeleri A.Ş.'nin borcu olduğunun anlaşıldığını, ödeme emirlerinin tebliğ tarihi itibariyle söz konusu şirkete kayyum atandığını, davacının temsil yetkisi ve yönetim kurulu üyeliği olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, Nisan 2016'da şirkete kayyum atandığını, Ticaret Sicil evrakları incelendiğinde SGK ve vergi dairesi ile ilgili temsil yetkisi olmadığının görüleceğini, kaldı ki ödeme emirlerindeki borçların büyük bölümünün kayyum atanmasından sonraya ait olduğunu, davalının öncelikle amme alacağının tahsili için asıl borçlu şirketle ilgili işlem yapması gerektiğini, borçlu şirkete usule uygun tebligat dahi yapılmadığını, kanuni temsilcinin sorumlu tutulabilmesi için asıl borçlu şirketten tahsil olanağının kalmaması gerektiğini, asıl borçlunun gerektiği gibi takip edilmediğini, menkul ve gayrimenkul malları ile maddi hakları içeren haklarının paraya çevrilmediğini, borcun tamamının zamanaşımına uğradığını iddia ederek dava konusu ödeme emirlerinin iptalini ve bu ödeme emirleri nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesi ile; davanın 7 günlük hak düşürücü sürede açılmadığını, SGK alacaklarının 10 yıllık azamanaşımına tabi olduğunu ve zamanaşımına uğramadığını, dava konusu işyerinin davacıya ait olduğunun şirket yönetim kurulu üyesi oludğunu, bu nedenle borçtan sorumlu olduğunu beyanla davanın reddini ve alacağın %10'undan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davacının davasının kısmen kabulü ile; ... SGM'nin davacı aleyhine düzenlediği 2016/109651 dosya nolu 121247 takip nolu ödeme emrinin iptaline yönelik talebin reddine,
... SGM'nin davacı aleyhine düzenlediği 2016/109707- 109708-109709-109710-109711-109718-109719-109720-109721-109722-109723 dosya nolu 121247 takip nolu ödeme emirlerinin iptaline, karar verildi.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili tarafından, istinaf gerekçelerini tekrarla, davacıya söz konusu davaya ilişkin ödeme emirlerinin dava dışı ... Öğretim İşletmeleri A.Ş.'nin 01/07/2013 - 17/06/2016 tarihleri arası şirket hissedarı ve yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle gönderildiğini, davacı tarafından söz konusu borçların zamanaşımına uğradığı iddia edilmiş ise de bahsi geçen borçlar hiçbir itiraza uğramadan kesinleşmiş ve davacı hakkında takip işlemlerine başlandığını, 5510 sayılı Yasa'nın 88. maddesinde şirket üst düzey yönetici ve temsilcilerinin prim borçlarından sorumlulukları konusu düzenlendiğini, Mahkemenin kabulüne konu dönemlerde, davacının şirket hissedarı ve yönetim kurulu üyesi olarak, sorumlu olduğu belirterek kararın bozulması talep edilmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosyanın incelenmesinde, davacının ... Öğrenim İşletmeleri A.Ş.’nde 01.07.2013-17.06.2016 tarihleri arasında hissedar olarak, yönetim kurulu üyesi olduğu, şirketin 2013/07-2014/08 aylarına ait idari para cezası ile 2016/05-06 aylarına ilişkin prim borçlarını içeren ödeme emirlerinin davacıya 26.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği, 27.06.2016 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi içeriğinden ... Öğretim İşletmeleri A.Ş.’ne, Istanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 17.06.2016 tarih 2016/3121 Değişik İş Kararı ile kayyum atandığı, 15.08.2016 tarihli 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile de malvarlığının hazineye devredildiği anlaşılmaktadır.
Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu, 6183 sayılı Kanunun 35, mükerrer 35, mülga 506 sayılı Kanunun 80. ve bazı maddeleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde düzenlenmiştir.
506 sayılı Kanunun 80/12 maddesi, “Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüş, 5510 sayılı Kanunun 88/20 maddesi de bazı farklar dışında anılan maddeye paralel düzenleme getirmiş olup, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüştür.
506 sayılı Kanununun 80. maddesi primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yönelik olup, anılan maddenin 1. fıkrası hükmüne göre, işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemek zorunda olup, eldeki davada, davacının hissedar ve yönetim kurulu üyesi olduğu şirkete 17.06.2016 tarihi itibariyle kayyum atanmasıyla, şirket borçlarından sorumluluğunun da bu tarih itibariyle sona ermesi karşısında, davaya konu ödeme emirlerinden, 2016/05. ayına ait prim, işsizlik sigortası primi, damga vergisi borçlarının, en geç altıncı ayın sonunda ödemesi gerekmekte olup; buna göre 2016/ 5. ayın primlerinden de sorumlu olmasına dair hüküm tesis edilmeliyken; yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılması ile ... 20.İş Mahkemesi’nin 12.07.2018 tarihli Hükmün (2) nolu bendi silinerek yerine “... SGM'nin davacı aleyhine düzenlediği 2016/109707 - 109708 - 109709 - 109710 - 109711 - 109718 - 109719 - 109720 - 109721 - 109722 - 109723 dosya nolu 121247 takip nolu ödeme emirlerden 2016/06. aylara ilişkin bölümü yönünden davacının borçlu olmadığının tespiti ile ödeme emirlerinin bu döneminin davacı yönünden iptaline, fazlaya ilişin talebinin reddine,” ibaresinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.