22. Hukuk Dairesi 2012/17569 E. , 2013/5875 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin 01.01.2008- 23.11.2010 tarihleri arasında, değişen alt işverenler bünyesinde, davalı asıl işveren işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı işçinin müvekkili şirket çalışanı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, davacının tüm çalışma süresinin davalı şirket işyerinde geçip geçmediği, davacının iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshedip feshetmediği, dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
1-Somut olayda, hizmet döküm cetveli ve bir kısım işe giriş bildirgelerinden, davacı işçinin 01.01.2008-31.05.2010 tarihleri arasında dava dışı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. işçisi olarak davalı şirket işyerinde çalıştığı; 01.06.2010-23.11.2010 tarihleri arasında dava dışı ... Dağıtım ve Per. Satış Hiz. A. Ş. işyerinde çalıştığı; 26.11.2010 tarihi itibariyle dava dışı ... Üretim İnş. Taah. Tur. San. ve Tic. A. Ş. işçisi olarak davalı şirket işyerinde işe girişinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Dava dışı, ... Dağıtım ve Per. Satış Hiz. A. Ş."nin davalı şirketin alt işvereni olup olmadığının araştırılmaması hatalıdır. Öncelikle, Sosyal Güvenlik Kurumundan anılan şirketin, hizmet döküm cetvelinde yer alan tescil numarası bildirilerek detaylı işyeri tescil bilgileri ve işçinin işten ayrılış bildirgesi istenilmelidir. Davalı şirketten, davacının iddia ettiği çalışma süresine ilişkin, ihale yüklenicisi firmaların bilgileri sorulmalı, ilgili hizmet alım sözleşmeleri, teknik ve idari şartnameleri istenilmelidir. Yapılacak araştırma neticesine göre, tüm deliller bir arada değerlendirilerek bir sonuca gidilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2- Kabule göre, mahkemece, yazılı delil niteliğindeki işyeri kayıtları celp edilmeden, doğrudan tanık beyanlarına itibar edilerek, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından emeklilik nedeniyle feshedilip feshedilmediği, işyeri çalışma koşulları aydınlatılmaksızın sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Dava dışı alt işverenlerden, davacı hakkında düzenlenmiş olması gereken işçi özlük dosyasının, ücret bordrolarının, işyerinde işin düzenlenmesiyle ilgili yapılan işlemlere dair çalışma ve nöbet çizelgelerinin, mesai giriş-çıkış kayıtlarının, puantaj kayıtlarının, yıllık iznin kullandırılıp kullandırılmadığına ilişkin imzalı izin defteri veya eşdeğer belgelerin istenilmesi; davacı işçinin ücret ödemelerinin banka aracılığıyla yapılıp yapılmadığının araştırılarak, banka aracılığıyla yapıldığı takdirde hesap ekstrelerinin ilgili bankadan istenilmesi, tüm delillerin yeniden değerlendirilerek bir sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırmayla sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
3-İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz.
Kabule göre, davacı işçi 01.01.2008-23.11.2010 tarihleri arasında, alt işverenler bünyesinde, davalı şirket işyerinde çalıştığını ve 23.11.2010 tarihinde iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiğini iddia etmektedir. Dosyaya, yazılı bir fesih bildirimi sunulmamıştır. Sosyal Güvenlik Kurumundan celp edilen bilgi ve belgelerden, davacının 24.11.2010 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu, 01.12.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olmasına rağmen, hizmet döküm cetvelinden, davacının, 26.11.2010 tarihi itibariyle dava dışı ... Üretim İnş. Taah. Tur. San. ve Tic. A. Ş. işçisi olarak davalı şirket işyerinde işe girişinin bildirildiği görülmektedir. Dava dışı ... Dağıtım ve Per. Satış Hiz. A. Ş."nin, davalının alt işvereni olup olmadığı sabit değil ise de alt işvereni olduğunun kabulü halinde, davacının aynı işyerinde, bu kez farklı bir alt işveren bünyesinde çalışmaya devam ettiği, iş sözleşmesinin sonlandırılmadığı şüphesi ortaya çıkmıştır. Mahkemece, bu husus hakkında bir araştırma yapılmamış olması hatalıdır. Yukarıdaki bendlerde bahsi geçen Sosyal Güvenlik Kurumu ve alt işverenler nezdinde yapılacak araştırma neticesine göre, iş sözleşmesinin işçi tarafından feshedilip feshedilmediği, işyeri devri hükümlerine göre çalışmasının devam edip etmediği değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
4-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının fazla çalışma ücreti alacağı, davacı tarafça dosyaya sunulan, dava dışı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. dönemi çalışmasına ilişkin, suret halindeki fazla çalışma cetvellerine itibar edilerek hesaplanmıştır. Sözkonusu belgelerin aslına uygunluğunun araştırılmaması hatalıdır. Kaldı ki, fazla çalışma cetvellerine göre, fazla çalışma ücret alacağının tahakkuk ettirilerek, işçiye ödenmiş olması ihtimali de mevcuttur. Dava dışı ... San. ve Tic. Ltd. Şti."den, anılan belgelerin aslına uygunluğunun araştırılarak, (2) nolu bendde belirtilen alt işverenden celp edilecek belgelerin birlikte değerlendirilmesi ile bir sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.