
Esas No: 2017/5583
Karar No: 2018/7096
Karar Tarihi: 02.07.2018
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/5583 Esas 2018/7096 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, borçlular vekilinin, takip dayanağının limit ipotek olup, ihtarnameye süresinde itiraz ettiklerini, itiraza uğrayan ihtarnamedeki borç ve fer"ilerin borçluları ilzam etmeyeceğini, limitin aşıldığını, finansal kiralama sözleşmesinin KDV"den istisna olduğundan KDV istenemeyeceğini, borç miktarı ve ne şekilde faiz tespit edildiğinin, asıl borçlunun ödemelerinin ne şekilde düşürüldüğünün gösterilmediğini, kira masraf borcunun, masraf v.s kalemlerin icra emrinde istenemeyeceğini, faize itiraz ettiklerini, zamanaşımına uğrayan taleplerin olduğunu ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, finansal kiralama sözleşmesinin 6361 Sayılı yasanın yürürlük tarihinden önce olduğundan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, anılan kararın temyizi üzerine, Dairemizin 03/03/2016 tarih ve 2015/34681 E.-2016/6148 K. sayılı ilamı ile; ""... 6361 sayılı Kanunun geçici 4. maddesinde; "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen finansal kiralama sözleşmeleri için bu kanunla yürürlükten kaldırılan 3226 sayılı Kanunun süreye ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam" olunacağı öngörülmüş olmakla birlikte, aynı Kanunun 53. maddesinde bu kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır. Bu durumda, sürelere ilişkin olmadığından 6361 sayılı kanunun 33/3. maddesi kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yürürlük tarihi olan 13.12.2012 tarihinden önce yapılan finansal kiralama sözleşmeleri dolayısı ile 6361 sayılı yasanın 33/3. maddesinin uygulanamayacağına yönelik kanunda açık bir hüküm bulunmadığına ve 3226 sayılı kanunda bu hususta yeni Kanunun 33/3. maddesine benzer bir düzenlemeye de yer verilmemiş olduğuna göre; finansal kiralama sözleşmesinin yapıldığı tarihin önce ya da sonra olduğuna bakılmaksızın 13.12.2012 olan yürürlük tarihinden sonra başlatılan takipler için 6361 sayılı kanunla getirilen ve alacaklı finans kuruluşuna ilamlı takip yapabilme olanağı tanıyan 33/3. maddesinin uygulanması gerekir. O halde mahkemece, 6361 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 13.12.2012 tarihinden sonra 18.07.2014 tarihinde icra takibine başlandığından, alacaklının aynı Kanunun 33/3. maddesi uyarınca İİK"nun 150/ı maddesi koşullarında ilamlı takip yapmasının mümkün olduğu nazara alınarak, borçluların şikayet nedenleri incelenip oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken,..."" şeklindeki gerekçeyle kararın bozulduğu, mahkemece, 15/12/2016 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verildiği görülmektedir.
Bilindiği üzere; mahkemenin, Yargıtay"ın bozma ilamına uyulmasına karar verildiği takdirde, artık bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararına uygun yeni bir karar vermek zorundadır. Çünkü bozmaya uyma kararı ile bozma yararına olan taraf için usule ilişkin kazanılmış hak doğmuş olur.
Somut olayda, mahkemenin, bozma kararına direnilmeyerek uyma kararı verdiği, ancak, sonuçta yine bozma ilamında belirtilen gerekçe aynen tekrarlanmak suretiyle sonuca gidildiği, ancak bozma ilamında belirtildiği üzere borçluların ileri sürdüğü şikayet sebepleri incelenmeksizin hüküm kurulduğu görülmektedir. Mahkemece yapılacak iş, uyduğu bozma kararında gösterilen esas çerçevesinde inceleme yapmak ve oluşacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
O halde mahkemece, hükmüne uyduğu bozma ilamı doğrultusunda, borçluların dilekçelerinde ileri sürdükleri şikayetlerin tek tek incelenip değerlendirilmesi suretiyle hasıl olacak sonuca göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçluların sair temyiz sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.