15. Hukuk Dairesi 2014/6892 E. , 2015/1977 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davalı tarafından icra takibine konu edilen toplam 41.340,00 TL bedelli 15 adet bonodan dolayı davacının davalı yükleniciye borçlu olmadığının tesbiti ve kötüniyet tazminatının tahsili istemiyle açılmış, davacı vekili 24.05.2012 tarihli dilekçesiyle davalı tarafından toplam 41.340,00 TL bedelli 15 adet bonoya dayalı olarak yapılan icra takibindeki asıl alacak yanında fer’i istemler yönünden de davalıya borçlu olunmadığının tesbitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davacı vekilinin 24.05.2012 tarihli dilekçesi de dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı yüklenici taraflar arasında düzenlenen 05.01.2001 tarihli sözleşme ile “312 konutlu kooperatif ada içi elektrik tesisatının yapılması, yeraltı kablolarının çekilmesi, daire içi eksikliklerinin giderilmesi, çevre aydınlatma ve AG-OG direklerinin dikilerek trafo binasının tesis edilmesi vs.” işlerini, 12.01.2004 tarihli sözleşme ile “kooperatife ait AG-OG trafo binasının iç tesisatlarının yapılması, AG panolarının konulması, akım-gerilim ölçüm hücrelerinin temin edilmesi, kablo başlıklarının yapılması, trafonun temin edilmesi, alimünyum iletkenlerinin çekilmesi, izolatörlerin konulması, daire içi sigortaların ve kaçak akım rölelelerinin konulması vs” işlerini, 08.01.2005 tarihli sözleşme ile ise bina peyzaj aydınlatmalarının yapılması işini üstlenmiştir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.
Davacı iş sahibi tarafından yükleniciye iş bedeline karşılık çek verilmesi ve nakit ödemeler yapılması yanında 15 adet bono da verilmiş olup, davalı yüklenici 15 adet bonoya dayanarak ... İcra Müdürlüğü’nün 2006/1100 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibinde bulunmuştur. Davada sözleşmeler uyarınca yüklenici tarafından yapılan imalâtlara göre davalı yüklenici şirkete fahiş ve fazla ödemelerde bulunulduğu, senetlerin bedelsiz kaldığı ileri sürülerek icra takibine konu edilen senet bedelleri ve takibe konu fer’i alacaklar yönünden borçlu olunmadığının tesbitine karar verilmesi istenmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan 29.09.2011 tarihli asıl ve 09.05.2012 tarihli ek bilirkişi raporunda, davalı yüklenicinin sözleşmeler uyarınca yapmış olduğu imalât bedeli 303.535,06 TL olarak hesaplanmış, davalı yüklenici şirkete yapılan ödemeler ise davacı iş sahibi şirketin ticari defterlerindeki kayıtlar esas alınarak 167.385,25 TL olarak kabul edilmiştir. Davalı yüklenici şirketin defterlerine göre ise yükleniciye 287.912,86 TL ödeme yapıldığı belirlenmiştir. Ek bilirkişi raporunda bilirkişilerce davalı defterlerinin kapanış tastiki olmadığı, ödemelere ait dayanak belgeler de sunulmadığı gerekçesi ile davalı defterlerindeki ödeme miktarının nazara alınmadığı belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmelerin düzenlendiği tarihler ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 84. maddesi hükmünde “Kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhine delil sayılır. Şu kadar ki, kanuna uygun olan defterde sahibi lehine olan kayıtlar dahi aleyhindeki kayıtlar gibi muteber olup bunlar birbirlerinden ayrılmaz” hükmüne yer verilmiştir. Yine yargılama sırasında 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesinin 4. maddesinin 4. fıkrasında “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları sahibi aleyhine delil olur” hükmü yer almıştır. Bu hükümlerle anlatılan temel ilke ticari defterler kanuna uygun olarak tutulmuş olsun veya olmasın içindekiler sahibi ve halefleri aleyhine delil sayılırlar. Bir kimsenin kendi hazırladığı belge veya yazının kendi aleyhine kanıt olarak kullanılması usul hukuku kurallarına uygundur. Bu nedenle ticari defterler usulüne uygun tutulsun tutulmasın sahipleri aleyhine delil oluştururlar.
Bu durumda, hükme esas alınan asıl ve ek bilirkişi raporunda kapanış tastiki bulunmadığı ve usulüne uygun tutulmadığı belirlenen davalı yüklenici şirketin ticari defterlerindeki kendisine yapılan ödemelere ilişkin kayıt yükleniciyi bağlayacağından, bilirkişilerce, yüklenicinin hak ettiği belirlenen 303.535,06 TL iş bedelinden, ticari defterlerinde yazılı ve kendisini bağlayan 287.312,86 TL’lik ödeme kaydı düşüldükten sonra kalan miktar ve buna isabet eden icra faiz ve masrafları (gerekirse bilirkişilerden alınacak ek raporla hesaplattırılarak) dikkate alınarak menfi tespit istemi ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 22,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.