21. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2096 Karar No: 2017/819 Karar Tarihi: 20.02.2017
213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/2096 Esas 2017/819 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçundan yargılandığı davada, dosyadaki belgelere ve tanıkların ifadelerine göre suçun oluşmadığına karar verildi ve sanık beraat etti. Kararda, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesi (Savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır) ele alındı ve sanığın kısıtlanmasına dair önceki bir mahkeme kararı da değerlendirildi. Kararda, mahkeme tarafından bozma sebebi olarak talep edilen hususların sonuca etkili olmayacağı ve kovuşturmaya bir yenilik getirmeyeceği belirtildi. Kararda ayrıca, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığına dair gerekçelerin mahkemece kabul edildiği ifade edildi. Bu kararın dayandığı kanun maddeleleri 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesi.
21. Ceza Dairesi 2016/2096 E. , 2017/819 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet HÜKÜM : Beraat
4721 sayılı TMK’nun 406. maddesinin “Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır.” hükmü gereğince verilen ve dosyada bulunan, .... Sulh Hukuk Mahkemesinin .... Esas, .... Karar sayılı kararı ile sanık ... ...’nun sürekli borçlandığı, hiçbir işle iştigal etmediği, etrafındaki kişilerden borç alarak evine icra gelmesine neden olduğu, ailesinin hiçbir işi ile ilgilenmediği ve alkol bağımlısı olduğu gerekçesiyle, 20.01.2006 tarihinde kısıtlandığının anlaşılması karşısında, bozma sebebi olarak talep edilen hususların sonuca etkili olmayıp kovuşturmaya bir yenilik getirmeyeceği cihetle; tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.