Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/5680 Esas 2018/7095 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5680
Karar No: 2018/7095
Karar Tarihi: 02.07.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/5680 Esas 2018/7095 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2017/5680 E.  ,  2018/7095 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlunun meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, 22/10/2007 tarihinde haciz konulduğu, 02/03/2011 tarihinde şikayetçinin dosyada itirazının olduğu, şikayetin ise 10/08/2012 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, anılan kararın temyizi üzerine, Dairemizin 26/01/2016 tarih ve 2015/25775 E. - 2016/2063 K. sayılı ilamı ile; ""...Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak, alacaklı vekilinin 18.02.2013 tarihli talebi üzerine 19.02.2013 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya bildirimde bulunulmadığı, borçlunun, hacizden 10.10.2014 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek 17.10.2014 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 19.02.2013 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken,..."" şeklindeki gerekçeyle kararın bozulduğu, mahkemece, 07/06/2016 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda da şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
    İİK"nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK"nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir.
    Somut olayda, şikayete konu 19/02/2013 tarihli haczin incelenmesinde; haczin konulduğu tarih itibariyle İİK"nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak bu hacze ilişkin olarak alacaklının, 1 yıllık sürede satış talep etmediği, böylece İİK"nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki işbu haczin şikayet tarihi olan 17/10/2014 tarihinden önce düştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda,
    borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmamaktadır.
    O halde mahkemece, belirtilen nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re"sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.