Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2883
Karar No: 2018/1372
Karar Tarihi: 26.03.2018

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/2883 Esas 2018/1372 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2017/2883 E.  ,  2018/1372 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

    Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Aydın Cumhuriyet Başsavcılığının 22/02/2017 tarihli ve 2016/19913 soruşturma, 2017/92 sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde hakkında uyuşturucu madde kullanmak suçundan, 2017/9859 esas sayılı dosya üzerinden soruşturma yürütüldüğünden bahisle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, Aydın Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15/06/2017 tarihli ve 2017/11614 soruşturma, 2017/3384 esas, 2017/2438 sayılı iddianamenin iadesine dair Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2017 tarihli ve 2017/373 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/06/2017 tarihli ve 2017/684 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
    Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2017 tarihli ve 2017/373 iddianame değerlendirme sayılı iade kararı ile Aydın Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22/02/2017 tarihli ve 2016/19913 soruşturma, 2017/92 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın şüpheliye 02/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, ikinci uyuşturucu kullanma eyleminin ise bu kararın tebliğinden önce 27/02/2017 tarihinde gerçekleştiği, sanığın denetimli serbestlik tedbirinden haberdar olmayacağı, tebligat yapılmadan ikinci suçun işlenmesi halinde denetimli serbestlik tedbirinin ihlal edilmiş sayılmayacağından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de;
    Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/9. maddesinde yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hallerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171. maddesi ... hükümleri uygulanır" ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171/2. maddesinin son cümlesinde yer alan "Suçtan zarar gören bu karara 173. madde hükümlerine göre itiraz edebilir." şeklindeki düzenlemeler karşısında, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin karara karşı şüpheli tarafından itiraz edilebilmesinin yasal olarak mümkün olmadığı, 5237 sayılı Kanunun 191/4-b ve c maddelerinde yer alan "Kişinin,erteleme süresi zarfında; … Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklindeki düzenleme gözetilerek anılan Kanunun 191/4. maddenin b ve c fıkraları yönünden erteleme süresinin şüphelinin itiraz hakkı da bulunmadığı gözetilerek kamu davasının ertelenmesi kararının verildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağının kabulü gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16/10/2017 gün ve 94660652-105-09-7575-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Şüpheli ... hakkında, 22/11/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 22/02/2017 tarihinde 2016/19913 soruşturma ve 2017/92 karar sayılı dosyada beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, verilen bu erteleme kararın şüpheliye 02/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği,
    Şüpheli hakkında verilen erteleme kararı henüz kendisine tebliğ edilmeden önce 27/02/2017 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde kullanmak suçundan Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılması üzerine Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şüphelinin erteleme süresi içerisinde tekrar uyuşturucu madde kullanması nedeniyle hakkında verilen 22/02/2017 tarihli, 2016/19913 soruşturma ve 2017/92 karar sayılı davanın açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılmasına 05/06/2017 tarihinde karar verilerek 15/06/2017 tarihli, 2017/11614 soruşturma, 2017/2438 iddia nolu iddianame ile şüphelinin TCK"nun 191/1, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2017 tarihli, 2017/373 iddianame değerlendirme kararı ile "....şüpheli hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair karar kesinleşmeden yükümlülük ihlalinden bahsedilemeyeceği, kararın kesinleşmesinden sonra TCK"nun 191/4. maddesi kapsamında ihlal teşkil eden bir filinin bulunup bulunmadığının tespiti ile sonucuna göre kamu davasının açılmasının gerektiği" gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verdiği,
    Cumhuriyet Başsavcılığının 21/06/2017 tarihinde bu karara yönelik yapmış bulunduğu itirazın itiraz mercii olan Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/06/2017 tarihli ve 2017/684 değişik iş sayılı kararı ile reddine karar verildiği,
    Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı şüphelinin itiraz hakkı bulunmadığı, erteleme süresinin kararın verildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı bu nedenle itiraz merciince itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/06/2017 tarihli ve 2017/684 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kanun yararına bozma isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.
    Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçunun düzenlendiği TCK"nun 191. maddesine göre; (1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171. maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.
    (3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.
    (4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;
    a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
    b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
    c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
    Halinde, hakkında kamu davası açılır.
    (5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.
    (6) Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.
    (7) Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
    (9) Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hallerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171. maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231. maddesi hükümleri uygulanır.
    TCK"nun 3/1. maddesine göre;
    Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur,
    CMK"nun 170. maddesine göre;
    (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir,
    (2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler,
    CMK"nun 171. maddesine göre;
    (1) Cezayı kaldıran şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsi cezasızlık sebebinin varlığı halinde, Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verebilir,
    (2) 253. maddenin ondokuzuncu fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, Cumhuriyet savcısı, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup, üst sınırı bir yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine karar verebilir. Suçtan zarar gören, bu karara 173. madde hükümlerine göre itiraz edebilir.
    (4) Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmediği takdirde, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde kamu davası açılır. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez,
    CMK"nun 173. maddesine göre;
    (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir,
    Anayasanın 36. maddesinin 1. fıkrasına göre;
    Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
    Anayasanın 38. maddesinin 4. fıkrasına göre;
    Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
    AİHS"nin 6. maddesinin 1. fıkrasına göre;
    Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili anlaşmazlıkların çözümlenmesi, gerek kendisine yöneltilen herhangi bir suçlamanın karara bağlanması konusunda, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde adil ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir.
    CMK’nun 223. maddesine göre;
    (1) Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı hükümdür.
    (8) Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.
    Yukarıda açıklanan yasal mevzuata göre somut olay değerlendirildiğinde; TCK"nun 191. maddesinde, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin karara itiraz edilip edilemeyeceğine dair açık bir düzenleme yoksada bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, CMK"nun kamu davasının ertelenmesine ilişkin 171. maddesi hükümlerinin uygulanacağı öngörüldüğünden ve CMK"nun 171. maddenin 2. fıkrasında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına "suçtan zarar gören kişinin itiraz edebileceği" belirtilmiş olup, denetimli serbestlik ve tedavi tedbirleri aslında birer güvenlik tedbiri olup, kural olarak, ancak suçu sabit olan kişi hakkında ve mahkeme tarafından uygulanabilir ancak TCK"nun 191. maddesinin 2 ve 3. fıkralarında istisna olarak, şüpheli hakkında soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının kararı ile de uygulanabileceği kabul edilmiştir. Sözü edilen denetimli serbestlik tedbiri ile şüpheliye yükümlülük yüklenmektedir.
    TCK"nun 191. maddesinde düzenlenen suç, TCK"nun ikinci kitabının, "topluma karşı suçlar" başlıklı üçüncü kısmının, "kamunun sağlığına karşı suçlar" başlıklı üçüncü bölümünde düzenlenmiş olduğundan, suçun mağduru "kamu" olup, bu açıdan bakıldığında şüphelinin, TCK"nun 191. maddesi kapsamında verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesine" ilişkin karara itiraz edemeyeceği ileri sürülebilirse de, şüpheliye yükümlülük getiren denetimli serbestlik tedbirini içermesi nedeniyle, TCK"nun 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı, CMK"nun 171. maddesinde yer alan "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararından farklı olduğundan, adil yargılama ilkesi ve suçsuzluk karinesi gereğince, CMK"nun 171. ve 173. maddelerinde suçtan zarar gören için tanınan "kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itiraz" hakkıyla ilgili hükümlerin, TCK"nun 191. maddesinin 2. fıkrası kapsamında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı "şüpheli" için de kıyas yolu ile uygulanması gerekmekte olup; "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan şüpheli hakkında, Cumhuriyet savcısı tarafından TCK"nun 191. maddesinin 2. fıkrası kapsamında verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesine" ilişkin karara, şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu kabul edilmelidir, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kendisine tebliğ edildiği 02/03/2017 tarihten önce 27/02/2017 tarihinde uyuşturucu madde kullandığı iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan şüphelinin yükümlülüklere aykırı davrandığı, yasakları ihlal ettiği kabul edilemeyeceğinden Aydın 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2017 tarihli, 2017/373 iddianame değerlendirme nolu kararına karşı itiraz üzerine itiraz mercii olan Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/06/2017 tarihli ve 2017/684 değişik iş sayılı kararında isabetsizlik görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin CMK"nun 309. maddesi uyarınca reddine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi