14. Ceza Dairesi Esas No: 2017/6580 Karar No: 2018/1805 Karar Tarihi: 13.03.2018
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/6580 Esas 2018/1805 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, bir çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanığın reşit olmamış bir kişiyle cinsel ilişkisi olduğu gerekçesiyle mahkum edildiği belirtilmektedir. Ancak, sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve savunma hakkının kısıtlandığı, hükmün açık ve gerekçeli olması gerektiği vurgulanmaktadır. Ayrıca, kanun maddeleri olarak 5271 sayılı CMK'nin 231/5. ve 231/11. maddeleri, Anayasa'nın 141, 5271 sayılı CMK'nin 34/1, 230, 289/g ve 1412 sayılı CMUK'un 308/7. maddeleri gösterilmiştir. Kararda, hükmün açıklanmasını geri bırakan ilk karara atıfta bulunulduğu ancak bu kararın denetlenmediği, infazda kullanılabilecek nitelikte bir hüküm kurulması gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenle, kararın kanuna aykırı olduğu ve bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
14. Ceza Dairesi 2017/6580 E. , 2018/1805 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkûmiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, aynı Kanunun 231/11. maddesi gereğince denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanabilmesi için, mahkemece öncelikle duruşma açılıp sanığın duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde sanığa, duruşma gün ve saatini bildirir çağrı kağıdının 10.11.2009 günlü duruşmada beyan ettiği "Ergenekon mahallesi, Tepebaşı sokak No:3/1 Yenimahalle/ANKARA" adresi yerine doğrudan Mernis adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesinin ardından usulsüz tebligata istinaden sanığın yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Mahkemece kurulan hükmün, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nın 34/1, 230, 289/g ve 1412 sayılı CMUK"nın 308/7. maddeleri uyarınca sanığı, katılanları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi tatmin edecek, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ile bunun hukuki nitelendirmesinin yapılarak delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği ve bu ilkelere uyulmadan hükmün CMK"nın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin CMUK"nın 308/7. maddesinde kesin hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 18.11.2014 günlü, 830-502 esas/karar sayılı ilamında da "Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak hükmün açıklanması sırasında CMK"nın 230, 231/11 ve 232/6. maddeleri uyarınca denetime imkan verecek şekilde ve kesinleştiğinde başka bir kararın varlığını gerektirmeden infaza esas alınabilecek nitelikte bir hüküm kurulmalıdır" hususunun açıkça belirtildiği gözetilmeden, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin esası denetlenmemiş olan ilk karara atıfta bulunulup, gerekçe gösterilmeksizin yazılı şekilde sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.