11. Hukuk Dairesi 2016/7816 E. , 2018/1304 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasında görülen davada ....Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/10/2015 tarih ve 2014/356-2015/287 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "..." ve "...", "....." ibaresinden oluşan markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “....” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı ....’ne başvuruda bulunduğunu, 2011/86121 kod numarasını alan başvurunun ilanı üzerine müvekkili tarafından itirazda bulunulduğunu, itirazının reddedildiğini, müvekkili markalarının ve başvurunun karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer olduğunu, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptaline, tescili halinde başvurunun hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davalı başvuru ile davacı markaları arasında işaret ve kapsamlarındaki mal/hizmetler bakımından benzerlik bulunmadığını, karıştırılma ihtimalinden de söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili şirket tarafından tescili talep edilen “....” ibaresinin davacıya ait markalardan farklı olduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkilinin 2004 tarihinden başlayarak "Nüans" ibareli markalarını mobilya emtiasında tescil ettirerek kullandığını; davacı marka ve faaliyetinin ise otelcilik olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, itiraz ve hükümsüzlüğe dayanak "...." ibareli marka işitsel, kavramsal olarak başvuruyla benzer ise de kapsamındaki mal/hizmetlerin başvuru kapsamındaki 35/06 mobilya ve ev tekstili mağazacılığı ile tümüyle farklı olduğu; davacının yoğun kullanım iddiasına da konu ettiği ve otelcilik ve spa turizminde kullanıldığı anlaşılan "..." ve "...." asıl unsurlu markaların ".....s" ibareli başvuru ile
.../...
işitsel, görsel, kavramsal olarak ve genel izlenimleri itibariyle bağlantı kurulması dahil karıştırılmalarına sebep olabilecek bir benzerlik taşımadığı; anılan bu son markaların yoğun kullanımla ayırt ediciliğinin artırıldığı iddiasının da sonuca etkisi bulunmadığı, YİDK kararında bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....