Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/4680 Esas 2019/5260 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4680
Karar No: 2019/5260
Karar Tarihi: 10.06.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/4680 Esas 2019/5260 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/4680 E.  ,  2019/5260 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda,davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı , davalının sahibi olduğu araç kiralama şirketinden 23/05/2015 tarihinde bir araç kiraladığını, davalının aracın kaskolu olduğunu belirttiğini ve günlük 50,00 TL karşılığında anlaştıklarını ve 800,00 TL peşinatı davalıya ödediğini, daha sonra aralarında kira sözleşmesi yaptıklarını ve bu sözleşmede aracın kasko ile korunduğunun yazıldığını, ayrıca davalıya teminat olarak boş senet imzalayıp verdiğini,davalı ile bunun dışında herhangi bir hukuki ilişkisinin bulunmadığını, aracı teslim aldıktan sonra aynı gün içerisinde trafik kazası yaptığını ve araçta maddi hasar meydana geldiğini, bunun üzerine aracı kiraladığı davalı ile görüşmesinde kendisine 3000 TL vermesi gerektiğini, aksi takdirde senedi vermeyeceğini ve icraya koyacağını kendisine söylediğini, kendisinin de davalıya cevaben söz konusu parayı veremeyeceğini, çünkü aracın kaskolu olduğunun sözleşmede yazılı olduğunu, bu nedenle de sorumlu olmadığını bildirdiğini, bu süreçte teminat senedi olarak imzalayıp davalıya verdiği açık senedi iade etmeyen davalı hakkında savcılığa şikayette bulunduğunu ve savcılıkça yapılan soruşturma neticesinde ise takipsizlik kararı verildiğini, ancak daha sonra davalının vade, tanzim tarihi ve diğer boş kısımlarını doldurmak suretiyle söz konusu senedi icraya koyduğunu ileri sürerek, Kayseri 5. İcra Müdürlüğü"nün 2012/11608 esas sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, araç kiralama işi ile uğraştığını, davaya konu aracı davalıyla birlikte gelen dava dışı ..."ya kiraladığını ,araç kiralandıktan çok kısa süre sonra davalının aracı kullanırken %100 kusurlu olarak kaza yaptığını ve olay yerini terk ettiğini, % 100 kusurlu olması nedeniyle kaza yaptığı şahısların kendisine ait aracın camlarını kırdığını ve araca zarar verdiklerini, bu kaza nedeniyle araçta meydana gelen hasar miktarının servis raporuna göre 9.965,00 TL civarında olduğunu, araçta 12.000,00 TL tutarında değer kaybı meydana geldiğini, aracın bir ay süre ile başkalarına kiraya verilemediğini, aracın kiralayan kişi tarafından kullanılmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir. bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
    Her ne kadar davada Tüketici Mahkemesi tarafından yargılama yapılarak karar verilmiş ise de, uyuşmazlığın kira sözleşmesine dayandırıldığı belirlenmekle, davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden mahkemece, HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2-) Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’ un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’ un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,10.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.