Esas No: 2021/12248
Karar No: 2022/2865
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12248 Esas 2022/2865 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, iş kazası sonucu malul kalan sigortalı için bağlanan sürekli iş göremezlik geliri, geçici iş göremezlik ödemeleri ve tedavi masrafları nedeniyle oluşan Kurum zararından üçüncü kişiden 88843,94 TL olmak üzere toplam 190228,44 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili için açılan davada, İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalıların istinaf başvurusu sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi tarafından davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Temyiz istemi üzerine verilen kararda ise, davalılar zararın aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası tarafından tazmininin gerektiğini, hüküm altına alınan meblağın doğru hesaplanmadığını ve tarafların kusur oranı ve aidiyeti açısından eksik araştırma ve inceleme yapıldığını belirtmiştir. Mahkeme kararında, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21. ve 76. maddeleri olup, kazanın oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede, ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyeti ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır denilmektedir. 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi ise iş kazası ve meslek hastalığı durumlarında sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla s
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi: ... 18. İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince davalılar vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, 3.6.2011 tarihinde meydana gelen trafik iş kazası sonucu malül kalan sigortalıya bağlanan sürekli iş göremezlik gelirinin ilk peşin sermaye değeri, geçici iş göremezlik ödemeleri ve tedavi masrafı nedeniyle katlanılan Kurum zararından üçüncü kişiden 88843,94 TL olmak üzere 190228,44TL’nin gelirin tahsis onay tarihinden masrafların sarf ve ödeme tarihlerinden işleyecek yasal faizleriyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı haksız ve mesnetsiz davanın reddini istemiştir.
III-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemesince “...1-Açılan davanın kabulü ile,
190.228.44 TL’nin
110.929.92 TL'sinin İlk peşin sermaye değerinin 20/07/2015 onay tarihinden
22.907.71 TL geçici iş göremezlik ödeneğinin tediye tarihinden
56.390.81 TL tedavi giderinin sarf tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(Davalı ...'nun 88.843.94 TL İlk peşin sermaye değeri, 22.907.71 TL Geçici iş göremezlik ve 56.390.81 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 168.048.44 TL'den sorumlu olmak kaydıyla)...” karar verilmiştir.
IV-BAM KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, “... 1-... 18. İş Mahkemesinin 01/07/2019 tarihli, 2016/501 Esas - 2019/160 Karar sayılı Ek Kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 346/2 maddesi gereğince REDDİNE,
2-... 18. İş Mahkemesinin 15/05/2019 tarihli, 2016/501 Esas - 2019/160 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,...” karar verilmiştir.
V-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davalılar vekili, zararın aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası tarafından tazmini gerektiği, hüküm altına alınan meblağın doğru hesaplanmadığını, tarafların kusur oran ve aidiyeti açısından eksik araştırma ve inceleme yapıldığını beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
VI-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21. ve 76. maddeleridir. 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesinde; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır…” düzenlemesi getirilmiştir.
01.09.2012 günlü iş kazası sonucu %37 oranında sürekli iş göremezlik derecesi ile kazalanan sigortalıya bağlanan ilk peşin değerli gelirler, yapılan ödemeler nedeniyle meydana gelen kurum zararının tahsilinin istenildiği eldeki davada; Mahkemece, davalı işveren %75 ve kazalı sigortalının %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulüne dair hüküm kurulmuş olup, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Kusur raporlarının, 5510 sayılı Kanunun 21., 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
Dosya kapsamında, Mahkemece, davalı ... Kumaş ve Fant. Örme san. Tic. Ltd. Şti’nin servis hizmetlerinin kendisi tarafından mı hizmet satın alma yöntemiyle mi sağlandığı, hizmet satın alınıyorsa hizmet satın alınan şirketle ... arasındaki bağlantının niteliği, servis aracını kullanması için bir görevlendirme olup olmadığı var ise kimin görevlendirdiği hususları açıklığa kavuşturulmak suretiyle, olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden yeniden oluşa uygun bir kusur heyet raporu alınmalı, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen fiili ve hukuki durumlar dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, 02.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.