Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/6353
Karar No: 2022/1617
Karar Tarihi: 16.03.2022

Danıştay 4. Daire 2018/6353 Esas 2022/1617 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/6353 E.  ,  2022/1617 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/6353
    Karar No : 2022/1617

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : Tasfiye Halinde … Bilgisayar ve İletişim Gereçleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, ihtirazi kayıtla verilen 2016/1-8. kıst dönem kurumlar vergisi beyannamesi üzerine tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin kaldırılması ve 140.535,95 TL'nin iadesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; sermayeye ilave edilmiş yeniden değerleme fonlarının sermaye azaltımı sırasında öncelikli olduğu ve kurumlar vergisinin konusuna girdiğine ilişkin vergi kanunlarında bir hüküm bulunmayıp, uyuşmazlıkta, davalı idarece bu kanun boşluğu yorum yoluyla genişletilmiş ve vergiden istisna edilerek sermayeye ilave edilen yeniden değerleme fonunun sermaye azaltımı suretiyle işletmeden çekilmesi durumunda vergilendirme yapılabileceği kabul edilerek, üzerinden vergi alınamayacak fon üzerinden yapılan davaya konu tahakkukta hukuka uyarlık bulunmadığı, ödenen 140.535,95 TL verginin iadesi istemine gelince, daha önce beyan edilerek ödenen aynı miktarlı geçici verginin mahsubu nedeniyle ödenecek vergi çıkmadığı, davacı tarafından 2016/7-9 dönem geçici vergi tahakkukunun iptali ve ödenen 140.535,95-TL geçici verginin iadesi talebiyle açılan davada Mahkemenin … tarih, E:…, K:… sayılı karar ile davanın kabulüne, dava konusu geçici vergi tahakkkukunun iptaline ve ödenen 140.535,95 TL verginin iadesine karar verildiğinden, aynı miktar kurumlar vergisinin iadesi talebinin incelenmeksizin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İhtirazi kayıt beyannamesinin süresinde verilmediği, davacının sermaye azaltımına giderek ortaklarına sermaye dağıttığı, ana sermayeye eklenerek kurumlar vergisi dışı tuttuğu kazancını sermaye azaltımı adı altında kurumlar vergisi hesaplanmaksızın ortaklarına dağıtmak talebiyle ihtirazi kayıtlı beyannamede bulunduğu, şirketin devreden zarar nedeniyle ödenecek kurumlar vergisi tahakkuk etmediği ve sermaye azaltımının vergiye tabii olacağı yönünden düzenleme olmadığı iddiasıyla devreden zarar tutarını arttırmak düşüncesinde olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu verginin yasalara aykırı olduğu, süresinden sonra verilen bir beyannamenin söz konusu olmadığı, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu düzenlenmiş; 30. maddesinin 1. fıkrasında, re'sen vergi tarhı tanımlandıktan sonra, maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması hali re’sen tarh nedeni olarak belirtilmiş; 134. maddesinde ise, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükmüne yer verilmiştir.
    193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun vergi tevkifatını düzenleyen 94. maddesinde; kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları düzenlendikten sonra 6. bendin b/i işaretli alt bendinde; tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan, 75. maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) %15 oranında tevkifat yapılacağı belirtilmiştir.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun geçici 25. maddesinin 1/g fıkrasının ikinci parağrafındaki; pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulacağı, ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farklarının düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edileceği yada kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebileceği; sadece bu türden işlemlerin kar dağıtımı sayılamayacağı belirtilmiş, aynı kural olan mükerrer 298/5. maddesinin beşinci paragrafında, pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulacağı hükme bağlanarak tekrar edilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin 01/07/2016 tarihinde 6.862.862,95-TL olan sermayesini 4.362.862,95-TL azaltarak 2.500.000-TL'ye düşürdüğü, bu tarihte azalan sermayeyi ortaklarına dağıttığı, ihtirazi kayıtla vermiş olduğu beyannamede işletmeden çekilen enflasyon düzeltme farkları olarak beyan ettiği tutarın kurumlar vergisi matrahını oluşturduğu, ihtirazi kayıtla verdiği kurumlar vergisi beyannamesi üzerine, ihtirazi kaydın kabul edilmemesi suretiyle yapılan davaya konu tahakkukun iptali ile ödenen 140.535,95-TL'nin iadesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda davacı şirketin öz sermayesine ait yeniden değerleme neticesi oluşan farkın "sermaye azaltımı" adı altında ortaklarına dağıtımı "kâr dağıtımı" sayılacağından yapılan tahakkukta hukuka aykırılık bulunmadığından Vergi Mahkemesi kararının kaldırılması isteminin reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 16/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi