15. Hukuk Dairesi 2014/3167 E. , 2015/1959 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın takibine yönelik itirazın iptâli olup, davalı davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, bakiye alacaklarının tahsili amacıyla başlattıkları takibe davalı şirketin itiraz ettiğini, itirazın iptâli ile takibin devamına karar verilmesini istemiş, davalı vekili ise cevap dilekçesinde; davacı yüklenici şirket ile 15.10.2009 tarihinde 110 mm PPR-C plastik boru üretimi hattı konusunda anlaşma yaptıklarını, sözleşmenin 7. maddesinde işin teslimi ve mutabakat ile ödemenin gerçekleşeceğinin kabul edildiğini, davacının yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve nihai kabulün gerçekleşmediğini, 11.6.2010 tarihli servis raporu tutanağında üretimde aksaklıklar bulunduğunun belirlendiğini, bu hususta müvekkilince davacıya ihtarname çekilip, tutanakta tespit edilen aksaklıkların giderilmesi, nihai teslimden sonra ödeme yapmaya hazır olduklarını bildirdiklerini, buna rağmen davacının eksiklikleri gidermediğini, mevcut eksikliklerin 3. şahıslara yaptırdıklarını, bu sefer de davacının imal ettiği boru hattından folyo boşaltma ünitesi ve kesici makinanın arızalandığını ve hattın yine çalışmaz hale geldiğini, bunun üzerine durumu davacıya ihtar ettiklerini, ancak sonuç alınmadığını, davanın reddiyle % 40 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesi istemiş, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK.nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davacı yüklenici, davalı ise işsahibidir. Davacı vekili iş bedelinden kaynaklanan alacağın takibine yönelik itirazın iptâlini istemekte, davalı ise, eserin ayıplı olduğunu savunmaktadır. Kural olarak eser sözleşmelerinde yüklenicinin eseri imal edip, iş sahibine teslim yükümlülüğü, iş sahibinin ise, bedeli yükleniciye ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Davacı yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eserin sözleşmeye uygun şekilde fen ve tekniğe uygun ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun yapılması gerekir. Davacı yüklenici iş bedelinden kaynaklanan bakiye alacak tutarı olan 62.352,92 TL asıl alacak ve işlemiş faiz üzerinden takip başlatmış, davalı iş sahibi ise takibe süresinde itiraz etmiştir. Sözleşme konusu mal davalıya teslim edilmiş, yurt dışına ihraç edilmiş, ancak eksik ve kusurlar olduğu taraflarca düzenlenen 11.6.2010 tarihli tutanakla saptanmıştır. Davacı tutanağın baskı ve kandırılma yoluyla imzalandığını iddia etmişse de, bu iddiasını ispatlayamamıştır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde de tutanak esas alınarak eksik ve kusurların varlığı saptanmıştır. Ancak bu haliyle de olsa eser davalıya teslim edildiğine ve yurt dışına ihraç edildiğinden eser (makina) üzerinde inceleme yapılması mümkün olmaması sebebiyle, taraflarca düzenlenen tutanakta bahsedilen eksik ve kusurlarla yurt dışına gönderildiği anlaşıldığından mahkemece, BK.nın 360. maddesi gözetilerek, eksik ve kusurların tutanak tarihindeki fiyasa fiyatlarına göre giderilme bedeli bilirkişi vasıtasıyla hesaplanarak iş bedelinden mahsubu ile varsa kalan miktar yönünden davacının davası kabul edilmeli, aksi halde yani bakiye alacağının bulunmadığı anlaşıldığı taktirde şimdiki gibi davanın reddine karar verilmelidir.
Eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.