11. Hukuk Dairesi 2016/6834 E. , 2018/1301 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/02/2016 tarih ve 2015/162-2016/39 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "..." ibareli 9, 16, 18, 25, 35, 37 ve 41. sınıf ürün ve hizmetleri içeren markalarının bulunduğunu, ticaret unvanında ayırıcı unsurunun "...." ibaresinden oluştuğunu, davalının "..." ibareli, 6, 24, 26, 35 ve 40. sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2012/10450 kod numarası verilen başvurunun ilanı üzerine iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının reddedildiğini, "....." ibareli başvurunun tescilinin müvekkilinin "....." esas ve ayırt edici unsurlu markaları ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini ileri sürerek .... kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, başvuru ile redde mesnet alınmaya çalışılan markaların kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetler itibariyle ortalama düzeydeki tüketicilerin davacı markalarıyla başvuru konusu işareti karıştırmasının mümkün olmadığını, her iki kelimenin görsel ve biçimsel farklılığının ilk bakışta fark edildiğini, yazım biçimi ve kullanılan logolar itibariyle ve bütünsel olarak başvuru konusu işaretle davacı markaları arasında belirgin farklılık bulunduğunu, davalının da "...." ibareli aynı tür ürün ve hizmetleri içeren markalarının TPE"de tescilli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPE vekili, mal ve hizmet gruplarının ve markaların farklı olduğunu, iltibas şartının gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı başvurusunun konusu olan işaretin "....." kelimesini içerdiği, anılan ibarenin ayırt ediciliğinin zayıf olması, davacı markalarına yanaşma niyetini taşıdığının kanıtlanmamış olması ve sektörlerin bariz derecede uzak olması sebebiyle davacı markalarının ayırt edici karakterini zedeleyeceğinden söz edilemeyeceği, davalının "...." ibareli son başvurudan sadece renkli olmaması itibariyle farklı aynı tür sayılan ürün ve hizmetleri aynen içeren markalarının bulunduğu, son başvurusu için kazanılmış hak oluşturacak markaları sebebiyle iltibas ihtimaline dayanarak davalı başvurusunu engelleme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
.../...
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.....