16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5750 Karar No: 2019/235 Karar Tarihi: 17.01.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5750 Esas 2019/235 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi'nin Kararında, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyete karar verildiği belirtilmiştir. Tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirtilerek, temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak kararda, sanığın soyadının maddi hata sonucu \"Karaya\" olarak gösterilmesi ve örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin göz önünde bulundurulmaması nedeniyle hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53/1-2-3, 58/9. maddesi yollaması ile 58/6-7, 63 maddeleri uygulanmıştır.
16. Ceza Dairesi 2018/5750 E. , 2019/235 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9. maddesi yollaması ile 58/6-7, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; a-İlk Derece Mahkemesinin hem kısa hem de gerekçeli kararının hüküm kısmının 1.fıkrasında sanığın soyadının “Karakaya” yerine maddi hata sonucu “Karaya” olarak gösterilmesi, b-Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, ilk derece mahkemesinin hem gerekçeli hem de kısa kararındaki “Karaya” soyadının çıkarılarak yerine “Karakaya” soyadının yazılmasına, hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından “yollaması ile aynı Kanunun 58/6-7 maddesi” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.