17. Hukuk Dairesi 2016/9731 E. , 2019/3579 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle sigorta tahkim davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar ve davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinden temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü;
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıların desteği ..."nun meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini belirterek ... için 39.000,00 diğer davacılar için 5.000,00"er TL destek tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiş, talebini ıslahla ... için 177.039,13 TL, ... için 12.102,62 TL, ... için 17.238,43 TL olarak arttırmıştır.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ... için 177.039,13 TL, ... için 12.102,62 TL, ... için 17.238,43 TL, ... için 2.486,72 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12 maddesi gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00 TL"yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda olduğundan dolayı 40.000,00 TL"lik kesinlik sınırı her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir. Bu sebeple davacılar ... , ... ve ... yönünden verilen kararlar ayrı ayrı kesin nitelikte olması nedeniyle davacılar ve davalı vekillerinin bu yöndeki temyiz dilekçelerinin reddine,
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Destek zararının hesabında, davacının gelirinin doğru biçimde belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve pasif devrede zararın asgari geçim indirimsiz asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Aktif devre zararının hesaplanmasında esas alınan ücret, asgari geçim indirimi dahil edilerek, Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücrette ise bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda aktif ve pasif dönem ayrımı yapılmamış her iki dönem için de net asgari ücret üzerinden hesap yapılmıştır. Davacının aktif dönemine ilişkin tazminata esas geliri belirlenirken asgari geçim indirimsiz asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması hatalıdır. Bu nedenlerle, aktif döneme ilişkin hesaplamanın, AGİ dahil edilmiş asgari ücret üzerinden, pasif dönem hesaplamasının AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden yapılması konusunda, ek rapor alındıktan sonra, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
4-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı vekilinin, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerde davacılar ve davalı vekilinin temyiz dilekçelerinin kesinlik nedeniyle reddi, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 26/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.