Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/8537 Esas 2016/558 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8537
Karar No: 2016/558
Karar Tarihi: 22.01.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/8537 Esas 2016/558 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı banka ile davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefil arasındaki kredi sözleşmesinde ödemelerdeki aksaklıklar nedeniyle hesabın keşide edilen ihtarname ile kat edilmesi sonucu açılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine yapılan davada, mahkeme davalının, kefil olduğu kredi sözleşmesinde imzasının bulunduğunu belirleyerek davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak alınan bilirkişi raporunda kredi borcunun hangi sözleşmeden doğduğu belirlenemediği için usulüne uygun olarak düzenlenmediğinden eksik inceleme sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu nedenle mahkeme kararı davalı yararına bozulmuş ve gerekli incelemeler yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu madde 476, Türk Medeni Kanunu madde 631.
19. Hukuk Dairesi         2015/8537 E.  ,  2016/558 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davadışı ... ile müvekkili banka arasında imzalanan kredi sözlemesinde davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, ödemelerdeki aksamalar nedeniyle hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin 2004 yılında imzalanan sözleşmeye 5.000,00 TL limitle kefil olduğunu, takip dayanağı olan 15.08.2008 tarihli sözleşmede imzası bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalının 15.08.2008 tarihli sözleşmede kefalet imzasının bulunduğu ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, bankanın 38.366,95 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davalının itirazı dosyaya sunulan 15.05.2008 tarihli sözleşme kapsamında bir kredi kullandırılmadığı, borcun kendisinin imzaladığı sözleşmeye de ilişkin olmadığına ilişkindir.
    Alınan bilirkişi raporunda kredi borcunun hangi sözleşmeden doğduğu belirlenmemiş olup, bu eksiklik nedeniyle usulüne uygun olarak düzenlendiği kabul edilemez. Bu durumda mahkemece banka kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yapılarak bankanın kredi alacağının davalının kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmesi çerçevesinde kullandırılıp kullandırılmadığının ve dolayısıyla bu borçtan kefilin sorumlu olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.