
Esas No: 2016/12576
Karar No: 2017/430
Karar Tarihi: 23.01.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/12576 Esas 2017/430 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/05/2015 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın yargı yolu nedeni ile usulden reddine dair verilen 18/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; dava dışı ...’nın, davalı idarede memur statüsünde çalışmakta iken istifa etttiğini ve bu kişinin ödenmeyen maaş alacakları yönünden ... 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9719 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını; davalı idare tarafından icra takibine itiraz edilmesinin ardından, takip konusu alacağı noter kanalı ile temlik aldığını beyan ederek, davalı kurumun icra takibine yönelik itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; dava konusu yapılan memur alacağının, idari yargı kurallarına göre idare mahkemesinde dava açılarak tahsil edilmesi gerektiği gerekçesi ile talebin yargı yolu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacının, icra takibine konu alacağı, dava dışı ...’dan .... 6. Noterliğinin 15.10.2014 tarih, 24963 sayılı işlemle temlik aldığı anlaşılmıştır.
Davalı ... Belediye Başkanlığı, bir kamu kurumu olup, eylem ve işlemleri kamusal nitelik taşımaktadır. Dava konusu alacak; dava dışı ...’nın, davalı kurumda memur satatüsünde çalışmakta iken ödenmeyen maaşlarına ilişkin olduğundan istemin idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde değerlendirilmesi gerekmektedir. İtirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve aslı da idari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesi kabul edilemez.
Diğer yandan, idari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediğinden, adli yargı yerinde yargı yolu bakımından görevsizlik kararı da verilemez. Bu durumda, istem idari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılmasına ve icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinden itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığından, davacının istemi dinlenilebilir nitelikte değildir.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek dava dilekçesinin reddedilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.