BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/377 Esas 2021/506 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/377
Karar No: 2021/506
Karar Tarihi: 09.06.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/377 Esas 2021/506 Karar Sayılı İlamı

TT.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/377 Esas
KARAR NO:2021/506

DAVA:İtirazın İptali (Kambiyo Senedine Dayalı)
DAVA TARİHİ:28/06/2019
KARAR TARİHİ:09/06/2021

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, davalıların ... Bankası ... Şubesine ait keşide yeri ..., keşide tarihi 15/04/2016, keşidecisi ... San.v e Tic. Ltd. Şti. Olan, ... çek nolu, 88.400 USD bedelli çekteki ciroları dolayısıyla müracaat borçlusu sıfatıyla müvekkiline borçlu olduklarını beyanla alacağın tahsili için başlatılan takibe davalı borçlular tarafından vaki olmuş itirazların iptali ile takibin devamını ve asgari %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili, davacı yanın takibe dayanak çek üzerinde cirosunun bulunmadığından kambiyo hukuku çerçevesinde takip yapamayacağını, çekin yasal süresi içerisinde ibraz edilmemesi nedeniyle kambiyo vasfını kaybettiğini, kaldı ki müvekkillerinin farklı tarihlerde yapmış oldukları ödemelerle borcu kapattıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, bankaya ibraz edilmemiş çekin ilamsız icra yoluyla tahsili için başlatılan takibe vaki itirazların İİK'nın 67/1 maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Adi takibe konu çekin incelenmesinde, keşidecisinin dava dışı ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, lehtar cirantanın davalı ..., beyaz ciro ile ciro eden son cirantanın ise diğer davalı ... olduğu, 15/04/2016 keşide tarihli 88.400 USD bedelli olduğu, çekin bankaya ibraz edilmeyerek arkasının yazdırılmadığı, bu haliyle delil başlangıcı vasfını haiz olduğu anlaşılmaktadır. Takip miktarının ise ödenmeyen bakiye asıl alacak 54.771,00 USD asıl alacak 4.762,83 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 59.533,83 USD'den ibaret olduğu görülmüştür.
Davalılar vekili cevap dilekçesinin 6. sayfasının III. bendinde açık bir şekilde müvekkillerinin borcu ödediklerini beyan ettiği gibi ekinde de bir kısım ödeme makbuzları fotokopisi ibraz etmiştir. Ancak sunulu belgelerde ödemeyi alan kısmında ismi geçen kişilerin davacı ile bağlantısı <özellikle davacı adına hareket ettikleri> ispat edilememiştir. Nitekim davacı vekili de 25/11/2020 tarihli beyan dilekçesinde adı geçen belgelerde müvekkilinin adının ve imzasının geçmediğini, müvekkilini bağlamadığını, her zaman tek taraflı düzenlenebilir nitelikte belgelerden olduğunu ileri sürmüştür. Dolayısıyla, bu belgelerin davalıları ödeme savunmasını ispatlamasına elverişli değildir. Kaldı ki, yapılan muhasebesel incelemede de ödemeye dair kayda davacı ve davalı defterlerinde rastlanılmamıştır. Ayrıca yukarıda da belirtildiği üzere davacının adını ve imzasını taşımayan ödeme belgeleri davacının kabulünde değildir.
Davalılar ilamsız takibe konu çekte müracaat borçlusu konumunda olup, çek süresinde ibraz edilmediğinden HMK'nın 202. maddesi uyarınca temel ilişki yönünden delil başlangıcı niteliğini haizse de, davalılar vekili cevap dilekçesinde açık bir şekilde her iki müvekkilini de kapsayacak biçimde ödeme def'ini dermeyan etmiştir. Böylelikle her iki davalı da davacı ile aralarındaki temel ilişkinin varlığını ikrar etmiş durumdadır.
Doktrinde davalıların bu savunmasına “bağlantılı bileşik ikrar” denilmektedir. Bağlantılı bileşik ikrarda bulunan taraf, diğer tarafın ileri sürdüğü vakıayı ikrar eder, fakat ikrarına bu vakıadan çıkan hukuki sonucu hükümden düşüren ve bu vakıanın doğumu ile ilgili bulunmayan başka bir vakıa ileri sürer. Bu durumda ikrarın bölünebileceği, dolayısıyla ispat yükünün davalıya düşeceği kabul edilmektedir. (Dr. Mustafa Kılıçoğlu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu El Şerhi, Legal Yayıncılık, 1. Bası, Şubat 2012, s.811) Somut olayda davalılar, kabul ettikleri belgelere yönelik olarak ödeme iddiasında bulunmuş ve bu iddialarını ispat için bir kısım ödeme belgeleri sunmuş olup, davalılar bağlantılı bileşik ikrar niteliğindeki bu savunması ile ispat yükünü üzerine almıştır. Hal böyleyken 17/03/2021 tarihli tanık dinlenmesine dair 1 nolu celse ara kararımızdan sarf-ı nazar edilmesi gerekmiştir. Davalılar ödeme iddiasını gerek defterlerle gerekse de HMK'nın 200 vd. maddeleri gereğince yazılı belgelerle ispat edemediklerinden aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-.... İcra Müdürlüğü'nün... esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlular tarafından vaki olmuş itirazların İİK'nın 67/1 maddesi gereğince iptali ile; 54.761 USD asıl alacak, 4.762,83-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 59.533,83 USD'nin, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek ve hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan tahsili için takibin devamına,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olduğundan %20 inkar tazminatı 41.941,58-TL'nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 14.325,14-TL harçtan peşin alınan 2.532,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.792,39-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davadan önce hazineden sarf edilmiş bulunan 1.320,00 TL'den ibaret arabuluculuk giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, gereği için yazı işleri müdürlüğünce harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 23.129,55-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen; 2.532,75-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı, 187,70-TL posta gideri ve 800,00- TL bilirkişi ücreti olmak üzere cem'an 3.564,85-TL'den ibaret yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
7-HMK'nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı HMK'nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/06/2021

Katip ...
e-imzalıdır


Hakim ...
e-imzalıdır

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.