Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2019/5240
Karar No: 2022/1576
Karar Tarihi: 16.03.2022

Danıştay 4. Daire 2019/5240 Esas 2022/1576 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/5240 E.  ,  2022/1576 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/5240
    Karar No : 2022/1576

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektrik İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirket adına sahte fatura kullanıldığından bahisle üç kat vergi ziyaı cezalı olarak 2013/ 1 ila 12 dönemleri için tarh edilen katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirkete uyuşmazlık konusu faturaları düzenleyen …. Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi …Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefleri … tarafından davacı adına düzenlenen faturalarda kayıtlı katma değer vergilerinin indirimlerden çıkarılması suretiyle tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka aykırılık, … Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi … tarafından davacı adına düzenlenen faturalarda kayıtlı katma değer vergilerinin indirimlerden çıkarılması suretiyle tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; Davacı şirkete fatura düzenleyen … hakkında düzenlenen raporlarda yer alan tespitler anılan faturaların sahte olduğunu kabule yeterli olmadığı gibi, davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir emtia ve hizmet alışverişini yansıtmadığı yönünde başkaca hukuken itibar edilebilir nitelikte somut tespitlere yer verilmediği görüldüğünden dava konusu cezalı tarhiyatın bu şirketlerden alınan faturalara yönelik kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı istinaf başvurusunun reddine, davacı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, Mahkeme kararının …'ten alınan faturalara isabet eden kısımlarının kaldırılmasına, davanın ... ve ... tarafından düzenlenmiş olan faturalara isabet vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri yönünden reddine, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının ihtilaflı dönemde, sahte fatura düzenlemekten hakkında vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden aldığı faturaları yasal defterlerine kaydederek, faturalarda gösterilen KDV'lerini ilgili dönem KDV beyannamelerinde indirim konusu yaptığının vergi inceleme raporu ile tespit edildiği, davacı iddialarının yerinde olmadığı, vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatın ve kesilen cezanın yasal ve yerinde olduğu, kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Taraflarca temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, temyize konu Kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından taraflar temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak açıklanmış, 229. maddesinde de, fatura; satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika, şeklinde tanımlanmıştır.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
    Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef, üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığım öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımakta, bu bağlamda, Kanunda ve Kanunla verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan yasa altı düzenleyici işlemlerde öngörülen şekil şartları ile kayıt ve belge nizamına sıkı sıkıya bağlılık sözkonusu olmaktadır.
    Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve hizmet ifasına ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
    Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçekte yapılmış mal mübayasını ve hizmet ifasını da göstermesi gerekmektedir.
    Davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda; elektrik malzemeleri alım satımıyla uğraşan mükellefin ... tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 14/01/2013 tarihli işe başlama yoklamasında, elektrik malzemeleri toptan alım satımıyla uğraştığı adreste büro malzemeleri bulunduğu, 16/05/2013 tarihli yoklamada, adreste faal olan mükellefin şehir dışında olduğu, 17/06/2013 tarihli yoklamada adreste bulunamadığı, 13/11/2013 tarihli yoklamada adreste büro malzemeleri ile 1 çalışanının bulunduğu, yoklama esnasında 13.000 TL emtianın bulunduğunun saptandığı, beyannamelerini süresinde verdiği, defterlerini tasdik ettirdiği, mal ve hizmet sattığı 3 mükellef nezdinde yapılan karşıt incelemelerde bu mükelleflerin ödemeleri çekle yaptıklarını belirttikleri, ancak bankalar nezdinde yapılan incelemelerde çeklerin … tarafından tahsil edilmediği ve başka kişi veya kişilerce tahsil edildiğinin saptandığı, bu kişilerin alınan ifadesinde tahsilatı … adına yaptıklarını belirttikleri, satış yapılan 3 firmanın temsilcileri veya çalışanlarınca yürütülen banka hareketleri göz önüne alınarak çek ödemelerinin gerçeği yansıtmadığının belirtildiği, yüksek tutarlarda katma değer vergisi matrahları beyan etmesine rağmen ödenecek KDV sinin çıkmadığı, karşı mükelleflerce 2013 yılında KDV hariç 6.866.250,00 TL mal veya hizmet aldıklarını bildirdikleri ancak mükellefin 2013 yılı KDV matrahı toplamının 2.442.433,81 TL olması, ayrıca 2013 yılında mükellefe mal ve hizmet sattığını beyan eden mükellefin olmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
    Rapor da yer alan tespitlerden, mükellefin defter ve belgelerinin ibraz edilmemesi, mal ve hizmet alımında bulunduğu firmalara rastlanılmaması, KDV beyannamelerinde yüksek miktarlarda indirilecek KDV beyan etmesi, tek çalışanının olması ve bu çalışanın mal alınan hiç bir firmayı tanımamasına ilişkin ifadesi, Ba-Bs form analizinde aşırı tutarsızlıklar bulunması karşısında, anılan mükellefin gerçek ticari muamele gerçekleştirmeyip münhasıran sahte fatura ticareti ile iştigal ettiği sonucuna ulaşıldığından bu mükelleften alışlar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyat yönünden de davanın kabulüne ilişkin kararda da hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Davacıya fatura düzenleyen .. Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda: mükellefin Aralık 2012-Aralık 2013 dönemleri arasında toplam 2,5 milyon TL KDV matrahı beyan ettiği, 12.297,16 TL ödenecek KDV çıkardığı, mükellefe yönelen karşıt BS bildirimlerine göre bu dönemde 7,5 milyon TL satışı bulunduğu, 20/12/2012 tarihinde mükellefiyet tesis ettirmiş olmasına rağmen alış faturası olarak ibraz ettiği irsaliye faturalarından bir kısmının mükellefiyet tarihinden önce düzenlendiği, alış yaptığı mükelleflerin …'ı tanımadıklarını, faaliyet konularının elektrik malzemesi ticareti olmadığını beyan ettikleri ve bu mükelleflerin belge basım bilgileri ile … alış faturası olarak ibraz ettiği irsaliye fatura numaralarının uyumlu olmadığı, ödemelerini banka, ptt ve özel finans kurumu yoluyla yapmadığını ifade ettiği, alış faturası olarak ibraz ettiği … adına basımı yapılmış irsaliye faturalarının Aralık/2012 döneminden itibaren kayıtlarına almış olduğu ancak …'ün Nisan/2013 döneminde mükellefiyet tesis ettirmiş olduğu, ibraz ettiği alış faturalarının tamamının sahtelik şüphesi taşıdığı ve bir kısmının taklit fatura olduğuna ilişkin karşıt mükelleflerce düzenlenen tespit tutanakları bulunduğu, bir kısım satışlarına ilişkin, alıcı ile mükellefin birlikte bankaya gittiği ve bir kaç dakika arayla alıcı tarafından bankaya para yatırılıp mükellef tarafından bankadan çekildiği, mükellefin beyanına göre çalışan işçisinin hiç olmadığı, nakliye vasıtasının bulunmadığı, satılan ürünlerin naklini kendisinin yaptığını beyan ettiği ancak muhasebe kayıtlarında herhangi bir nakliyeye giderinin bulunmadığı, sattığı ürünlere ilişkin tahsilatı nakit olarak yaptığı ve finans kuruluşu kullanmadığını ifade ettiği, mükellefin fatura düzenlediği dönemlerde SGK kayıtlarına göre başka bir işyerinde sigortalı olarak çalışıyor göründüğü tespitlerine yer verilmiştir.
    Yukarıda özetlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerden; bu mükellefin dava konusu dönemde yapılan yoklamalarda faaliyette olduğuna dair somut veriler elde edilemediği, yeterli kapasitesi olmamasına rağmen yüksek cirolar elde ettiği, beyan ettiği KDV matrahları ile karşıt mükelleflerin beyanları arasında ciddi uyumsuzluklar bulunduğu, anılan mükellefin gerçek bir ticari ilişki olmaksızın sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediğini somut olarak ortaya koyduğu anlaşılmakla, davacının bu firmadan alımları nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda:15/12/2012 tarihinde … Tic. Mer. … Blok Kat:… adresinde toptan elektrik malzeme satışı faaliyeti ile iştigal edileceği belirtilerek tesis ettirilen mükellefiyetin 31/12/2013 tarihinde terkin ettirildiği, 17/12/2012 tarihli işe başlama yoklamasında; iş yerinin 40 m² olduğu, 1 işçi çalıştırıldığı, net 450,00 TL kira ödendiği, 2 adet masa, 4 adet sandalye, 2.000,00 TL değerinde ticari emtianın bulunduğu, 2012 yılı için gelir vergisi matrahının 675,24 TL, katma değer vergisi matrahının 135.050,40 TL olarak beyan edildiği, 522,16 TL ödenmesi gereken KDV çıkarıldığı, 2013 yılı için KDV matrahının toplam 3.904.320,26 TL olarak beyan edildiği, 12.978,07 TL ödenecek KDV çıkarıldığı, ödemelerin banka kanalıyla yada çek senet ile yapılmamış olması, 18/10/2014 tarihi itibariyle vadesi geçmiş ve ödenmesi gereken vergi borcunun bulunmadığı, işletme hesabı esasına göre defter tutulduğundan Form Ba-Bs bildiriminde bulunma zorunluluğu taşınmadığı, karşıt tespitlerde yapıldığı görülen bir kısım satışların envanter dengesini bozmamak için beyan dışı bırakıldığı, böylece tek düzen muhasebe sisteminin de ihlal edildiği tespitlerine yer verilmiştir.
    Söz konusu tespitlerden; bu mükellefin dava konusu dönemde yapılan yoklamalarda faaliyette olduğuna dair somut veriler elde edilemediği, belirli bir organizasyon, demirbaş, tesisat, taşıt ve yeterli kapasitesi olmamasına rağmen yüksek cirolar elde ettiği, beyan ettiği KDV matrahları ile karşıt mükelleflerin beyanları arasında ciddi uyumsuzluklar bulunduğu, anılan mükellefin gerçek bir ticari ilişki olmaksızın sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediğini somut olarak ortaya koyduğu anlaşılmakla, davacının bu firmadan alımları nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığından Vergi Dava Dairesi kararında isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz istemlerinin kabulüne,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 16/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının … dan alınan faturalardan kaynaklı tarhiyata ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi