10. Hukuk Dairesi 2019/2394 E. , 2020/1638 K.
"İçtihat Metni"
Dava, 6111 sayılı Yasa ile 4447 sayılı Yasaya eklenen geçici 10. madde kapsamında yer alan teşvik indiriminden faydalandırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İlk Derece Mahkemesince verilen süre aşımı nedeniyle istinaf talebinin reddine ilişkin 17.04.2018 tarihli ek kararına karşı davalı Kurum vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 346/2 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 6111 sayılı Kanun ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu"na eklenen geçici 10.madde ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği md. 103/4. f hükümlerine dayanarak geçmiş dönemlere ilişkin olarak sigorta prim teşvikinden yararlanmaya yönelik yaptığı başvurunun, davalı Kurum tarafından 18/03/2015 tarih ve 2015/10 sayılı İç Genelge gerekçe gösterilerek reddedilmesi nedeniyle, işbu davalı kurum kararının iptali ve ayrıca müvekkili şirketin anılan yasa ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde ilgili sigorta prim teşviki uygulamasından geçmiş dönemler bakımından yararlanma talebini içeren 14/06/2017 tarihli başvurusunun hukuka uygun olduğunun tespitine karar verilmesinni talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece Mahkemesi tarafından, “ Davanın kabulü ile;
Davalı Kurumun davacı şirketin 14/06/2017 tarihli başvurusunu reddeden işleminin iptaline,
Davacı şirketin 6111 sayılı Kanun ile 4447 sayılı yasaya eklenen geçici 10. maddesindeki prim teşvikinden 2011 yılının 03, 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10, 11, 12 inci ayları; 2012 yılının 01, 02, 03, 04 üncü ayları ve 2013 yılının 02 inci ayında yararlanmaya yönelik 14/06/2017 tarihli başvurusunun işleme alınması gerektiğinin tespitine,” karar verilmiştir.
Davalı Kurum vekili, istinaf dilekçesinde taraflarına yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve davayı haricen öğrenmiş olduklarını,ayrıca davacı şirket ile ilgili Kurum tarafından hukuka uygun işlem tesis etmiş olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı Kurum vekilinin istinaf talebine ilişkin İlk derece Mahkemesince 17.04.2018 gün ve 2017/345 Esas, 2018/47 Karar sayılı istinaf talebinin süre aşımı nedeniyle reddine dair Ek Karar verilmiş olup bu defa davalı Kurum vekilince bu ek karar, ilk istinaf gerekçeleriyle istinaf edilmiştir.
B-BAM KARARI
...Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi “...İlk Derece Mahkemesince verilen 06.02.2018 gün ve 2017/345 Esas, 2018/47 Karar sayılı kararın istinaf kanun yoluna başvuran davalıya 13.03.2018 tarihinde yöntemince tebliğ olunduğu, istinaf kanun yoluna ise 03.04.2018 tarihinde başvurulduğu dosya içerisindeki tebligat parçası ile istinaf dilekçesi alındı belgesinden anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre iki haftalık istinafa başvuru süresinin geçirildiği açıktır. Hal böyle olunca istinaf isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi Ek Kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, bu karara yönelik istinaf isteminin reddine karar verilmek gerektiği” gerekçesiyle, ... 20. İş Mahkemesinin 17.04.2018 gün ve 2017/345 Esas, 2018/47 Karar sayılı istinaf talebinin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Ek Kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 346/2 maddesi gereğince reddine,karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili istinaf gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davalı Kurum adına dava dilekçesi ve gerekçeli karar tebligat evrakı üzerinde “Davalı ...” şeklinde yazılı olarak tebliğe çıkarılarak, ... Sosyal Güvenlik Müdürlüğünde ad ve soyadı belirtilmeyen bir imzaya tebliğ edilmiştir. Davalı Kurum avukatı tarafından sunulan istinaf dilekçesinde; yapılan tebligatların usulsüz olduğu, tebliğ evrakını alan kişinin ad ve soyadının yazılı olmadığı,davadan haricen haberdar oldukları yönünde itirazında bulunulmuştur.
Taraf ve dava ehliyeti, maddi hukuktaki hak ve fiil ehliyetinin medeni usul hukukundaki büründüğü şekil olup, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 38. maddesi hükmünde Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirleneceği düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanununun 8 ve 48. maddeleri, her gerçek ve tüzel kişinin hak ehliyetine sahip olduğu hükmünü içermektedir. Bunun sonucu olarak da medeni haklardan yararlanma ehliyeti olan her gerçek ve tüzel kişi davada taraf olma ehliyetine de sahip olacaktır.
Dava ehliyeti ise, gerçek ve tüzel kişilerin kendisinin ya da yetkili kılacağı temsilcisinin aracılığı ile davayı takip etme ve usul işlemlerini yapabilme ehliyeti olup, fiil ehliyetinin varlığını gerektirir. Fiil ehliyetine ilişkin koşullar ise gerçek kişiler bakımından Medeni Kanunun 10 ve 14. maddelerinde düzenlenmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 39. maddesi ise, kamu tüzel kişilerinin taraf bulundukları davaları yetkili organları aracılığı ile takip edeceklerine ilişkin bir düzenleme içermektedir.
Somut olayda, Mahkemece, dava dilekçesi ve gerekçeli kararın davalı Kurumun davalarını takip etmede yetkisi olmayan Şişli Sosyal Güvenlik Merkezine tebliğ edildiği, yapılan tebligatların usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı SGK’ya usulüne uygun tebliğ edilerek bu davalının cevaplarının alınması, göstereceği delillerinin toplanması ile karar verilmesi gerekirken usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan, yazılı biçimde karar verilmesi isabetsizdir.
Buna göre, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Kuruma yapılan gerekçeli kararın usulsüz tebliğinin,usulüne uygun görülerek istinaf talebinin süresi geçtikten sonra yapıldığı gerekçesiyle talebin süre aşımından reddine dair ... İş Mahkemesinin 17.04.2018 gün ve E. 2017/345 - K. 2018/47 sayılı ek kararına ilişkin istinaf isteminin reddine dair kararı,usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.