Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2021/1404
Karar No: 2022/1281
Karar Tarihi: 16.03.2022

Danıştay 2. Daire 2021/1404 Esas 2022/1281 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/1404 E.  ,  2022/1281 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/1404
    Karar No : 2022/1281


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem : Dava; … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde komiser yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından, 2015 yılı terfi döneminde komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin … günlü, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle özlük haklarındaki kaybın iade edilmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; 2015 yılı Merkez Değerlendirme Kurulu toplanma tarihi itibariyle davacı hakkında devam eden veya sonuçlanmış herhangi bir soruşturmanın bulunmadığı, geçmiş yıl sicillerinin çok iyi olarak takdir edildiği, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait performans değerlendirme notlarının 5.00 (çok iyi) olarak belirlendiği, buna karşılık, davacıdan daha kıdemsiz, eğitim süresi ve performans notu daha düşük, takdir ve taltifi daha az olan bazı personellerin terfilerine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, davacının 2015 yılında komiserlik rütbesine terfi etmesini etkileyecek başkaca da hukuki bir sebep ortaya konulmadan tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; 2015 yılı Merkez Değerlendirme Kurulunda 546 komiser yardımcısının bir üst rütbeye terfi durumunun görüşüldüğü, yapılan değerlendirme sonucunda 246 personelin terfi ettirilmesine, 2 personel hakkında karar verilmesine yer olmadığına, aralarında davacının da bulunduğu 298 personelin ise terfi ettirilmemesine karar verildiği, kamu yararı ve emniyet teşkilatının nitelikli amir ihtiyacı ve kadro durumu dikkate alınmak suretiyle liyakatli personel arasında en liyakatlilerin bir üst rütbeye terfi ettirilmesinin amaçlandığı ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesince, Danıştay dava daireleri arasındaki iş bölümünün belirlendiği Danıştay Başkanlık Kurulunun 02/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararına istinaden Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY : Emniyet Genel Müdürlüğünce düzenlenen 31/12/2015 Tarihine Kadar Bulunduğu Rütbedeki Zorunlu Çalışma Süresini Tamamlayan Komiser Yardımcısı Listesine göre tesis edilen Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulunun … günlü, … sayılı kararı ile; 2015 yılı terfi döneminde, bir üst rütbeye terfi durumu görüşülmek üzere değerlendirmeye alınan 546 komiser yardımcısının 246'sı komiser rütbesine terfi ettirilmiş, davacı hakkında ise "terfi etmez" kararı verilmiştir.
    Bunun üzerine, davacının terfi ettirilmemesine ilişkin söz konusu kararın iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle temyizen bakılmakta olan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT: 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 4638 sayılı Yasa ile değişik 55. maddesinde; emniyet müdürlüğü sınıfları ve en az bekleme süreleri belirtilip terfilerin kıdem ve liyakate göre yapılacağı, rütbede belirlenen zorunlu bekleme süreleri sonunda bir üst rütbeye terfi edebilmek için bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı alınması ve bir üst rütbede boş kadronun olması gerektiği ve kıdem sırasının her yıl duyurulacağı, polis amirlerinin bir üst rütbeye terfiinde bu rütbedeki fiili çalışma süresinin esas alınacağı ve kıdem sırasının tesbitinde bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
    3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 6638 sayılı Kanun ile değişik "Terfi ve atama" başlıklı 55. maddesinde ise, "...Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır." hükmü yer almaktadır.
    Bu maddeye dayanılarak hazırlanan ve 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in 4. maddesinde "Liyakat", personelin bir üst rütbedeki görevlerin gereklerini yerine getirebilme niteliği olarak tanımlanmış; "Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının değerlendirme ve karar usulü" başlıklı 20. maddesinde, "(1) Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurulları, terfi edecek personel hakkında;
    a) Bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerini,
    b) Mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerini,
    c) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezalarını,
    ç) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, verilen disiplin cezalarını,
    d) Hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerini,
    e) Bu Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarını dikkate alarak belirleyecekleri liyakat koşullarına göre değerlendirerek, edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verirler.
    (2) Birinci fıkranın (d) bendi kapsamında yapılacak değerlendirmede; soruşturma açılmasına neden olan ihbar ve şikâyetlerin personeli mağdur etmek amacıyla yapıldığı yönünde Kurul üyelerinde kanaat oluşması halinde, yapılan soruşturma ve kovuşturmalar dikkate alınmaz.
    (3) Liyakatli olduğu değerlendirilen personel hakkında; terfi edeceği rütbede boş kadro bulunması halinde “Terfi eder.”, boş kadro bulunmaması halinde “Kadrosuzluk nedeniyle terfi etmez.” kararı verilir. Bir üst rütbeye terfi etmek için yetersiz görülen personel hakkında ise “Terfi etmez.” kararı verilir." hükmüne yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Yukarıda yer verilen Kanun ve Yönetmelik kurallarının birlikte değerlendirilmesinden; polis amirlerinin üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği konusundaki temel ölçütün liyakat olduğu anlaşılmaktadır.
    Buna göre, bir terfi döneminde terfi etmeyi hak eden amirlerin kıdemlerine göre sıralanmasından sonra, belirlenen sıralamaya göre her birinin liyakat yönünden değerlendirilmesi, liyakat yönünden yeterli görülenlerin terfi ettirilmesi, yeterli görülmeyenlerin ise terfi ettirilmemesi gerekmektedir.
    Liyakatin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesinde ise; personelin aldığı sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen kararlar ve bu kararlara dayanak olan fiilleri, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, disiplin kurullarınca verilen disiplin cezaları veya soruşturma bilgileri ve bu soruşturmalara dayanak olan fiil ve hareketlerin niteliği bir bütün olarak dikkate alınmalıdır.
    Dava dosyasının ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden; davacının, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı sebebiyle 677 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarıldığı, bu işleme karşı açtığı davanın .... İdare Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, davacının istinaf başvurusu hakkında … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin E:… sayılı dosyasında henüz karar verilmediği; ayrıca davacı hakkında "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak" suçundan açılan ceza davasında, ... Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiği, davacının istinaf talebinin … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla reddine karar verildiği, dosyanın Yargıtay'da temyiz aşamasında olduğu görülmektedir.
    Bilindiği üzere, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargısal denetiminin, kural olarak söz konusu işlemlerin tesis edildikleri tarihteki hukuki duruma göre yapılması esas ise de, dava konusu edilen işlemlerin niteliğine göre idari işlemin tesis edildiği tarihten önceki dönemi ilgilendirmesi koşuluyla, yargılama sürecinde veya daha sonra ortaya çıkan tüm bilgi ve belgelerin işlemin hukuka uygunluk denetimi değerlendirmesinde göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

    "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak" suçu, ani suçlardan farklı olarak niteliği itibarıyla temadi eden yani eylemin sürekliliği nedeniyle kesintisiz devam eden suçlardan olup, yakalanma ile temadi kesileceğinden, şüpheli şahıs yakalanana kadar şüphelinin bu kapsamda gerçekleştirdiği eylemler de suç olmaya devam eder.
    Nitekim, Yargıtay ... Ceza Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun … günlü, E:… K:… sayılı kararında; Fethullahçı Terör Örgütünün (FETÖ/PDY) ve/veya “Paralel Devlet Yapılanması” (PDY) olarak isimlendirilen örgütün 1960'lı yıllarda kurulduğu, büyük bir gizlilik ve takiye içinde Devleti ele geçirmek amacıyla yasadışı faaliyetlerde bulunduğunun belirtildiği dikkate alındığında, davacıya isnat olunan "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak" suçunun, 21/07/2016 tarihinde ülke genelinde olağanüstü hal ilan edilmesinden çok daha önceki süreçte de işlenmesinin mümkün olduğu, silahlı terör örgütüne üyelik, aidiyet, iltisak veya irtibatın bir anda ortaya çıkmasının mümkün olmadığı, örgütün yapılanma yöntemi de göz önünde bulundurulduğunda üyelik, mensubiyet, aidiyet, iltisak veya irtibatın uzun bir süreci kapsadığı sonucuna varılmıştır.

    Bu nedenle, gelinen aşamada meydana gelen yeni hukuki durumlar, davacının 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılması, davacı hakkında açılan ceza davasında ... Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı karara konu fiillerin temadi etmesi, nitelik ve ağırlığı ile örgütün büyük bir gizlilik ve takiye içinde Devleti ele geçirmek amacıyla yasadışı faaliyetlerde bulunduğu da dikkate alındığında, 2015 yılı terfi döneminde, mevcut listedeki personelin rütbe terfiine ilişkin olarak yukarıda değinilen hususlar da gözönünde bulundurularak, davalı idarece davacının durumunun liyakat yönünden "yeniden" değerlendirilmesi gerektiği açık olduğundan, temyize konu İdare Mahkemesi kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

    Ayrıca, verilen bu karar, davacının doğrudan bir üst rütbeye terfi ettirilmesi sonucunu da doğurmayacaktır.
    Diğer taraftan, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemine yer verilmediği görülmekte ise de, davacı tarafından anılan husus temyiz edilmediğinden, aleyhe bozma yasağı gözetilerek bu hususun kararı kusurlandırmadığı sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    2. ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
    4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, temyize konu kararın iptale ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına oybirliğiyle, temyize konu kararın hüküm fıkrasında dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük hakları hakkında karara yer verilmemesi yönünden ise oyçokluğuyla, 16/03/2022 tarihinde karar verildi.


    (X) KARŞI OY :

    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Davaların karara bağlanması" başlıklı 22. maddesinin 1. bendinde, konular aydınlandığında meselelerin sırasıyla oya konulacağı ve karara bağlanacağı belirtilmiş olup; "Kararlarda bulunacak hususlar" başlıklı 24. maddesinin (b) bendinde, "Davacının ileri sürdüğü olayların ve dayandağı hukuki sebeplerin özeti istem sonucu ile davalının savunmasının özeti"; (e) bendinde, "Kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hüküm; tazminat davalarında hükmedilen tazminatın miktarı" kararlarda belirtilecek hususlar olarak sayılmıştır.
    Diğer taraftan, anılan Kanun'un temyize tabi ilk kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/c bendinde yer alan "usul hükümlerine uyulmamış olunması" hususu, temyiz incelemesi sırasında Mahkeme kararını bozma nedenleri arasında gösterilmiştir.
    Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, 01/10/2015 tarihli dava dilekçesinde 2015 yılı terfi döneminde komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine karar verilmesinin istenildiği ve temyize konu karar ile dava konusu işlem hakkında karar verildiği; ancak, işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük haklarının iadesine yönelik talep hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığı görülmektedir.
    Bu durumda; dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük hakların iadesine ilişkin talep hakkında da bir karar verilmesi gerektiğinden, eksik hüküm nedeniyle, temyize konu kararın bu kısmının bozulması gerektiği görüşüyle, çoğunluk kararına katılmıyoruz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi