MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, mahkemece önceki kararda direnilmesi nedeniyle, dava dosyası 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ na eklenen geçici 4/2. maddesi uyarınca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava, bedensel zarar nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemenin, davanın kısmen kabulüne dair 16/04/2014 gün, 2013/162 esas 2014/165 karar sayılı ilk kararı, Dairemizin 10/11/2014 gün, 2014/11088 esas 2014/14929 karar sayılı ilamı ile; ""Anayasa"nın 129/5 maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 13/1 maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeni ile oluşan zararlardan doğan davaları kendilerine rücu edilmek kaydı ile ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabillir. Kamu görevlisi aleyhine adli yargı yerinde dava açılamayacağına göre kamu görevlisi hakkında adli yargıda açılan tazminat davasında kast ve kusur aranmaksızın husumet nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekir."" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, dava konusu olayın aynı okulda öğretmen olarak görev yapan aynı statüdeki kişiler arasında gerçekleştiği, somut olay bakımından Anayasa"nın 129/5 maddesi ve Devlet Memurları Kanunu"nun 13/1 maddesinin uygulanması gerektiren bir durum bulunmadığı, öğretmen olan davalının görevi kapsamında olmayan yaralama eylemi nedeniyle düzenlenen güvenceden yararlanma olanağı bulunmadığından önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde; idare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesinin hizmet kusurundan kaynaklanan idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş konular ile sınırlı olduğu, kamu görevlisinin özellikle haksız eylemlerde (somut olayda davalının davacıya tokat attığı eylemde) Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağının bulunmadığı, somut olayda davalının eyleminin salt kişisel kusuruna dayandığı, görevi ile ilgisinin bulunmadığı dolayısıyla husumetin kendisine yöneltilerek dava açılabileceği, açıklanan nedenlerle direnme kararının yerinde olduğu anlaşıldığından 6763 sayılı Kanun"un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK"ya eklenen geçici 4/4 maddesi uyarınca Dairemiz kararının düzeltilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Kararın onanması gerekirse de, bozulmuş bulunduğundan Dairemizin 10/11/2014 gün, 2014/11088 esas 2014/14929 karar sayılı ilamının yukarıda yazılı olan
gerekçe ile kaldırılmasına, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usül ve yasaya uygun olan kararın ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.