11. Hukuk Dairesi 2016/12192 E. , 2018/1295 K.
"İçtihat Metni"
....
Taraflar arasında görülen davada.... verilen 18.11.2015 tarih ve 2010/436-2015/1251 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ..... babasının hastalanması üzerine temsilcisi olduğu K.... 01/08/2008 tarihli devir sözleşmesi ile tüm işletme ve teçhizatları ile davalılar .... ... ve ..."a sattığını, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini fakat davalıların edimlerini ifa etmediklerini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine de davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek davalıların .... 2010/2275 sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davanın reddini savunmuştur.
Davalılar vekili, müvekkillerinin borçlu olmadığını, talep edilen alacakların yasal dayanağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...’a usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Birleşen davanın davacısı ...... vekili, davalı-asıl davada davacının.... esas sayılı icra takip dosyası ile müvekkil şirket aleyhinde başlattığı takibe usulüne uygun itiraz edilmediğini, ancak müvekkili şirket aleyhinde yapılan icra takibinin tamamen haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve davalının haksız ve kötü niyetli takip sebebiyle takip miktarının %40’ından az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca 01/08/2008 tarihli devir sözleşmesi ile ...."na devredildiği, taraflar arasındaki hisse devrinin eTTK madde 520"de öngörülen şartlara uygun olarak gerçekleştirildiği, geçerli bir hisse devri olduğu, davalılar tarafından yüklenilen borçların ödenmesi ve ibra edilmesi suretiyle ortadan kalktığı, geçerli bir kefaletin şartlarının bulunmaması sebebiyle ....kefil sıfatıyla sorumluluğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, .... Müdürlüğü"nün 2010/2275 Esas sayılı icra takip dosyası ile takibe konu edilen borçtan birleşen davanın davacısı ....borçlu olmadığının tespitine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1- HMK"nın 336/3. maddesi uyarınca kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. HMK"nın geçici maddeleri uyarınca, temyiz incelemesi bakımından uygulanmaya devam olunan 1086 sayılı HUMK"nın üçüncü babının başlığı kanun yollarına ilişkin olup, temyiz taleplerinin de bu kapsamda olduğu anılan Kanun"un 427 vd. maddelerinde belirtilmektedir. Şu durumda, davacının temyiz inceleme başvurusu ile birlikte talep ettiği adli yardım ile ilgili olarak görevli ve yetkili inceleme merciinin Yargıtay olduğu kuşkusuzdur.
Bu itibarla, Dairemizce yapılan inceleme neticesinde, asıl davada davacı birleşen davada davalı ... vekilinin kanun yolu başvurusu bakımından adli yardımdan yararlanmasına karar verilmekle, kararın incelenmesine geçilmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mümeyyiz vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
-/-
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı birleşen davada davalı ... vekilinin ADLİ YARDIM TALEBİNİN KABULÜ İLE TEMYİZ İTİRAZLARININ İNCELENMESİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan asıl ve birleşen davadaki kararın ONANMASINA, asıl davada 212,50 TL harç ile birleşen davada 26.134,40 TL harcın karar kesinleştiğinde asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısı ..."den tahsiline, 21.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....