14. Hukuk Dairesi 2018/5289 E. , 2019/5118 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12.09.2018 gün ve 2018/1261 Esas, 2018/5545 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay bozma ilamı uyarınca bozmaya uygun olarak verilen mahkeme kararı gerekçesine göre, ilamımız usul ve yasaya uygun olup, düzeltilmesini gerektirir bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HUMK’nun 440. maddesinde öngörülen hususlardan hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, aynı yasanın 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 370,00 TL para ceza ile 17,70 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline, 12.06.2019 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı Hazine vekili, 580 Ada, 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde vergi dairesi hizmet binası bulunduğunu, davalıların komşu 7 sayılı parselde bina inşa ettiklerini, yapılan inşaat nedeniyle davacı taşınmazında çatlaklar oluştuğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili, davalı ..."e husumet yöneltilemeyeceğini, davalı ..."nin mimari proje sorumlusu olup, teknik uygulama sorumluluğunun bulunmadığını, belediyece binaya iskan ruhsatı verilmekle, davalı ..."nin sorumluluğunun kalmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karar, tarafların temyiz itirazları üzerine Dairemizce bozulmuş, bozma ilamına uyularak kurulan hükmün davalılar vekilince temyizi üzerine onanmasına karar verilmiş, davalı ... karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki bilgi ve belgelere, özellikle iki inşaat mühendisi, bir mimar bilirkişiden oluşan 21.09.2016 tarihli bilirkişi raporunda davacı Hazineye ait yapıda meydana gelen kolon-kiriş birleşimlerinde; taşıyıcı olan ve taşıyıcı olmayan duvarlardaki (özellikle bitişik cephe sınırında) meydana gelen çatlak ve deformasyonun, davalı ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti."ne ait, bu yapının bitişiğinde daha sonra inşa edilen yapıdan kaynaklandığı, bu çatlakların bertaraf edilmesi, tekniğe uygun düzeltilerek eski haline getirilmesi için dava tarihi itibarıyla 9.689,28TL harcama gerekeceği, yapının mevcut durumu dikkate alındığında maliyet ve uygulanabilirlik açısından güçlendirmeye uygun olmadığı bildirilmiştir.
Davalı ..."ın ise davalı ... şirketine ait binanın fenni mesulü olduğu dosya arasındaki 07.11.2010 tarihli taahhütnameden anlaşılmaktadır. Dolayısıyla inşaatın doğru yere ve tekniğe uygun bir biçimde yapılmasını, davalılar adına denetlemekle görevlidir. Bu sorumluluğun kapsamı, imar mevzuatının fenni mesullerle ilgili tüm kuralları ile birlikte incelenip değerlendirilmelidir. Dava dosyasında mevcut bilirkişi raporu, olayın özellikleriyle imar mevzuatındaki fenni mesullerin sorumluluk alanları ile ilgili düzenlemelere göre sorumluluğun kapsamını açıklamaktan uzaktır.
Bu nedenle gerekirse ilgili meslek odalarından sorulmak suretiyle konusunda uzman bilirkişilerce yeniden inceleme yapılması ve bunun sonucuna göre bir karar verilmesi yoluna gidilmelidir. Yerel mahkemece açıklanan yönler üzerinde durulmadan, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından, hükmün bozulması gerekir. Ne var ki bu husus karar düzeltme talebi üzerine yeniden yapılan incelemede anlaşıldığından; karar düzeltme talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğinden sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyoruz.