23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3035 Karar No: 2018/5522 Karar Tarihi: 27.11.2018
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/3035 Esas 2018/5522 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2016/3035 E. , 2018/5522 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirkete ihale usulü ile temizlik işlerinin verildiğini, dava dışı işçinin davalı tarafından işten çıkarıldığını, işçinin açtığı kıdem ve ihbar tazminatı alacağı davasını kazanması üzerine; icra dairesine ödemek zorunda kaldığı miktarın ödeme tarihinden itibaren sözleşme faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, alacağın zaman aşımına uğradığını, iş mahkemesinde açılan davanın kendilerine ihbar edilmediğinden işçi alacağından sorumlu tutulamayacaklarını, işçinin bir yıldan az çalışması nedeniyle kıdem tazminatını hak edemeyeceğini, işçi alacağından sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, hizmet sözleşmesi, şartname ve dosya kapsamına göre, iş mahkemesinde açılan davanın davalıya ihbar edildiği, sözleşmede davalının çalıştırdığı işçilerin işçi alacaklarından açıkça sorumlu olduğunun yer almadığı, davacının üst işveren olarak dava dışı işçinin haklarının ödenip ödenmediğini denetlemediği, sözleşmede yer alan faizin ihale sözleşmesi ile ilgili olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuan alacak istemine ilişkindir. Davacı ile davalı arasında sözleşme ilişkisi mevcuttur. Sözleşmeye göre davacının temizlik işlerini kendi işçileri ile davalı yapacaktır. İşçiler davalı tarafından temin edilecek ve çalıştırılacaktır. SGK kayıtları ile de bu husus sabittir. İşçiye karşı işveren ve taşeronun birlikte sorumlu olması İş Kanunu"ndan kaynaklanmaktadır. Ancak davacı ile davalı arasında çıkan işçi alacağı ile ilgili uyuşmazlıklar genel hükümlere göre çözüleceğinden sözleşmedeki hükümler çerçevesinde olayın çözümlenmesi gerekir. Davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmede işçi alacaklarından hangi tarafın sorumlu olacağına ilişkin bir hüküm bulunmaması, bu alacakların bir kısmından davacının sorumlu olması sonucunu doğurmaz. Hizmeti yapan davalının kendi işçisi ile hizmeti vermesi sözleşmenin bir unsuru olması nedeniyle işçi ücretleri ve sair ödentiler de davalı taşeronun sorumluluğundadır. Hizmet sözleşmesi bedelinin içinde bu ücretler vardır. Bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 27.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.