
Esas No: 2021/12774
Karar No: 2022/2920
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12774 Esas 2022/2920 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/12774 E. , 2022/2920 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi :... 6. İş Mahkemesi
Dava, davacının 08/02/1988 - 30/09/2001 tarihleri arasında iptal edilen Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti, aksine olan Kurum işleminin iptali ile 01/12/2016 tarihinden itibaren 4/a (SSK) kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacının 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ve 4/1-b kapsamında sigortalılıkları olduğunu, 08/02/1988 - 31/03/1988 ve 01/01/2001 - 31/12/2003 tarihleri arasında kahvehane işletmesi nedeniyle İnegöl Vergi Dairesindeki vergi kaydına dayalı olarak 08/02/1988 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığını, davacının 31/12/1996 tarihine kadar olan prim borçlarını ve 08/02/1988 - 30/09/2001 tarihleri arasındaki Bağ-Kur sigortalılığına ilişkin prim borcunu da ödediğini, davacının 4/1-a maddesi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması için Kuruma başvurduğunu ancak talebinin reddedildiğini belirterek davacının iptal edilen 08/02/1988 - 30/09/2001 tarihleri arasındaki dönemde Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 24/11/2016 tarihli tahsis talebine istinaden 01/12/2016 tarihinden itibaren 4/1-a maddesi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davacının 5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı sayılmasına esas teşkil edecek nitelikte mesleğiyle alakalı herhangi bir oda ve sicil kaydının olmadığının tespiti üzerine 4/1-b kapsamındaki sigortalılığının vergide kayıtlı olduğu sürelere göre tekrar düzenlendiğini, fazla çıkan prim ödemelerinin isteğe bağlı sigortalılık olarak değerlendirilmesi talebi üzerine 01.06.1997 tarihli ilk ödeme tarihinden isteğe bağlı sigortalılığının başlatıldığını ve ödemelerinin karşıladığı 31.08.1999 tarihine kadar hizmet verildiğini, Kurum işlemlerinin yerinde olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın kabulü ile; ... Bağ-Kur numaralı davacının 01/04/1988 - 31/12/2000 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile aksi Kurum işleminin iptaline, 1601018346968 sigorta sicil numaralı davacının 24/11/2016 tarihli tahsis talebi gözetilerek 01/12/2016 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasanın 4/1-A maddesi kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Davalı Kurum vekili, eksik inceleme ve araştırma sonucu usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunu 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, istinaf gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
Tarafların dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Dava dosyası incelendiğinde, davacının 08.02.1988 - 30.09.2001 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti talebine karşılık Mahkemenin “...Her ne kadar, davacının vergi, meslek kuruluşu ve esnaf sicil kaydı olmayan davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olarak kabulü mümkün olmadığı düşünülse dahi, yukarıda belirtilen Yargıtay kararı, ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının hen geriye dönük hemde içinde bulunduğu yıllarda ödeme yaptığı, icra tehdidi altında ödemeler yaptığı, bu olayın özelliği itibariyle Medeni Kanunun 2.maddesinin uygulanma şartlarının oluştuğu, kurumca davacıdan ödeme alındığı ve bu ödemelerin cok uzun bir süre kullanıldığı, davacının emeklilik başvurusundan sonra süreler yönünden iptal işlemi yapıldığı, bu şekilde ödemeler, ödemelerin süresi ve şekli, icra dosyaları, hep birlikte değerlendirildiğinde davacı açısından objektif iyi niyet kuralının olayda uygulanması olanması gerektiği anlaşılmakla kurum işleminin iptali gerekmiş ve davacının 01/04/1988 - 31/12/2000 tarihleri arasında Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir...” gerekçesiyle “Davacının 01/04/1988 - 31/12/2000 tarihleri arasında Bağkur sigortalısı olduğunun tespiti ile aksi kurum işleminin iptaline” şeklinde hüküm kurulmak suretiyle kendi içinde çelişki içerek şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının, HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, oybirliğiyle 02/03/2022 gününde karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.