Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/1879 Esas 2019/5115 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1879
Karar No: 2019/5115
Karar Tarihi: 12.06.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/1879 Esas 2019/5115 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. ile imzaladıkları kredi sözleşmesi nedeniyle borç taksitlerini ödeyemedikleri için davalı şirketle borç tasfiye protokolü imzalayarak 5 adet taşınmazlarını vefa hakkına dayalı olarak davalı şirkete devretmişlerdir. Protokolde belirtilen bedeller tam olarak ödenmediği için tapu iptali ve tescil istemi reddedilmiş, tazminat istemi ise kabul edilerek davalıdan 240.000 TL alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Ancak, vefa hakkı sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil istemi reddedilmemiştir. Karar, Borçlar Kanunu'nun 213. Maddesi uyarınca vefa sözleşmesinin resmi şekilde yapılması zorunlu olduğunu belirtmektedir. Bu nedenle, dava konusu protokole göre taraflar ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerinin iadesini isteyebileceklerdir. Hükmün gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddelerinin detaylı açıklaması şöyledir: Borçlar Kanunu'nun 213. (TBK 237.) maddesi \"Gayrimenkul beyi muteber olmak için resmî senede raptedilmek şarttır. Gayrimenkule dair beyi vadi ve bey\"i bilvefa ve istimlâk mukavelesi resmî senede raptedilmedikçe muteber değ
14. Hukuk Dairesi         2019/1879 E.  ,  2019/5115 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 27.11.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 08.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KARAR
    Dava, vefa hakkına dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar, dava dışı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. ile aralarında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç taksitlerinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi üzerine, bankadan alacağı temlik alan davalı şirket ile aralarında 30.05.2011 tarihli borç tasfiye protokolü imzaladıklarını; buna göre, davacılar adına kayıtlı 5 adet taşınmazın, davalı şirkete devir ve tapuya tescili suretiyle borcun tasfiyesi için 54 ay süre ile (kredi borcunun 25. taksiti ödendiğinde geri verilmek üzere 61 no"lu, 37. taksiti ödendiğinde 37 no"lu, 44. taksiti ödendiğinde 29 no"lu, 51. taksiti ödendiğinde 22 no"lu ve 54. taksiti ödendiğinde 50 no"lu bağımsız bölümler üzerinde) davalı şirkete vefa hakkı tanındığını, tasfiye edilecek borç tutarının 1.146.000,00TL olduğunu, toplam 240.000,00TL"nin muhtelif tarih ve taksitler halinde davalıya ödendiğini, protokolde 61 no"lu bağımsız bölümün vefa bedelinin 260.000.00TL olduğunu ileri sürerek eksik kalan 20.000,00TL"yi ödemek suretiyle 61 no"lu bağımsız bölümün davalı adına olan tapusunun iptali ile adlarına tescilini; olmadığı takdirde ödedikleri 240.000,00TL"nin her bir ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, davacıların akdetmiş oldukları borç tasfiye protokolü içeriğine aykırı davrandıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmaz için protokolde belirtilen 260.000,00TL bedelin davacı tarafça ödenmediği gerekçesi ile vefa hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteminin reddine; tazminat isteminin ise kabulü ile sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 240.000,00TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davaya konu 30.05.2011 tarihli protokol tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanununun 213. (TBK 237.) maddesinde ""Gayrimenkul bey"i muteber olmak için resmî senede raptedilmek şarttır. Gayrimenkule dair beyi vadi ve bey"i bilvefa ve istimlâk mukavelesi resmî senede raptedilmedikçe muteber değildir. Mukaveleden mütevellit şuf"a hakkı için tahrirî şekil kâfidir."" hükmü düzenlenmiştir.
    Somut olayda da, taraflar arasında akdedilen 30.05.2011 tarihli protokol, davacılara ait taşınmaz üzerinde davacılar lehine vefa hakkı tanınmasına ve buna ilişkin koşullara dair hükümler içermekte olup, yukarıda açıklanan yasa hükmü uyarınca vefa sözleşmesinin resmi şekilde yapılması zorunlu olduğundan, resmi şekilde yapılmayan dava konusu bu protokole göre taraflar ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerinin iadesini isteyebilecektir.
    Bu durumda mahkemece, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacı tarafça ödenen bedelin iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, tapu iptali ve tescil isteminin sözleşmenin geçersizliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmaz bedelinin tamamen ödenmediği gerekçesi ile reddi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de tapu iptali ve tescil istemi yönünden davanın reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün gerekçesinin DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.