19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8635 Karar No: 2016/548 Karar Tarihi: 22.01.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/8635 Esas 2016/548 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalıya teminat olarak verilen açık senedin borç bulunmamasına rağmen doldurulup icra takibine konulduğu için menfi tespit davası açılmış. Ancak davalı tarafından açılan tasarrufun iptali davası nedeniyle davanın reddine karar verilmiş. İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılan dava ile tasarrufun iptali davasının herhangi bir bağlantısı bulunmadığından hukuki nitelendirmede hata yapılarak hüküm kurulmuş. Karar BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri: İİK'nın 72. ve 277. maddeleri.
19. Hukuk Dairesi 2015/8635 E. , 2016/548 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilince davalıya 03.06.2014 tarihli sözleşme kapsamında teminat olarak verilen açık senedin, borç bulunmamasına rağmen 20.000 TL bedelle doldurulup icra takibine konulduğunu ileri sürerek, bono nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının bono nedeniyle müvekkiline borçlu olduğunu, kaldı ki mallarını kaçırmak için satış yoluna gittiğini ve bu satışların iptali için tasarrufun iptali davası açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının davacı aleyhinde tasarrufun iptali davası açtığı, bu nedenle menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK"nın 72. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan takip konusu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Davalı tarafından açılan tasarrufun iptali davası ise davacı borçlu tarafından 3. kişiye satışı yapılan taşınmazın satış işleminin muvazaalı olması nedeniyle İİK"nın 277. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir. Bu durumda İİK"nın 72. maddesine dayalı olarak açılan ve görülmekte olan dava ile tasarrufun iptali davasının herhangi bir bağlantısı bulunmadığından işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken hukuki nitelendirmede hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.