16. Hukuk Dairesi 2016/17603 E. , 2019/7352 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazlar hakkında, harici satın alma, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisi...’ün 22.02.2016 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen ve tamamı yeşil kalemle taralı 2.196,58 metrekarelik taşınmaz ile (C) harfi ile gösterilen ve tamamı kırmızı kalemle taralı 2.319,15 metrekarelik taşınmazın bulunduğu bölgede verilecek en son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline, (B) harfi ile gösterilen ve tamamı mavi kalemle taralı 179,76 metrekarelik kısmın 471 ada 1 parsel içerisinde kayıtlı olması nedeniyle bu kısma ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından kabul kararı verilen bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan 4721 sayılı TMK"nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddeleri gereğince tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazların tescil harici bırakılma tarihi ve nedeni tespit edilmemiş ve komşu parsellerin tutanakları getirtilerek tespitlerine esas belge bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise dava konusu taşınmazların yönünü ne okudukları saptanmamıştır. Ayrıca taşınmazların evveliyatını, kullanım süresi ile niteliğini ve varsa üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, mahkemece hava fotoğraflarından yararlanılmamış, keşif yerinde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu bu yolla denetlenmemiş ve taşınmazların imar planı kapsamında olup olmadığı, imar planı kapsamında ise hangi tarihte imar planı kapsamına alındığı ilgili belediyelerden sorulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazların hangi tarihte ve niçin tescil harici bırakıldıkları Kadastro Müdürlüğünden sorularak tespit edilmeli, komşu taşınmazlara ait tespit tutanakları ve varsa dayanak belgeleri getirtilerek dava konusu taşınmazların yönünü ne okudukları belirlenmeli, taşınmazların imar planı kapsamında olup olmadığı, imar planı kapsamında ise taşınmazların ilk olarak hangi tarihte imar kapsamına alındığı ilgili belediyelerden sorularak imar planının bir örneği dosya arasına getirtilmeli ve imar planı dava tarihinden önce kesinleşmiş ise bu tarihten, aksi halde dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının farklı dönemlerde çekilmiş en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığından dosya arasına celp edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, daha önce yapılan keşiflerde beyanına başvurulan mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisleri bilirkişisi kurulu ve jeodezi fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesi, niteliği, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasındaki mevcut ve doğabilecek çelişkiler usulen giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak suretiyle, dava konusu taşınmazların sınırını ve niteliğini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, dava konusu taşınmazların konumunu hava fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmeli; ziraatçı bilirkişi kurulundan, (A) ve (C) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğini,yerler üzerindeki bitki örtüsünün, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığını, ne kadar süredir tarım arazisi olarak kullandıklarını, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin üzerinde zeytin ağaçları bulunduğu anlaşıldığından, zeytin ağaçlarının dikme mi yoksa aşılama mı olduklarını, aşılama ise aşı yaşlarının kaç olduğunu belirten ve komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazların değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; çekişmeli taşınmazların imar planı kapsamında olduğunun anlaşılması halinde imar planının onay tarihinden önce, aksi halde dava tarihinden önce 3402 sayılı Yasa"nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli; bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK"nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerektiği de göz önüne alınmak suretiyle, işin esasına ilişkin karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.