Esas No: 2019/21851
Karar No: 2022/3147
Karar Tarihi: 16.03.2022
Danıştay 6. Daire 2019/21851 Esas 2022/3147 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/21851 E. , 2022/3147 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/21851
Karar No : 2022/3147
DAVACILAR : 1- … Derneği
2- … Araştırmaları Derneği
3- … Hayatı Koruma Vakfı
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : … tarih ve … sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesinin iptali istenilmektedir.
DAVACILARIN İDDİALARI :
Sulak kalan koruma bölgelerinde OSB ve ihtisas OSB’lerin kurulmasının yasak olduğu, dava konusu düzenlemeyle tampon bölgelerde OSB açılmasının öngörüldüğü, bununla birlikte, “sulak alanı destekleyen tarımsal üretim” ifadesinin muğlak olduğu, örneğin tarımsal alet ve ekipman fabrikalarının da tarımsal üretimi destekleyen faaliyetler olduğu, benzer şekilde tarımsal ilaç, gübre imalatının da tarımsal üretimi desteklediği,sulak alanı destekleyen tarımsal üretim temelli OSB ile neyin amaçlandığının açık ve anlaşılır şekilde tanımlanmasının, tahdidi olarak belirtilmesinin ve tespitin nasıl yapılacağının yol ve yöntemlerinin tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği, aksi halde koruma hükümlerinin fiilen ortadan kaldırılmış olacağı; tanımından anlaşılacağı üzere, sulak alan ekosistemini korumak amacıyla belirlenen tampon bölgelerde, bu amacı gerçekleştirmek için OSB kurulması Ek-1 Listesiyle yasaklanmışken, dava konusu düzenlemeyle, yasağa aykırı olarak, bu bölgede sınai bir faaliyete izin verileceği, öte yandan, Ek-2 listesinde olması sebebiyle yapılabilmesi için ekosistem değerlendirme raporu alınması gereken faaliyetlerin de böyle bir rapor gerekmeden gerçekleştirilmesine imkan tanındığı ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI :
Öncelikle, usule ilişkin olarak, süre ve ehliyet hususunun re'sen incelenmesi istenilmiştir.
Esasa ilişkin olarak, Organize Sanayi Bölgelerinde kirlilik yükünün yüksek olması ve içerisinde gayri sıhhi müesseselerin de yer alması nedeniyle bunların Ek-1 Listesine dahil edildiğini, bununla birlikte sulak alanlarda en çok tarım ve hayvancılık faaliyeti yapılması nedeniyle, besicilik, entegre nitelikte olmayan süt ve süt ürünleri tesisleri ile gıda tesislerinin Ek-2 listesinde yer aldığı, bitkisel üretim amaçlı sera ve tarım alanları ile ilgili herhangi bir kısıtlama olmadığı; bu doğrultuda 25/11/2017 tarihli Resmi Gazete'de Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgeleri Yönetmeliğinin yayımlandığı, büyük ölçekli tarımsal bitki üretiminin ve hayvancılık tesislerinin bu yönetmelik kapsamında OSB adı altında kurulduğu ve ilgili kurumlardan teşvik ve izin aldığı, ancak bu durumun Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğiyle çelişki oluşturduğu ve başvuru sahipleri arasında haksızlığa yol açtığı, zira tampon bölgede seracılık ve besicilik faaliyeti için başvuru yapıldığında izin alınabildiği, ancak aynı başvuruyu tarıma dayalı OSB ismiyle yapınca izin alınamadığı, farklı isimlerle yapılan başvurularda mağduriyet yaşanmaması ve uygulamada birlik sağlanması amacıyla dava konusu düzenlemenin getirildiği; bu düzenlemeden kastın, makine, traktör fabrikalarının kurulması olmadığı, kapasitesi yüksek besicilik ve sera faaliyetlerine izin vermek olduğu; ayrıca, belirtilen Yönetmelikte Sulak Alanların Korunmasına dair hükümler olduğu (m.5/f1 b, c, d bentleri ile f.3 a ve b bentleri); faaliyetin Ek-1 Listesi kapsamında olması durumunda Bakanlıkça zaten izin verilemeyeceği; dava konusu düzenlemenin hukuka uygun olduğu savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ :
Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinin 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine eklenen dava konusu cümlenin, sulak alan koruma bölgelerinde, organize/ ihtisas organize sanayi bölgeleri kurulmasını peşinen yasaklayan, 24. maddenin 1. cümlesiyle Yönetmeliğin Ek-1 listesinin 9. maddesinin 11. alt maddesine aykırı olduğu; Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Yönetmeliğinin "Proje uygulama alanlarıyla ilgili hususlar" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının (ç), ve (d) bentlerinde TDİOSB'lerde yapılacağı belirtilen tesislerin (atıkların taşınması, depolanması, bertarafı ve işlenmesi amaçlı tesisler, gübre depoları) de yine 24. maddenin 1 cümlesiyle peşinen yasaklanan tesisler arasında yer aldığı; 5. maddenin bir bütün olarak incelenmesinden ise, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Yönetmeliğinin sulak alan koruma bölgelerini kapsamadığı sonucuna ulaşıldığı; öte yandan, topografik ve coğrafik olarak bir sınır değer göstermeyen düzlükteki sulak alanlarda, tampon bölgenin, varsa sürdürülebilir koruma bölgesi, yoksa hassas koruma bölgesi sınırından başladığı dikkate alındığında, bu bölgelerden hemen sonra başlayan tampon bölgelerde, organize/ihtisas organize sanayi bölgelerine izin verilmesinin Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinin amacına ve koruma ilkelerine uygun olmadığı anlaşıldığından, dava konusu düzenlemenin iptal edilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava , 23/10/2019 tarih ve 30927 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği'nin "Amaç" başlıklı 1.maddesinde;"Bu Yönetmeliğin maksadı, Türkiye’nin karasal sınırları ve kıta sahanlığı dâhilinde yer alan sulak alanların korunması, yönetimi ve geliştirilmesi ile bu konuda görevli kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyon esaslarını belirlemektir."hükmü ile "Dayanak"başlıklı 3.maddesinde (Değişik:RG-23/10/2019-30927) (1) Bu Yönetmelik, 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 1/7/2003 tarihli ve 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun 4 üncü maddesi, 3958 sayılı Kanunla uygun bulunan 17/5/1994 tarihli ve 21937 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme hükümleri ve 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 410 uncu ve 420 nci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır."hükmü yer almaktadır.
Anılan Yönetmeliğin 4.maddesinde; Tampon bölge: Sulak alan havzasının coğrafi durumu, topoğrafik özellikleri ve arazinin mevcut kullanım durumuna göre; sulak alan ekosistemini korumak maksadı ile tanımlanan ve sulak alanın su toplama sınırını geçmeyen veya topoğrafik, coğrafik olarak bir sınır değeri bulunmayan düz alanlarda ise varsa sürdürülebilir kullanım bölgesi, yoksa hassas koruma bölgesi sınırından itibaren en az 2500 metre mesafeden geçen bölgeyi,ifade eder olarak tanımlanmış.Yönetmeliğin Ek-1 Listesinde "Tampon Bölgede Yasak Olan Faaliyetler" Ek-2 listesinde "Tampon Bölgede Yapılması Bakanlık İznine Tabii Olan Faaliyetler" belirlenmiştir. Organize Sanayi Bölgeleri Ek-1 listesi kapsamında bulunmaktadır.
Dava konusu 23/10/2019 tarih ve 30927 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. Maddesiyle Tampon bölgede uygulama esasları başlıklı 24.maddeye (1) Bu bölgede;a) Katı atık düzenli depolama alanına, katı atık bertaraf tesislerine, bu Yönetmelikte izin verilenlerin dışında maden ocaklarının açılmasına ve işletilmesine, Endüstri bölgesi ilan edilmesine, organize sanayi bölgesi ve serbest bölge sanayi alanı kurulmasına ve Ek-1’de belirtilen faaliyetlerin yapılmasına izin verilmez. (Ek cümle:RG-23/10/2019-30927) Sulak alanı destekleyen tarımsal üretim temelli organize sanayi bölgeleri Genel Müdürlüğün iznine tabidir." hükmü eklenmiştir.
Davacılar tarafından ,dava konusu Yönetmeliğin eklenen hükmünün iptal edilmemesi halinde Türkiye'deki sulak alanların zarar görme ihtimalinin bulunduğu, Organize Sanayi Bölgelerinin tampon bölgede kurulmasının önünün açıldığı, her ne kadar kurulmasına izin verilen Organize Sanayi Bölgelerinin "sulak alanı destekleyen tarımsal üretim temelli" olması koşulu getirilmiş ise de ,bu koşulun son derece muğlak olduğu ,bu düzenlemeden ne anlaşılması gerektiğinin net bir şekilde anlaşılamadığı ,bu şartın gerçekleşip ,gerçekleşmediğinin tespit ve takdirinin hangi yöntemler kullanılarak hangi kurumca yapılacağının belirsiz olduğu ,Genel Müdürlüğün aslında Ek-1 listesinde yer alması gereken bir sınai faalayeti ,tarımsal üretim temeli olarak kabul edip bu sınai faaliyetler için tampon bölgede organize sanayi bölgesi kurulmasına izin verebileceği gibi aslında Ek-2 listesinde yer alması nedeniyle ekosistem değerleme raporu alması gerekecek bir sınai faaliyeti de aynı gerekçelerle rapor bile aldırmaksızın organize sanayi bölgesi kapsamında faaliyetler olarak değerlendirebileceği iddiasıyla bakılmakta olan dava açılmıştır.
Davalı idare tarafından kirlilik yükü yüksek olması ve içerisinde gayri sıhhi tesisler bulunması nedeniyle Organize Sanayi Bölgelerinin Ek-1 listesinde yer aldığı ,sulak alan çevresinde en çok tarım ve hayvancılık faaliyetleri yapılması sebebiyle küçükbaş, büyükbaş hayvan besicilik tesisleri ,entegre nitelikte olmayan süt ve süt ürünleri tesisleri ve yine entegre nitelikte olmayan gıda tesislerinin Ek-2 listesinde yer aldığı ,bitkisel üretim maksatlı seralar ve tarım alanları ile ilgili ise herhangi bir kısıtlamanın Tampon Bölge sınırları içerisinde bulunmadığı ,bu doğrultuda Mülga Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 25/11/2017 tarih ve 30251 sayılı resmi gazete ile "Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Yönetmeliği"nin yayımlandığı, büyük ölçekli tarımsal bitki üretimi ve hayvancılık tesislerinin bu yönetmelik kapsamında OSB adı altında kurulduğu ,ilgili kurumlardan teşvik ve izin aldığı ,bu durumun Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde çelişkiye ve başvuru sahipleri arasında haksızlığa yol açması sebebiyle dava konusu düzenlemenin yapıldığı savunulmuştur.
25/11/2017 tarih ve 30251 sayılı resmi gazetede yayımlanan Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Yönetmeliği'nin amaç ve kapsam başlıklı 1.maddesinde;"Bu Yönetmeliğin amacı, Tarıma Dayalı İhtisasOrganize Sanayi Bölgeleri kurulması amacıyla yapılan başvuruları değerlendirmek, bu bölgelerin yer seçimi, kuruluşu, imar planı onayı, faaliyeti,işleyişi ve denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Bu Yönetmelik, bitkisel ve hayvansal üretimin teşviki amacıyla, kurulacak olan TDİOSB’lere idari ve teknik yönden destek verilmesini, üretilen ürünlerin işlenmesi, muhafazası ve pazarlanmasına yönelik kurulacak sanayi tesislerine yeterli kalitede hammadde temini amacıyla tarım-sanayi entegrasyonunun geliştirilmesini kapsar."hükmü yer almaktadır.Anılan Yönetmeliğin 3.maddesinin ( t)bendinde ; TDİOSB (Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi): Kamu tüzel kişi/kişilerince kurulan; tarım ve sanayi sektörünün entegrasyonunu sağlamaya yönelik tarıma dayalı sanayi girdisini oluşturan bitkisel ve hayvansal üretimin ve bunların işlenmesine yönelik sanayi tesislerinin yer aldığı mal ve hizmet üretim bölgesini ifade eder ,olarak tanımlanmıştır.
Anılan Yönetmeliğin proje uygulama alanlarıyla ilgili hususlar başlıklı 5.maddesinde;
" (1) Hayvansal üretim konusunda;a) Hayvansal üretim konulu TDİOSB alanının hakimrüzgarlar nedeni ile kötü kokuların ve diğer olumsuzlukların yerleşim yerlerine ulaşmayacağı yönde ve uzaklıkta olması gerekir.b) Hayvansal üretim konulu TDİOSB alanının çevresinde veya yakınında yem bitkisi yetiştirilen/yetiştirilecek tarım arazilerinin bulunması gerekir.c) Hayvansal üretim konulu TDİOSB alanı, kuş vediğer hayvanların beslenmesine ve barınmasına ortam sağlayacak koşullarasahip olmayan alanlarda kurulur. Ayrıca yakınında ve göçmen kuşlarınkonaklama güzergâhları üzerinde ve beslenme bölgeleri içerisinde bulunamaz.ç) Bölgede oluşacak atıkların kontrolü sağlanır.Atıkların taşınması, depolanması, bertarafı ve işlenmesi için yeterli alanve tesisler planlanır.d) Hayvansal üretimde inşa edilecek gübre depoları; yüzey sularından, içme ve kullanma suyu temin edilen yer altı sukuyularından, göl ve benzeri su kaynaklarından, su havzalarından, yerleşimyerlerinden, sulama ve drenaj kanallarından, petrol ve doğal gaz boruhatlarından mevzuatlarla belirlenmiş uzaklıkta bulunur. Gübre depolarınınve gübre iletim hatlarının yapısı sağlam, dayanıklı ve sızdırmaz yapılır.Depolanan gübreler biyogaz tesisi ve gübre üretim tesislerinde hammaddeolarak kullanılacaksa en az 2 aylık, sıvı ve katı formda gübre olarakdepolanacaksa tesiste oluşan en az 6 aylık gübreyi depolayacak kapasitedeplanlanır. Depo kapasitesi belirlenirken işletme atık suları, gübre ilekontamine olan her türlü su ile yağmur sularından depoya bir akış söz konusuise bütün bunlar depo kapasitesi hesabında yer alır.e) Bölgede hayvan kaba yem ihtiyacı için silajyapımı ve kullanımı öngörülüyorsa bu silaj çukurlarının yapısı sağlam,dayanıklı, sızdırmaz ve atık suların tahliyesi için tabanı uygun eğimesahip olması gerekir. Silaj atık sularının dayanıklı ve sızdırmaz birdepoda toplanması ve toplanan bu atık suların uygun bertarafınınsağlanarak, su kaynaklarına karışması engellenir.f) Büyükbaş hayvansal üretimi dışında kalanhayvancılık faaliyetlerinde; detaylı fizibilite raporu ile birlikte konuyailişkin TDİOSB projesi müracaatı olması durumunda, bu projeye yönelik hertürlü usul ve esaslar çıkarılacak talimat ile belirlenir.(2) Bitkisel üretim (seracılık) konusunda;a) TDİOSB’nin jeotermal enerji kaynağına sahipbölgelerde kurulması önceliklidir.b) Jeotermal kaynaklı TDİOSB’lerde yeraltındançıkarılan su reenjekte yöntemiyle tekrar yeraltına verilir.c) TDİOSB içerisinde yer alan seraların jeotermalenerji ile ısıtılması durumunda jeotermal kaynağın debisi, sıcaklığı vetahsisine ilişkin ilgili merciden belge istenir.ç) Seracılık dışında kalan bitkisel üretimfaaliyetlerinde; detaylı fizibilite raporu ile birlikte konuya ilişkinTDİOSB projesi müracaatı olması durumunda, bu projeye yönelik her türlüusul ve esaslar çıkarılacak talimat ile belirlenir.(3) Hayvansal ve bitkisel üretim konularında aranan ortak şartlar:a) TDİOSB Bakanlık ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının uygun gördüğü alanda kurulur.b) TDİOSB diğer kurum ve kuruluşların yatırım ve proje alanına girmeyen alanlarda kurulur..."hususları kurala bağlanmıştır.
Organize Sanayi Bölgeleri Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği'nin Ek-1 listesi kapsamında bulunmaktadır.Dava konusu 23/10/2019 tarih ve 30927 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. Maddesiyle Tampon bölgede uygulama esasları başlıklı 24.maddeye eklenen hükmün" (Ek cümle:RG-23/10/2019-30927) Sulak alanı destekleyen tarımsal üretim temelli organize sanayi bölgeleri Genel Müdürlüğün iznine tabidir."muğlaklık taşıyıp,taşımadığı,Yönetmeliğin Ek-1 Listesinde "Tampon Bölgede Yasak Olan Faaliyetler", Ek-2 listesinde "Tampon Bölgede Yapılması Bakanlık İznine Tabii Olan Faaliyetler" açısından istisna getirip getirmeyeceğinin irdelenmesi gerekmektedir.
Yukarıda yer alan Yönetmelik hükümleri uyarınca Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri tanımlanmış,proje konuları ve proje uygulama alanlarıyla ilgili hususlar ayrıntılı olarak belirlenmiştir.
Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Yönetmeliği'nin hükümleri dava konusu Yönetmelik maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde ; kapasitesi yüksek besicilik,tarımsal bitki üretimi ve seracılık faaliyetine izin verildiği,tarım ve hayvancılığa dayalı entegre süt tesisleri,mezbahaneler,et kesim ve işleme tesisleri,entegre zeytinyağı üretimi gibi tesislere izin verilmesinin söz konusu olmadığı,Yönetmeliğin Ek-1 Listesinde "Tampon Bölgede Yasak Olan Faaliyetler", Ek-2 listesinde "Tampon Bölgede Yapılması Bakanlık İznine Tabii Olan Faaliyetler"in ayrıntılı olarak belirlendiği,bu faaliyetler yönünden istisnanın söz konusu olamayacağı açıktır.
Bu itibarla ,Sulak alan tampon bölge sınırları içerisinde besicilik faaliyeti veya seracılık faaliyeti için başvuruda bulunanlar açısından eşgüdümün ve uygulamada birliğin sağlanması amacıyla getirilen dava konusu 23/10/2019 tarih ve 30927 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. Maddesinde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 16/03/2022 tarihinde, davacılar vekili Av. …, davalı vekili Hukuk Müşaviri …'ın geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
23/10/2019 tarih ve 30927 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesiyle, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinin "Tampon bölgede uygulama esasları" başlıklı 24. maddesinin "(1) Bu bölgede; a) Katı atık düzenli depolama alanına, katı atık bertaraf tesislerine, bu Yönetmelikte izin verilenlerin dışında maden ocaklarının açılmasına ve işletilmesine, Endüstri bölgesi ilan edilmesine, organize sanayi bölgesi ve serbest bölge sanayi alanı kurulmasına ve Ek-1’de belirtilen faaliyetlerin yapılmasına izin verilmez." şeklindeki 1. fıkrasının (a) bendine, "Sulak alanı destekleyen tarımsal üretim temelli organize sanayi bölgeleri Genel Müdürlüğün iznine tabidir." cümlesi eklenmiştir.
Bakılan dava, söz konusu düzenlemenin hukuka aykırı olduğu iddialarıyla açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği'nin "Amaç" başlıklı 1.maddesinde;"Bu Yönetmeliğin maksadı, Türkiye’nin karasal sınırları ve kıta sahanlığı dâhilinde yer alan sulak alanların korunması, yönetimi ve geliştirilmesi ile bu konuda görevli kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyon esaslarını belirlemektir."hükmü yer almış;"Tanımlar" başlıklı 4.maddesinde; koruma bölgeleri, "Habitatların ve türlerin korunma önemine göre belirlenmiş olan mutlak koruma bölgesi, hassas koruma bölgesi, tampon bölge, kontrollü kullanım bölgesi ve sürdürülebilir kullanım bölgesinin kapsadığı alan" olarak; tampon bölge ise, "Sulak alan havzasının coğrafi durumu, topoğrafik özellikleri ve arazinin mevcut kullanım durumuna göre; sulak alan ekosistemini korumak maksadı ile tanımlanan ve sulak alanın su toplama sınırını geçmeyen veya topoğrafik, coğrafik olarak bir sınır değeri bulunmayan düz alanlarda ise varsa sürdürülebilir kullanım bölgesi, yoksa hassas koruma bölgesi sınırından itibaren en az 2500 metre mesafeden geçen bölge" olarak tanımlanmıştır.
Yönetmeliğin Ek-1 Listesinde, "Sulak Alan Koruma Bölgelerinde Yapılması Yasak Olan Faaliyetler", Ek-2 Listesinde ise "Sulak Alan Koruma Bölgelerinde Yapılması Bakanlık İznine Tabii Olan Faaliyetler" sayılmıştır.
23/10/2019 tarih ve 30927 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin dava konusu 10. maddesiyle, "Tampon bölgede uygulama esasları" başlıklı 24.maddeye, "(1) Bu bölgede; a)Katı atık düzenli depolama alanına, katı atık bertaraf tesislerine, bu Yönetmelikte izin verilenlerin dışında maden ocaklarının açılmasına ve işletilmesine, Endüstri bölgesi ilan edilmesine, organize sanayi bölgesi ve serbest bölge sanayi alanı kurulmasına ve Ek-1’de belirtilen faaliyetlerin yapılmasına izin verilmez." şeklindeki 1. fıkrasının (a) bendine, "Sulak alanı destekleyen tarımsal üretim temelli organize sanayi bölgeleri Genel Müdürlüğün iznine tabidir." cümlesi eklenmiştir.
25/11/2017 tarih ve 30251 sayılı resmi gazetede yayımlanan Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Yönetmeliği'nin "Amaç ve kapsam" başlıklı 1.maddesinde, "Bu Yönetmeliğin amacı, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri kurulması amacıyla yapılan başvuruları değerlendirmek, bu bölgelerin yer seçimi, kuruluşu, imar planı onayı, faaliyeti,işleyişi ve denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Bu Yönetmelik, bitkisel ve hayvansal üretimin teşviki amacıyla, kurulacak olan TDİOSB’lere idari ve teknik yönden destek verilmesini, üretilen ürünlerin işlenmesi, muhafazası ve pazarlanmasına yönelik kurulacak sanayi tesislerine yeterli kalitede hammadde temini amacıyla tarım-sanayi entegrasyonunun geliştirilmesini kapsar." hükmü yer almış; "Tanımlar" başlıklı 3.maddesinin 1. fıkrasının (t) bendinde, TDİOSB (Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi), "Kamu tüzel kişi/kişilerince kurulan; tarım ve sanayi sektörünün entegrasyonunu sağlamaya yönelik tarıma dayalı sanayi girdisini oluşturan bitkisel ve hayvansal üretimin ve bunların işlenmesine yönelik sanayi tesislerinin yer aldığı mal ve hizmet üretim bölgesi" olarak tanımlanmış; "Proje uygulama alanlarıyla ilgili hususlar" başlıklı 5. maddesinde ise, "(1) Hayvansal üretim konusunda; a) Hayvansal üretim konulu TDİOSB alanının hakim rüzgarlar nedeni ile kötü kokuların ve diğer olumsuzlukların yerleşim yerlerine ulaşmayacağı yönde ve uzaklıkta olması gerekir. b) Hayvansal üretim konulu TDİOSB alanının çevresinde veya yakınında yem bitkisi yetiştirilen/yetiştirilecek tarım arazilerinin bulunması gerekir. c) Hayvansal üretim konulu TDİOSB alanı, kuş ve diğer hayvanların beslenmesine ve barınmasına ortam sağlayacak koşullara sahip olmayan alanlarda kurulur. Ayrıca yakınında ve göçmen kuşların konaklama güzergâhları üzerinde ve beslenme bölgeleri içerisinde bulunamaz. ç) Bölgede oluşacak atıkların kontrolü sağlanır. Atıkların taşınması, depolanması, bertarafı ve işlenmesi için yeterli alan ve tesisler planlanır. d) Hayvansal üretimde inşa edilecek gübre depoları; yüzey sularından, içme ve kullanma suyu temin edilen yer altı su kuyularından, göl ve benzeri su kaynaklarından, su havzalarından, yerleşim yerlerinden, sulama ve drenaj kanallarından, petrol ve doğal gaz boru hatlarından mevzuatlarla belirlenmiş uzaklıkta bulunur. Gübre depolarının ve gübre iletim hatlarının yapısı sağlam, dayanıklı ve sızdırmaz yapılır. Depolanan gübreler biyogaz tesisi ve gübre üretim tesislerinde hammadde olarak kullanılacaksa en az 2 aylık, sıvı ve katı formda gübre olarak depolanacaksa tesiste oluşan en az 6 aylık gübreyi depolayacak kapasitede planlanır. Depo kapasitesi belirlenirken işletme atık suları, gübre ile kontamine olan her türlü su ile yağmur sularından depoya bir akış söz konusu ise bütün bunlar depo kapasitesi hesabında yer alır. e) Bölgede hayvan kaba yem ihtiyacı için silaj yapımı ve kullanımı öngörülüyorsa bu silaj çukurlarının yapısı sağlam, dayanıklı, sızdırmaz ve atık suların tahliyesi için tabanı uygun eğime sahip olması gerekir. Silaj atık sularının dayanıklı ve sızdırmaz bir depoda toplanması ve toplanan bu atık suların uygun bertarafının sağlanarak, su kaynaklarına karışması engellenir. f) Büyükbaş hayvansal üretimi dışında kalan hayvancılık faaliyetlerinde; detaylı fizibilite raporu ile birlikte konuya ilişkin TDİOSB projesi müracaatı olması durumunda, bu projeye yönelik her türlü usul ve esaslar çıkarılacak talimat ile belirlenir. (2) Bitkisel üretim (seracılık) konusunda; a) TDİOSB’nin jeotermal enerji kaynağına sahip bölgelerde kurulması önceliklidir. b) Jeotermal kaynaklı TDİOSB’lerde yeraltından çıkarılan su reenjekte yöntemiyle tekrar yeraltına verilir. c) TDİOSB içerisinde yer alan seraların jeotermal enerji ile ısıtılması durumunda jeotermal kaynağın debisi, sıcaklığı ve tahsisine ilişkin ilgili merciden belge istenir. ç) Seracılık dışında kalan bitkisel üretim faaliyetlerinde; detaylı fizibilite raporu ile birlikte konuya ilişkin TDİOSB projesi müracaatı olması durumunda, bu projeye yönelik her türlü usul ve esaslar çıkarılacak talimat ile belirlenir. (3) Hayvansal ve bitkisel üretim konularında aranan ortak şartlar: a) TDİOSB Bakanlık ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının uygun gördüğü alanda kurulur. b) TDİOSB diğer kurum ve kuruluşların yatırım ve proje alanına girmeyen alanlarda kurulur. c) İlçenin/ilin büyüme, gelişme ve genişleme yönü dikkate alınır. Yürürlükteki tüm mekânsal plan kararlarına uyulur. Seçilen alan gelecekte yerleşim yerlerini olumsuz yönde etkilemeyecek şekilde planlanır. ç) TDİOSB alanı seçilirken hâkim rüzgarların yönü dikkate alınır. d) TDİOSB alanı içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarının karşılanabileceği su kaynaklarına sahip veya yakın olması gerekir. Yetkili kurum/kuruluşun mevcut su kaynaklarının yeterlilik durumu ve proje ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmayacağı hususlarındaki görüşü alınarak proje teklifine eklenir. e) TDİOSB alanı elektrik ihtiyaçlarının karşılanabileceği kaynak, trafo, nakil hattı ve benzeri yapılara sahip veya bunların yakınında seçilir. Yetkili kurum/kuruluşun mevcut elektirik enerjisi kaynaklarının yeterlilik durumu ve proje ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanamayacağı hususlarındaki görüşü alınarak proje teklifine eklenir. f) TDİOSB alanı içerisinde ve yakınında yerleşim yeri çöp ve benzeri atıklarının döküldüğü, atıldığı yerler olamaz. Bu konuda ilgili birimin görüşü alınarak proje teklifine eklenir. g) Proje alanı yerleşim yerlerinin içme suyu ve diğer su ihtiyaçlarının karşılandığı su kaynaklarına uygun uzaklıkta olması gerekir. Bu kaynakların korunması gereken alanlar içerisinde olmadığı ve uygun uzaklıkta olduğuna dair ilgili birimin görüşü alınarak proje teklifine eklenir. ğ) TDİOSB alanı kara, hava, deniz veya demiryolu ulaşım yollarının yakınında, tali ve ana yollara bağlantı kurulabilecek şekilde planlanır. Yerin karayolu, demiryolu, havayolu ve denizyolu ulaşım altyapısına göre durumu, en yakın karayoluna bağlantı imkanı ve bu bağlantının tahmini maliyeti, ulaşım altyapısının yeterlilik durumu konularında yetkili kurum/kuruluşun görüşleri alınarak proje teklifine eklenir. h) TDİOSB alanı uygun arazi yapısına ve iklim özelliklerine sahip, proje kapasitesine yeter büyüklükte olması gerekir. ı) Arazinin mülkiyetinin %75’inin hazine adına kayıtlı olması gereklidir. Ancak jeotermal seracılık yapacak TDİOSB’lerde bu şart aranmaz. i) Seçilen alan mutlak tarım arazisi, ekili ve dikili tarım arazisi, özel ürün arazisi veya sulu tarım arazisi niteliğinde ve üzerinde yaygın olarak tarımsal üretim yapılan yerler olamaz. Bitkisel üretim ve topraklı üretim yapılacak seracılık projelerinde bu hüküm aranmaz." düzenlemelerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usul Yönünden:
Davalı idarenin ehliyete ve süre aşımına ilişkin itirazları incelenip değerlendirilmiş olup, Yönetmeliğin konusu itibarıyla davacıların menfaatlerinin ihlal edildiği ve davanın süresinde açıldığı anlaşıldığından, bu konulardaki itirazlar yerinde görülmemiştir.
Esas Yönünden:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden, Organize Sanayi Bölgelerinin, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği'nin, sulak alanlarda yapılması yasak olan faaliyetlere ilişkin Ek-1 listesi kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Yönetmeliği'nde, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri tanımlanmış ve proje konuları ile proje uygulama alanlarıyla ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar ayrıntılı olarak belirlenmiştir.
Söz konusu mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; tampon bölgelerde, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Yönetmeliği'ne uyulması kaydıyla Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri kurulabileceği, bunların faaliyetlerine ilişkin esasların da aynı Yönetmelikte ayrıntılı olarak düzenlendiği; söz konusu hükümlere uyulması halinde, anılan bölgelerde Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri kurulmasının sulak alanların korunması ilkesine aykırı olmayacağı, öte yandan, dava konusu düzenlemeyle, sulak alan tampon bölge sınırları içerisinde besicilik faaliyeti veya seracılık faaliyeti için başvuruda bulunanlar açısından eşgüdümün ve uygulamada birliğin sağlandığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacılara iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 16/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X) :
23/10/2019 tarih ve 30927 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesiyle, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinin "Tampon bölgede uygulama esasları" başlıklı 24. maddesinin "(1) Bu bölgede; a) Katı atık düzenli depolama alanına, katı atık bertaraf tesislerine, bu Yönetmelikte izin verilenlerin dışında maden ocaklarının açılmasına ve işletilmesine, Endüstri bölgesi ilan edilmesine, organize sanayi bölgesi ve serbest bölge sanayi alanı kurulmasına ve Ek-1’de belirtilen faaliyetlerin yapılmasına izin verilmez." şeklindeki 1. fıkrasının (a) bendine, "Sulak alanı destekleyen tarımsal üretim temelli organize sanayi bölgeleri Genel Müdürlüğün iznine tabidir." cümlesi eklenmiş; söz konusu düzenlemenin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinin "Tampon bölgede uygulama esasları" başlıklı 24. maddesinde, bu bölgelerde, katı atık düzenli depolama alanına, katı atık bertaraf tesislerine, Yönetmelikte izin verilenlerin dışında maden ocaklarının açılmasına ve işletilmesine, Endüstri bölgesi ilan edilmesine, organize sanayi bölgesi ve serbest bölge sanayi alanı kurulmasına ve Ek-1’de belirtilen faaliyetlerin yapılmasına izin verilmeyeceği belirtilmiş; "Sulak Alan Koruma Bölgelerinde Yapılması Yasak Olan Faaliyetler" başlıklı Ek-1 Listesinin, "Diğer Tesisler/Faaliyetler" başlıklı 9. maddesinin 11. alt maddesinde ise, "9.11. İhtisas organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgesi, organize sanayi bölgesi, serbest bölge sanayi alanı" düzenlemesine yer verilerek, sulak alan koruma bölgelerinden olan tampon bölgelerde organize ve ihtisas organize sanayi bölgeleri kurulması, bu alanlarda yapılması yasak faaliyetler arasında sayılmıştır.
Bu durumda, 23/10/2019 tarih ve 30927 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin dava konusu 10. maddesiyle, 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine eklenen "Sulak alanı destekleyen tarımsal üretim temelli organize sanayi bölgeleri Genel Müdürlüğün iznine tabidir." hükmünün, yukarıda belirtilen ve sulak alan koruma bölgelerinde organize/ihtisas organize sanayi bölgeleri kurulmasını apriori olarak yasaklayan düzenlemelerle çeliştiği ve bu düzenlemelere aykırı olduğu açıktır.
Öte yandan, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Yönetmeliğinin "Proje uygulama alanlarıyla ilgili hususlar" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının (ç), ve (d) bentlerinde TDİOSB'lerde yapılacağı belirtilen tesislerin (atıkların taşınması, depolanması, bertarafı ve işlenmesi amaçlı tesisler, gübre depoları) de yukarıda belirtilen düzenlemelere aykırı olduğu aanlaşılmaktadır. Aynı fıkranın (c), (d), (e) bentlerinde yer alan " c) Hayvansal üretim konulu TDİOSB alanı, kuş ve diğer hayvanların beslenmesine ve barınmasına ortam sağlayacak koşullara sahip olmayan alanlarda kurulur. Ayrıca yakınında ve göçmen kuşların konaklama güzergâhları üzerinde ve beslenme bölgeleri içerisinde bulunamaz.... d) Hayvansal üretimde inşa edilecek gübre depoları; yüzey sularından, içme ve kullanma suyu temin edilen yer altı su kuyularından, göl ve benzeri su kaynaklarından, su havzalarından, yerleşim yerlerinden, sulama ve drenaj kanallarından, petrol ve doğal gaz boru hatlarından mevzuatlarla belirlenmiş uzaklıkta bulunur. Gübre depolarının ve gübre iletim hatlarının yapısı sağlam, dayanıklı ve sızdırmaz yapılır... e) Bölgede hayvan kaba yem ihtiyacı için silaj yapımı ve kullanımı öngörülüyorsa bu silaj çukurlarının yapısı sağlam, dayanıklı, sızdırmaz ve atık suların tahliyesi için tabanı uygun eğime sahip olması gerekir. Silaj atık sularının dayanıklı ve sızdırmaz bir depoda toplanması ve toplanan bu atık suların uygun bertarafının sağlanarak, su kaynaklarına karışması engellenir." şeklindeki düzenlemelerle, 3. fıkrasının (g) bendindeki "g) Proje alanı yerleşim yerlerinin içme suyu ve diğer su ihtiyaçlarının karşılandığı su kaynaklarına uygun uzaklıkta olması gerekir. Bu kaynakların korunması gereken alanlar içerisinde olmadığı ve uygun uzaklıkta olduğuna dair ilgili birimin görüşü alınarak proje teklifine eklenir." düzenlemesi, 1. fıkranın yukarıda belirtilen diğer maddeleriyle birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu Yönetmeliğin, prensip olarak, sulak alan koruma bölgelerini kapsamadığı sonucuna varılmıştır.
Bununla birlikte, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde verilen "tampon bölge" tanımından, tampon bölgelerin, topoğrafik, coğrafik olarak sınır değeri bulunmayan düz alanlarda varsa sürdürülebilir koruma bölgesi, yoksa hassas koruma bölgesi sınırından itibaren başladığı anlaşılmaktadır. Hassas koruma bölgeleriyla sürdürülebilir koruma bölgelerinin özellikleri ve bu bölgelere ilişkin uygulama esasları dikkate alındığında, söz konusu koruma bölgelerinden hemen sonra başlayan tampon bölgelerde, organize/ihtisas organize sanayi bölgesi kurulabilmesi, Yönetmeliğin amacına ve koruma ilkelerine uygun bulunmamıştır.
Belirtilen nedenlerle, dava konusu düzenlemenin iptal edilmesi gerektiği oyuyla, davanın reddi yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.