Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/466
Karar No: 2018/2268

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/466 Esas 2018/2268 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, maliki olduğu taşınmazın tapu kaydının, kıyıda kalması gerekçesiyle iptal edildiğini, bu sebeple zararına tazminat istemiştir. Mahkeme, davanın bir kısmını kabul ederek tazminat ödenmesine karar vermiştir. Ancak bozma kararında, davacının ödemesi gereken nispi tarifeye göre harç yatırmadığı ve zamanaşımına uğrayan talepleri bulunduğu belirtilmiştir. Karar düzeltme isteği üzerine yapılan inceleme sonucunda da, harçların tamamlanması gerekirken eksik yatırılan harca ve zamanaşımına uğramış taleplere dayanarak hüküm verildiği tespit edilmiştir. Bu sebeple Daire, kararı değiştirerek davacının taleplerini reddetmiştir. Kanun maddeleri olarak, davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesine dayanarak tazminat talep ettiği ve davalının nispi tarifeye tabi olmadığı gibi harçlardan da muaf olmadığı, davacının tarife uyarınca harcı tamamlamaması halinde davaya devam etme olanağı olmadığı, ayrıca taleplere zamanaşımı süresinin uygulandığı belirtilmiştir.
20. Hukuk Dairesi         2018/466 E.  ,  2018/2268 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairenin 02.11.2017 gün ve 2016/601 E. - 2017/8745 K. sayılı ilâmıyla hükmün bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 16.07.2014 tarihli dilekçe ile; müvekkilinin maliki olduğu ...... ili, .... ilçesi, 6105 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 46,75 m² yüzölçümlü kesiminin .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/497 E. - 2003/884 K. sayılı kararıyla kıyıda kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline, sicilden terkinine karar verildiğini, temyiz incelemesinden geçerek 10.11.2004 tarihinde kesinleştiğini, tapunun iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup şimdilik 10.000,00.-TL tazminatın zararının doğduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Daha sonra 25.06.2015 tarihinde UYAP ortamında gönderilen ıslah dilekçesiyle toplam 100.447,25.-TL tazminat istemiştir.
    Hazine 06.07.2015 tarihli dilekçe ile; ıslah edilen miktarın zamanaşımına uğradığını belirtmiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne, 10.000,00.-TL’nin dava tarihinden, 90.447,25.- TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak davacılara payları oranında ödenmesine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02.11.2017 gün 2016/601 E. - 2017/8745 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Bozma kararında “Tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davaların nispi harca tâbi davalardan olduğu, davacı tarafın, 492 sayılı Kanun kapsamında kendisi harçtan muaf olmadığı gibi, işlemi de yargı harçlarından müstesna olmadığı, davacının yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğundan ıslah edilen dava değeri üzerinden nispi tarifeye göre ıslah harcı ödenmedikçe eldeki davaya devam etme olanağı bulunmadığı, davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerektiği, somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde 10.000.-TL tazminat talebinde bulunduğu, dava niteliği itibariyle nisbi harca tâbi olmasına rağmen, dava harcını 25,20.-TL maktu harç yatırdığı, sonra da; ıslah dilekçesi ile dava değerini 110.447,25.-TL arttırdığı, ancak ıslah harcını yatırmadığı, mahkemece, dava ve ıslah harcı tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulduğu, bu sebeple mahkemece; yürürlükteki harçlar tarifesi uyarınca dava ve ıslah edilen dava değeri üzerinden dava ve ıslah harcını ödemesi konusunda davacıya usulünce süre verilip harç tamamlanırsa ıslah edilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı tamamlanmayan dava ve ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı" belirtilmiştir. Bu kez davalı Hazine vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1945 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 23 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Müslim Karcığı adına tespit ve tescil edildiği, satış yoluyla davacıların kök murisleri ve dava dışı kişilere geçtiği, daha sonra imar uygulamasıyla 6105 ada 5 ve dava dışı parsellere ayrıldığı, 6105 ada 5 sayılı taşınmazın ırsen intikal yoluyla davacılara geçtiği, Hazine tarafından açılan dava sonucu ..... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/497 E. - 2003/884
    -2-
    2018/466 - 2018/2268

    K. sayılı kararıyla 6105 ada 5 sayılı parselin 46,75 m² yüzölçümlü kesiminin kıyıda kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline, sicilden terkinine karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek 10.11.2004 tarihinde kesinleştiği, davacıların 16.07.2014 tarihli dilekçe ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 25,20.-TL başvuru ve 25,20.-TL maktu peşin harç ödemek suretiyle 10.000.-TL tazminat istemiyle dava açtığı, daha sonra 25.06.2015 tarihinde UYAP ortamında gönderilen ıslah dilekçesiyle 100.447,25.-TL tazminat istediği, ıslah harcını ödemediği, davalı Hazine vekilinin süresinde verdiği 06.07.2015 tarihli dilekçe ile ıslah edilen miktarın zamanaşımına uğradığını belirttiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, Dairenin harca yönelik bozması yerinde ise de tazminat istemine konu taşınmazın tapu kaydının iptaline ve kıyıya terkinine ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği 10.11.2004 tarihi ile ıslah tarihi olan 25.06.2015 tarihi arasında 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davaları için uygulanan 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olup, davalı Hazine vekili de ıslah dilekçesine karşı süresinde zamanaşımı definde bulunduğu ve bu hususu temyiz konusu yaptığı halde bozmada bu yöne değinilmemiştir.
    O halde mahkemece; yürürlükteki Harçlar Tarifesi uyarınca dava edilen değer üzerinden eksik nispi peşin harcı ödemesi konusunda davacıya usûlünce süre verilip harç tamamlanırsa dava edilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı tamamlanmayan dava değerine ve zamanaşımı süresi dolduktan sonra yapılan ıslaha değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Anılan bu husus, davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, Dairenin bozma kararının kaldırılarak hükmün değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüyle Dairemizin 02.11.2017 gün 2016/601 E. - 2017/8745 K. sayılı bozma kararının kaldırılarak hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinin atfıyla uygulamasına devam edilen 1086 sayılı HUMK"nın 428. maddesi gereğince DEĞİŞİK GEREKÇE İLE BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 26.03.2018 günü oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi