12. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9838 Karar No: 2014/14481 Karar Tarihi: 15.05.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/9838 Esas 2014/14481 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2014/9838 E. , 2014/14481 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Zonguldak İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/03/2014 NUMARASI : 2013/444-2014/77
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklılar vekili tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlu H.. K.."a örnek 9 numaralı ödeme emri tebliği üzerine, adı geçenin takibin şekline göre yasal sürede icra dairesine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin ise itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ipoteğin limit ipoteği olduğu, itiraz edilen alacağın varlığı ve miktarının genel mahkemede açılacak davada yargılamayı gerektiği gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği görülmektedir. Takip dayanağı, Zonguldak Tapu Sicil Müdürlüğü"nün 10.09.2012 tarih ve 7434 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde, borçlunun alacaklı lehine 100.000,00 TL bedel için %20 faizle ve fekki bildirilinceye kadar müddetle adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis ettiği, ipoteğin mevcut olan bir borç için tesis edildiği ve kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olup, ilam niteliğini taşıdığı anlaşılmaktadır. Karz ipoteği tapu sicilinin rehinler hanesinde yazılı olan alacak miktarını, takip giderlerini ve yasal sınırlamalara uyularak geçen günlerin faizlerini teminat altına alır. İpotek akit tablosundaki “fekki bildirilinceye kadar müddetle bila faiz” açıklaması, mevcut alacağa faiz istenebilmesinin bir bildirimle borçlunun temerrüde düşürülmesi gerektiği şartına bağlandığı anlamındadır. Zira, Borçlar Kanunu"nun 117/2.maddesinde yer alan borcun ifa edileceği gün (vade tarihi) sözleşmede yer almamıştır. Bu durumda, borçlunun temerrüdünün ne zaman gerçekleştiğinin saptanmasında Borçlar Kanunu"nun 117/2.maddesinin; “muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur.” hükmü dikkate alınmalıdır. Borçlu ihtar ile temerrüde düşeceğinden alacaklı ihtar tarihinden itibaren geçmiş günler faizini isteyebilecektir. Alacaklı böyle bir ihtarla alacağını istememiş ise de; Dairemiz İçtihatlarında benimsendiği üzere ilam niteliğindeki (süresiz) kesin borç ipoteğinde ödeme emrinin (icra emrinin) borçluya tebliğinde de borç muaccel kılınmış sayılır. Bu nedenle ipotek akit tablosunda faize ilişkin herhangi bir hükümde bulunmadığından alacaklıların ipotek bedeline ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren faiz isteyebileceği tartışmasız olup, mahkemece takip şekli itibariyle borcun ödendiği de kanıtlanmadığına göre, işlemiş faiz dışındaki borca yönelik itirazın kaldırılmasına karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.