22. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/16494 Karar No: 2013/5611
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/16494 Esas 2013/5611 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2012/16494 E. , 2013/5611 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi AVUKAT ...
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ücret alacağı, fazla çalışma ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıya ait işyerinde 09.09.2008-29.06.2010 tarihleri arasında çalıştığını, işyerinde fazla çalışma yapmasına rağmen bu çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini, iş sözleşmesini bu nedenle haklı sebebe dayalı feshettiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı vekili, davacının müvekkiline ait işyerinde fazla çalışma yapmadığını, nadiren gerçekleşen fazla çalışma ücretlerinin ise aylık ücret bordrolarında tahakkuk ettirilerek ödendiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu, fazla çalışma iddiasının tanık beyanları ile ispatladığı ve davacının hak kazandığı yıllık izinlerinin kullandırılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Somut olayda, davacı işçinin fazla çalışma süresi tanık beyanları doğrultusunda belirlenmiş olup, bilirkişi tarafından hesaplanan fazla çalışma ücret alacağından hakkaniyet indirimi yapılmaması hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.