11. Hukuk Dairesi 2016/7808 E. , 2018/1281 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/02/2016 tarih ve 2014/254-2016/12 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin ev tekstili sektöründe tanınmış ... markalarının sahibi olduğunu, davalıların bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “...” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı ....’ye başvuruda bulunduğunu, başvurunun ilanı üzerine yaptıkları itirazların .... tarafından reddedildiğini, oysa markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, başvurunun emtia listesindeki mallar farklı dahi olsa, müvekkiline ait tanınmış markanın 556 sayılı KHK’nin 8/1-b ve 8/4 hükümleri uyarınca korunması gerektiğini ileri sürerek . ... kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; .... kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirketler vekili; müvekkilinin başvurusunun 01. sınıftaki malları kapsadığını, bu sınıfta davacının herhangi bir markası bulunmadığını, karıştırılma ihtimalinden de söz edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu başvurunun "..." ibaresinden oluştuğu, kapsamında 01. sınıftaki bir kısım mallarının bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise "..." esas unsurlu markalardan meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 05, 09, 16, 20, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 35, 37, 38, 40, 41 sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, başvuru kapsamındaki malların itiraza dayanak markaların kapsamındaki mallarla tamamen farklı olduğu ve benzer olduklarından söz edilemeyeceği, markaların işitsel, görsel, kavramsal olarak ve genel izlenim itibariyle karıştırılması riski bulunacak düzeyde benzer de olmadıkları ve 556 sayılı KHK"nin 8/1-b hüküm anlamında tescil engelinin gerçekleşmediği, davacıya ait "..." ibareli markaların, özellikle ev tekstili ve perdeler yönünden KHK’nin 8/4 hükmü anlamında tanınmış olduğu, ancak davalı başvurusunun kapsamında yer alan 01. sınıftaki hizmetlerin davacı markalarının tescilli olduğu ve tanındığı ev tekstili ve perdeler emtiası ile tamamen farklı olduğu, davacı markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlaması, şöhretini sömürmesi, itibarına zarar vermesi ya da onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurması ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
.../...
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ... .. kararının iptali ile marka hükümsüzlüğüne ilişkindir.
Mahkemece her iki tarafın markasına konu sözcüklerin görsel işitsel ve kavramsal olarak benzer olmadığı sonucuna varıldığı gibi, taraf markalarının tescil kapsamlarının da farklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; 556 sayılı KHK 8/1-b. maddesi anlamında davacının .... esas unsurlu markaları ile davalının başvuruya konu ... ibareli markası arasında markalara konu işaretler yönünden ayırt edilemeyecek ölçüde benzerlik bulunmaktadır. Davalı markasının kapsamında bulunan 1. sınıfta yer alan emtia ile davacının tescilli ".. ..." markası kapsamında bulunan 40. sınıf hizmetlerin benzer tür mal ve hizmetler olup olmadığı hususu da teknik bir değerlendirmeyi gerektirmektedir. Zira markaların kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer tür kabul edilmesi için aynı sınıfta tescil koşulu olmadığı gibi Mal ve Hizmetlere Dair Sınıflandırma tebliği de markaların koruma sınırlarının değerlendirilmesinde bağlayıcı değildir. Asıl olan işaretlerin bu sınıflar üzerinde tescilli marka olarak kullanılması durumunda ortalama tüketici kitlesinin markaları karıştırma ihtimaline yol açılıp açmamasıdır. Mal ve hizmet sınıf ve alt gruplarında benzerlik araştırmasında piyasanın anlayışı, benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları giderip gidermediği, mal veya hizmetlerin birbiri yerine ikame edilebilme ve rekabet olanaklarının olup olmadığı, birinin diğerini tamamlama imkanı olup olmadığı, mal veya hizmetlerin dağıtım kanallarının ortak olması, aynı veya yan yana raflarda satışa arz edilip edilmediği kullanım yöntemleri, hedeflenen müşteri kesiminin aynı olup olmadığı hususlarının araştırılması gereklidir. Öte yandan, davacı markasının tanınmış olduğu mal ve hizmet türleri ve tanınmışlık düzeyi itibarıyla 556 s. KHK"nin 8/4 maddesinde belirtilen risklerin doğma ihtimalinin bulunup bulunmadığı hususlarının da bilirkişi heyetince belirlenmesi gerekir. O halde, mahkemece içlerinde tekstil ve kimya sektörlerinde uzman bilirkişilerin de bulunduğu bilirkişi heyetinden rapor alınması ve 556 sayılı KHK 8/1-b ve 8/4 maddeleri koşulları değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporu alınmaksızın inceleme yapılıp karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....